Ülkemizde Nasıl Bir Eğitim ve Öğretim Düşünmeliyiz.
. Gayet doğaldır ki bu başlığın karşılığı çok
uzun yazılar ve "bilimsel" savlar, görüşler
ile açıklanır.
· Ben burada çok kısa olarak temel ilke ve bakışın ne ve
nasıl olmasının çok daha yararlı olacağına değinmek istiyorum.
·
TÜRKİYE
ileriye dönük olarak "çağdaş" bir "eğitim - öğretim"e kavuşmalıdır.
· Eğitimde her çocuk ve genç için "şans eşitliği" sağlanmalıdır.
· Devlet
okulları çok daha donanımlı ve üst düzeyde olmalıdır.
· Tüm bunların yanı sıra "parasız yatılı devlet okulları" olmalıdır.
· Her
ülke kendi yapısına, ekonomik durumuna, öz değerlerine, varlıklarına ... göre yurttaşlarına en çağdaş ve de en uygar bir eğitim modelini ve işe yarayacak akılcı bir donanımlı öğretimi sağlamlıdır.
· Dar gelirli
ya da yoksul ailelerin çocukları da bu dünyada şans sahibi olmalıdırlar.
· Eğitim derken yaşamın her alanına yayılması gereken bir eğitme, yetiştirme, geliştirme ve yönlendirme bir
terbiye anlaşılmalıdır.
· Bunun da adı o ülkenin "ulusal - milli -
öz" eğitimi olmalıdır.
· Bu
anlayışa ve yaygın eğitime dayalı öğretim modelleri, çeşitliliği ile dayanıklı, ileriye dönük, bilime ve
teknolojiye doğru yerleri veren programlar
uygulanmalıdır.
· Yaşamın içine doğru, gerçekçi, işe ve akla dayalı, insana ve özgür iradeye yer veren okul modelleri geliştirilmelidir.
· Sosyal
sınıflara göre şans sahibi olmadan her bir çocuk ve genç için
ülkenin her yanında örgün bir devlet destekli okul ve meslek
edinme çabaları sağlanmalıdır.
· Ülkenin her bir
yanındaki o
çocuk ayni eşit haklara
sahip olacak
bir biçimde eğitimden ve öğretimden yararlatılmalıdır.
· Okullar,
öğretim ve eğitim bir kazanç, bir ticaret dalı olmamalıdır.
· Tüm bunların yanı sıra yine de kendisini
daha da geliştirmek
isteyenler için ek
olanaklar ve kurumlar sağlanabilmelidir.
· Dünya
genelindeki maarif konularındaki testlerde, yarışmalarda bu ülkenin çocuklarının başarıları gerilerde olmamalıdır.
· En büyük
kazanç ve övünç konusu milli - ulusal öğretim ve eğitimde erişilebilinen düzey olmalıdır.
· Ülkenin yurttaşları, anneler, babalar ve de öğretmenler, eğitmenler bu düşünce ve arayış içinde olmalıdırlar.
· Hiç bir çocuk ailesinin sosyal ve ekonomik yapısından dolayı öğretimden, eğitimden yoksun bırakılmamalıdır.
· İnsana değer verebilen bir topluma ulaşmak
için bu tür bie maarif, eğitim, okul, öğretim düşünmeli ve fikir üretebilmeliyiz.
· Ezbere dayalı bir öğretme
düşüncesinden vaz geçilmelidir.
· Öğrenci okuduklarını çok iyi anlayabilecek bir düzeye
doğru yetiştirilmelidir.
· Derslerdeki öğretme ve öğrenme yöntemleri çocuğun aklını ve bilgilerini
kullanabileceği, yeteneklerini sunabileceği biçimde olmalıdır.
·
Çoklu cevaplardan seçmeli ve buna benzer TEST uygulamalarından kesinlikle
vaz geçilmelidir.
· En azından
çocuklarının yaşamı için iyi bir şeyler isteyen anne ve babalar bunları istemeli ve böyle düşünmelidir.
· Öğretmen yetiştirme, seçme, yerleştirme ve geliştirme
modeli de yine bu temel üzerinde kurulup uygulanmalıdır.
· Öğretmenlik bir "meslek" olarak kabul edilip, "kendi başına" ayrı
özellikleri olan, donanımlı "kendi
yüksek okulları"nda hazırlanmalıdır.
· Eğitim, öğretim, öğrenci, öğretmen, ahlak, meslek... konuları sağlıklı
ve akıllı biçimde konuşulabilir olmalıdır.
· İyi yetiştirilmiş, donanımlı ve bilinçli öğretmenlerin
adil bir yolla seçilip yerleştirildiği modelde onlara en iyi yaşamı sağlayacak
memurluk garantisi ve aylıkları verilmelidir.
· İyi, doğru ve güzel olanı, yararlı ve çağdaş olanı düşünmenin zevkine
varabilmeliyiz.
2020.12.24, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: