5 Nisan 2021 Pazartesi

KİRLENME ve YOZLAŞMA ALTINDA

- KİRLENME ve YOZLAŞMA ALTINDAKİ KENTLER

Çok sevdiğimiz ve de son dönemde dünyanın birçok yerine adını duyuran, ülke içinde de bir iç turizm hedefi olabilecek olan Tire...

Ne yazık ki çok büyük bir kirlenme, kentsel yozlaşma altında bugün.

Kent dokusu, binalaşma ve ticari işletmeler, çarşının görünümü çok büyük bir yozlaşma ve kirlenme altında.

Özellikle ilk bakışta göze batan ve çok rahatsızlık veren bir LEVHA-REKLAM kirliliği var.

Sınırsız ve ilkesiz biçimde her yeri sarmış ve kuşatmış bir virüs gibi yayılmış bir akım.

Hiç bir uygar ülkenin izin vermeyeceği bir kirlenme...

Dükkan sahipleri iyi bir şey yaptıklarını, modern olduklarını ve ille de yapmaları gerektiğini düşünüyorlar belki de...

Çok daha para harcıyorlar.

Belediye başkanlığı, kaymakamlık, esnaf ve zenaatkar odaları, ticaret odası, siyasi partiler, dernekler bunu nasıl da görmüyorlar?

Çok şaşılası bir durum.

Kurumların ve dairelerin denetleme ve uygulama, yaptırım gücü var aslında.

Şu anki durum ise tam anlamıyla bir facia...

Her bir varlığın kendisini koruma hakkı vardır.

Çağdaş kentleşme de yasalarıyla, planalaşmaları ile, mühendislikleriyle ve de her şeyin başında bir kent vizyonu ile KENDİ modelini belirler ve onu korur.

Bugünkü yasalar kentlerin kendini korumasına izin vermektedir.

Ben hukukcu değilim. İlk adımda hemen bulabileceğiniz kararlar, yasa ve yönetmelikler var.

Örneğin: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLAN VE REKLÂM YÖNETMELİĞİ:

       https://www.izmir.bel.tr/YuklenenDosyalar/file/kent_es_yon.htm

TİRE adına kurulmuş ve TİRE'den sorumlu daire ve makanmların acilen bu büyük soruna bir çözüm bir çerçeve bir yol bulması gerekir.

Bir binanın cephesine ne oranda, ne tür ve hangi özelliklerde, hangi boyutta levha asabilirsiniz?

Bunun projelendirilmesi, sunumu ve izin alınıp uygulanması gerekir.

Kentin, sokakların, çarşının bir genel profili olmalıdır ve bunun içinde o bina, o dükkan ona uygun olarak yer almalıdır.

Yurttaşların yaşadıkları kentte sağlıklı bir ortamda yaşamaları, ruhsal ve duygusal korunmalıkları da göz önünde tutulmalıdır.

Her isteyen istediği gibi davranır, verir parasını istediğini yaptırır diye bir şey yoktur.

Böyle bir şey ancak geri kalmış ülkeler mantığına uyar.

Çağdaş bir hukuk devleti bu tür davranışlara izin vermez.

Devlet ve kent yönetimi o kenti korur, tarihsel değerlerine, doğal yapısına sahip çıkar, insanlarının en iyi koşullarda yaşamasını sağlar.

Ve tabii ki o kentte yaşayan yurttaşlar da bu bilince sahip olmalıdırlar ve kentlerine sahip çıkıp, hak aramalıdırlar.

TİRE tarihinin en büyük kirliliği altındadır ve acil önlemler alınmalıdır.

Siz ne dersiniz?

Gönen ÇIBIKCI, 2017.05.08


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: