5 Nisan 2021 Pazartesi

Asıl Olan Nedir?

       Asıl Olan Nedir?

- Tabii ki sadece bazı kişiler kendilerinde sağlıklı görme (-anlama-kavrama-bilgelik...) gibi yetenekleri görebilirler. 

- Asıl olan ise emperyalizmin evrensel oyunlarının hiç durmadan çalışmakta olduğunu ve bunu gerçekleştirebilmede de (özellikle) kendi çağdaş demokratikleşmelerini elde edememiş - dışa bağımlı - ülkelerin öne çıkmak isteyen kişi ve zümrelerini çok rahatlıkla kullanabildiklerini hiç göz ardı etmemek gerekir.

·        Son dönemde kullanılan (kotladıkları) kavramlar-değer yargıları- içinde de genişce bakıldığında ÖZGÜRLÜK, HAKLAR, DEMOKRASİ ve benzeri öne çıkarmalar aslında bu kavramların esas içeriklerinden çok etnik-dinsel bilinçlenmelere doğru kullanıldığı görülür.

·        BOP denilene ve benzerlerine gözünü kapamak isteyenler ise en azından geçen yüzyılın içinden bugüne bölgemizdeki bilinçli ve tutarlı ardcıl politikaları (güçleri), evrensel tuzakları ve çıkar hedeflerini kendi dar görüşlerinde hesaba katamamaktadırlar.

·        İşte biz de böyle, yan yana, sözde yurt sever ve ulusal bağımsızlıktan yana olabilecek bireyler de sırt sırta vereceğimize, karşılarındakinlere sadece bir şeyleri ispatlamak isteyeceğiz.

-    Yazık!

·        Örnekleri çok olan dünya yakın tarihindekinlere neden bir bakmak zor gelir. Yugoslavya, SSCB, Güney Kore, Vietnam, bazı Afrika ülkeleri.... nereden nereye getirilmediler mi?

·        Dün ne idiler, bugün ne durumdalar?

·        Onların parçalanmasına ve kapitalist bir yola girmelerine, sadece bir tüketim toplumu (sömürülen) olmalarına, ulusal kaynaklarının dünyanın büyük şirketlerinin eline geçmesine... hangi güçler özenli planlar ve uygulamalar yapmışlarsa, bugün de ayni güçler çok eskiden elde etmek isteyip de elde edemedikleri Türkiye üzerine olan baskılarını yoğunlaştırmışlardır.

·        ''Sen - ben!'' diye akıl dışı söz ve laf oyunları yerine tek istenilenin ne olduğunu kavramak gerekir.

- Ortak olacak tek bir hedef olabilmeli.

- O da ''Türkiye Cumhuriyeti''nin ulusal sınırları içerisinde, bağımsızlığını koruyabilen, doğal kaynaklarının, doğasının... halkın çıkarları doğrultusunda ulusal güçlerin elinde olabileceği, adil bir çağdaş hukuk devletini gerçekleştirmektir. 

- Bunun da içinde tabii ki birçok haklar, bireysel özgürlükler olacaktır. 

- Devlet yurttaşlarına her türlü güvenliği ve huzuru sağlayacaktır.

- Eğitimde, algılamada, toplumsal ve kültürel yaşamda hiç bir kimse bir diğerinden üstün olamayacaktır.

- Ama evrensel hukuk önünde her birey eşit olacaktır.

·        Bu ana ve asıl hedefin dışındaki tartışmalar ve saflaşmalar ise sadece bir iş çatışmaya ve bunun sonucu olarak da birçok ulusal değerlerin yitirilmesine yol açar. ( Toprak, doğal kaynaklar, iş gücü, sanayileşme, iç ve dış ticaret, dünya ülkeleri içindeki saygınlık ve güvenilirlik...)

·        Yurttaş olarak daha akılcıl, soğuk kanlı, hırs ve nefslerden arınmış, geneli kaplayıcı (fraksiyon-tekke-tarikat- vb etkilerden arınarak) bir duruşu benimsemenin tam da zamanıdır şimdi.

·        Esas olarak da gerçekten karşı çıkmamız değil tam tersine tam da derinlemesine kavramamız gereken bir ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI vermiş bir ülkenin çocukları nasıl davranmalıdır, diye sormalıyız, kendimize.

·        İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan güçlerine (o dönemin endüstri devletlerine, emperyalistlerine) karşı verilmiş bir bağımsızlık ve var oluş savaşı ve sonraki kazanımları ne yazık ki uzun bir süredir hafife alınmakta ve yurttaşların bilinçlerinden yok edilmeğe çalışılmaktadır.

·        Yani bir yurttaş kendine göre gerçekten bir müslümansa, ya da devrimci ise, ya da antiemperyalist ise, feminist ise, özgürlükçü, işçi, köylü, esnaf, zenaatkar... ise bunların ortak paydası ve asıl istemi ulusal ve bağımsız sınırlar içinde bir ülkede yaşayabilmektir.

·        Ulusal sözcüğü bile asıl kavramından saptırtılarak (ırkçı) anlamına yönlendirilmiştir.

   - Ben ise ulusal kavramına ''bir yurttaşın kendi ülkesinde her bir değerine sahip çıkabilmesi, ortak payda'' anlamını yüklemekteyim.

·        Fazla da bir şeyler söylemek de istemem.

·        Sadece bu kadarcık şey bana yetiyor.

·        Saygılarımla.

·                                                                                  

     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2014.06.12


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: