APTALLIK DURUMU ÜZERİNE
. "APTAL" denildiği zaman ne
anlamalıyız?
·
Bu
sözcüğü günlük konuşmalarda kullanan ne kadar çok insan vardır...
·
İlk
olarak şunu belirteyim buradaki sözcük "T" ile yazılan ve
söylenilendir.
·
Bu
sözcüğü küçümseme, hakaret, v. b. teklifsiz hitap olarak kullananlar çoktur.
·
Benim
konum şu an bu değil, hakaret ve küçültme anlamlarını ele almıyorum.
·
İnsanların
çok olduğu yerde "zekâsı pek gelişmemiş olan, alık, bön, budala, ahmak,
görgüsüz, aç gözlü, zekâ yoksunu, alık, salık... olarak sıfatlandırılan"
kişiler de olabilir.
·
Ne
yazık ki birçok dilde “aptal” ve “cahil” sözcükleri aynı zamanda
"hakaret" maksatlı ifadelerin içinde kullanılmaktadır..
·
Benim
hiç kimseye hakaret etmek veya kimseyi küçümsemek gibi bir niyetim ise hiç yok.
·
Aslında
istemesem de örnek olarak kullandığım "aptal" sözcüğü bir
"sıfat" olup, anlamı yukarıda yazılı olan anlamların birincisidir.
·
Genelde
aptal tanımı içinde zekâ kavramına atıf yapmaktadırlar.
·
Zekânın
tanımı ve ölçülüp, biçilmesi ise son derece güçtür. Bu konuda uzman olanlar
psikologlardır.
·
En
genel biçimde “bireyin yaratıcılık ve anlayarak öğrenme kapasiteleri, bu
kapasiteleri kaydedecek hâfızası ve bu kapasitenin kullanılma hızı” olarak
genel anlamda tanımlanabilir.
·
Zekânın
bileşenlerinin başında doğal olarak o bireyin biyolojik yapısı, yani beyin
kapasitesi gelir.
·
Bu
ise o kişinin veya çevresindeki kişilerin elinde olan bir şey değildir ve
tamamen kalıtımsal olarak saptanır. Ama diğer bileşenler içinde kişinin içinde
yetiştiği ortamın, aldığı tahsilin, gittiği okulların ve kendisine verilen
görev ve sorumlulukların çok önemli ayrı, ayrı yerler tuttuğunu kesinleşmiş
sonuç olarak görebiliriz.
·
Bilgisizlik,
cehalet ise aptallığı arttıran bir durumdur.
·
Cahil
sözcüğünü sadece “bilgisiz veya az bilgili” anlamlarına gelen ve aynen aptal
gibi bağıl bir sıfat olarak kullanılmış
olduğunu, herhangi bir küçümseme ya da hakaret amacını taşımadığını
söylemeliyim.
·
Cahil
hem "hiç bilgisi yok" hem de "bilgisi az veya bilgisi
yetersiz" kavramlarını ifade eder.
·
Hiç
kimsenin bir başkasını yargılamak ve buna dayanarak bir karar verme
"yetkisi" yoktur, diye düşünürüz.
·
Aslında
insanı insan yapan en önemli yetilerinden birisi ise "yargı
becerisi"dir.
·
Biz
birbirimizi gözlemleyemeyecek, ölçüp, biçemeyecek, yargılamayacak, tenkit etmeyeceksek
nasıl "gelişeceğiz"?
·
“Seni
yargılamıyorum” lâfı “seni yargılamaya hakkım yok” demektir ki, bu ise biraz
uyduruk ve içi boş bir lafı ortaya atmaktır.
·
Biraz
da güvensizlik, yetersizlik ve de belki de beceriksizlik içerir...
·
Herkesin
herkesi değerlendirmeğe, yargılamaya hakkı olmalıdır.
·
Bu
durum vardır ve bu toplumsal gelişmemizin en temel gereğidir.
·
Buradaki
"yargılamak" kavramı bir mahkeme salonunda verilen yargı ile de hiç
bir kanıtsal ilişkisi yoktur.
·
Bir
toplumun gittikçe aptallaşmağa başladığını ve aptal konumundaki bireylerin
oranının gittikçe arttığını gördüğümüzde ise bir eleştiri yapmak, durumu
değerlendirmek, bir yargılamaya, sonuca gitmek de düşünen kişiler için
doğaldır, ve olmalıdır da...
·
Bir
toplumu oluşturan insanların zekâlarının aynı düzeyde olmamasını çok doğaldır.
·
Her
birey birbirinden farklı özelliklere sahiptir ve bu farklılıkların başında
gelen önemli bir unsur da zekâdır.
·
Zeka
ile ilgili bir tanım olan iq (intelligence quotient), zekanın kat sayısı
anlamına gelmektedir.
·
IQ
= (Zeka yaşı / gerçek yaş) x100 formülüyle hesaplanan bir değerdir.
·
IQ
testi, bireyin zeka potansiyelini rakamsal olarak ifade edebilmeyi amaçlar.
·
Zekilik
testi, yani zekanın ölçümü için genellikle IQ testi yapılır.
·
Aslında
IQ, mantıksal zekamızı ifade eder. Mantıksal zekanın gelişmiş olmasını
“zekilik” olarak isimlendirebiliriz ancak “zekanın tümü”nü ifade edeceksek tek
başına IQ terimi yeterli olmaz.
·
Zekanın
mantıksal becerilerden çok daha geniş bir kavram olduğunu hatırlatmamız
gerekir.
·
Bu
nedenle, IQ nedir yanıtının dışında EQ ve SQ terimlerini de açıklamak yararlı
olur. (5*)
·
Üzerinde
birçok araştırma yapılmasına rağmen, araştırmacılar zekânın tanımına ilişkin
kesin bir yargıya varamamıştır.
·
Bazı
toplumlar insanlık ortalaması olarak kabul edilebilecek bir 1OO’ün üstünde,
bazıları ise altında kalmaktadırlar.
·
Bilimsel
araştırmalar sonucunda bilim insanları o toplumda zekâ dağılımını gösteren
belli bir "çan eğrisi" görünümü sunar.
·
Gelişen
toplumsal şartlar, haberleşme, yükselen eğitim düzeyi gibi nedenlerle her on
senede bir IQ ortalamasının yeniden ayarlanması gerektirir.
·
Zira
bu ortalama sürekli yükselmektedir (Flynn etkisi).
·
Beslenmesi
"dengeli ve yeterli", eğitimi iyi olan ve "ortamı huzurlu"
toplumlara ait bireylerin, kötü beslenen, kötü eğitim alan ve sürekli huzursuz
bir ortamda yaşayan bireylerden oluşan bir toplumun bireylerinden daha yüksek
IQ’larının olmasına bu nedenle hiç şaşırmamak gerekir.
- Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de her
yıl binlerce zekâ testi uygulanarak bireyler için hayati önem taşıyan kararlar
alınmaktadır. Bazı zekâ testlerinin psikometrik özelliklerinin zayıf olmasının
yanı sıra uygulayıcıların yetkin ve yeterli olmayışa da etik açıdan önemli bir
sorun oluşturabilmektedir. (3*)
- “Zihinsel değerlendirmenin giderek artmasına
karşın zekânın ‘zekice’ değerlendirilmesi ve yorumlanmasının aynı ölçüde önem
kazandığının söylenmesi zordur” (3*)
Uluslararası IQ
değerlendirmelerinde ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının IQ
ortalaması 89 ile 90 arasında bulunmuştur, diye okudum.
·
Buna
pek şaşmamak gerekir.
- IQ değerlendirmelerinde
Arnavutluk, Bosna Hersek, Şili, Hırvatistan ve Kırgızistan bizimle aynı sırada.
- Dünya IQ ortalamasına
göre; Türkiye "90 puan" ile 17'nci sırayı Hırvatistan ve
Peru ile paylaştı. Listenin son sırasında ise 59 puanla Ekvator Ginesi yer
aldı. (4*)
- Bilinen IQ derecelerini
belirtelim:
Zeka
Engelli 20-34
Embesil 35-49
Geri Zeka 50-69
Sınırda Zeka 70-79
Donuk Normal Zeka
80-89
Normal Zeka 90-109
Parlak
Zeka 110-119
Üstün Zeka 120-129
Dahi
130-150
- IQ SIRALAMASINDA İLK
10
1.
Hong Kong 108 puan
2. Singapur 108 puan
3. Güney Kore 106 puan
4. Japonya 105 puan
5. Tayvan 104 puan
6. İtalya 102 puan
7. İzlanda 101 puan
8. Moğolistan 101 puan
9. İsviçre 101 puan
10. Avusturya 100 puan
- IQ SIRALAMASINDA SON 10
39.
Lesotho 67 puan
39.Liberya 67 puan
39. Saint Kitts 67 puan
39. Sao Tome Adası 67 puan
40. Gambiya 66 puan
41. Kamerun 64 puan
41. Gabon 64 puan
41. Mozambik 64 puan
42. Saint Lucia 62 puan
43. Ekvator Ginesi 59 puan
- Ölçümde kullanılan testler tamamen mantıklı
sonuç çıkarmaya dayalı. Dolayısıyla ölçüm biçiminin kültürle, dini inançlarla
ya da subjektif bir konuyla ilgisi yok.
·
Türkiye
rahat besleyebileceğinden fazla bir nüfusa sahiptir ve bu nüfus her yıl âdeta
patlama şeklinde artmaktadır.
·
Türkiye’de
eğitim her düzeyde çok, ama çok fenadır ve giderek daha beter bir hâl
almaktadır.
·
Bu
eğitim yaratıcılığa değil, ezberciliğe ve biat kültürü oluşturmaya yönelmiştir;
okula veya üniversiteye gitmekten maksat öğrenmek değil, diploma kapmaktır.
·
Türkiye’de
insanlar huzursuzdur, birbirlerini sevmezler, ahlâksızlık diz boyudur. (2*)
·
Aile
içi ilişkiler sevgi ve saygıdan çok toplumsal baskı ve ekonomik mecburiyete
dayanır.
- Yapılan araştırmalar zeka
düzeyinin gelişimin birçok farklı unsurun etkisi altında olduğunu ortaya
koyuyor. Bunlar arasında doğuştan gelen genetik etkiler, iklim ve beslenme
koşulları, gelir düzeyi, ailenin öğrenim düzeyi gibi birçok farklı unsur yer
alıyor. IQ düzeyini insanların taşıdıkları genlerden beslenmeye kadar birçok
unsur etkilese de, en belirleyici etki eğitim sisteminden geliyor. (4*)
- Dünyada son 20 yılda
eğitime, araştırmaya, bilime ve teknolojik ilerlemeye imza atan ülkelerin IQ
testlerinde ilk sıralarda yer alması, bize bilime dayalı eğitimin ne kadar
önemli olduğunu gösteriyor.
- Bir başka araştırmaya
bakabiliriz: (4*)
‘Uluslararası Öğrenci
Değerlendirme Programı’ olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)
tarafından üçer yıllık dönemler halinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin
kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesi...
- Uluslararası PISA testi
sonuçlarına göre, Türkiye'deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD
ortalamasının altında kaldı.
·
2015
- PISA testi, 72 ülke ve ekonomik bölgede 15 yaşındaki 540 bin öğrenci arasında
yapıldı.
·
Bu,
72 ülkenin 35’ini Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD)
ülkeleri oluşturuyor.
·
Türkiye
72 ülke arasında 50’nci sırada yer alırken, daha önceki testlere göre
performansı geriledi.
·
Araştırmanın
sonuçlarına göre, Singapurlu öğrenciler matematik, bilim ve okumada en yüksek
notları alarak en başarılı öğrenciler oldu. Japonya, Estonya, Finlandiya ve
Kanada da 35 OECD ülkesi arasında en başarılı ülkeler oldu.
- 2015 yılı PISA’DA BAŞARILI İLK 20
ÜLKE -
1.
Singapur
2. Japonya
3. Estonya
4. Tayvan
5. Finlandiya
6. Çin: Macao
7. Kanada
8. Vietnam
9. Çin: Hong Kong
10. Çin: Pekin, Şangay, Jiangsu ve Guangdong
11. Güney Kore
12. Yeni Zelanda
13. Slovenya
14. Avustralya
15. İngiltere
16. Almanya
17. Hollanda
18. İsviçre
19. İrlanda
20. Belçika
- Bir şey dikkatinizi çekti mi, iki
araştırma arasında?
IQ’su
yüksek olan ülkelerin, PISA’sı da yüksek; eğitim düzeyi yüksek olan
ülkelerin IQ’su da yüksek…
Yeni,
yine bir paradoks…
IQ
mu, PISA’yı; yoksa PISA’mı, IQ’yu besliyor?
= Bu genel duruma göre APTALLIK ve ZEKA DÜZEYİ
konusunda şunu anlamamız gerekir:
·
Bir
ülkenin "gayri safi milli hasılası"nın ülkede yaşayan insanlara adil
dağılımı çok önemlidir.
·
Sağlıklı
ve düzenli beslenme insanın gelişimi ve zeka yapısına etkisi açısından çok
belirleyicidir.
·
Ülkede
uygulanan eğitim ve öğretim modeli, okullarda verilen temel bilgiler kişilik
gelişimini etkiler.
·
Yerleşme,
konut ve sağlıklı ikamet herkes için en azından sağlanabilmelidir.
·
Ülkenin
huzurlu ve barışçıl bir ortam oluşturması ile bireylerin ruhsal yapısı ve
sağlığı ancak sağlanılır.
·
Genel
olarak ülkedeki eğitim- öğretim düzeyi yüksek olmalıdır ki öğrenciler çağdaş
bir düzeye erişebilsinler.
·
Çalışma
koşulları ve güvencesi, sosyal yapılar (sigortalar) herkesi kapsayacak ve
gelecek endişesine kapılmadan yaşanılacak bir düzeyde olması gerekir.
·
Toplumun
her kesimini kapsayacak biçimde sağlık, eğitim, iş güvencesi, beslenme, ikamet
düzenlemeleri en adil biçimde sağlanmalıdır.
·
Geri
kalmışlıktan kurtulmak ve çağdaş, uygar bir ülke olabilmek için gereken temeli
güçlü ve kalıcı hamleler yapılmalıdır.
·
Ülke
halkının IQ derecesini yükseltmenin mümkün olduğunu düşünerek yukarıda tek tek
sıralanılan ön koşulların sağlanması hedeflenmelidir.
·
IQ
derecesi yükseltilmiş bir ülke ortalaması ile ancak çok daha verimli ve düzeyi
yüksek bir toplum yaratılabileceği bilinci kazanılmalıdır.
·
Devlet,
kamu, halk, millet, birey, yurttaş... ilişkilerinin daha sağlıklı ve düzeyi
yüksek olmasını hedefleyebilme duyarlılığı sağlanmalıdır ki bu hedefe yönelik
uygulamalar kazanılabilsin.
·
Çağdaş
uygarlık düzeyine erişmede en önemli katkılardan birisinin yüksek teknolojide
yer almak ve çalışmalar göstermek olduğunu da var saydığımız için bilim insanı
olarak yetişebilecek kuşakların hazırlanmasına yönelmek gerekir.
·
Bir
toplumun genel zeka düzeyi yüksek olduğunda o toplumu oluşturan bireylerin de
IQ düzeyinin yüksek olduğunu kabul edersek, bu yurttaşlar kendi ülkelerinin
çıkarlarını çok daha iyi savunabilecek ve koruyabilecek, demektir.
·
"APTAL
olma durumu" ve "zeka düzeyi" üzerinde biraz da olsa bir
araştırma yapıldığında tüm bu gerçekler ve birbirleri ile olan etki ve
tepkimeleri görülecektir.
·
Kısa
bir değerlendirme ve saptama yaparak düşüncelerimi yansıtmak istedim.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.10.24, MŞ
1*
https://www.ntv.com.tr/yazarlar/sadik-gultekin/iq-duzeyimiz-yuksek-degil,tYSd2AVXdkSAqdM6CGoJug
ntv.com.tr 27.08.2017
2*
https://www.booktandunya.com/2018/01/a-m-celal-sengor-aptal-tanmak.html
3*
Türkiye’de Zekâ Değerlendirme Sürecinde Yaşanan Etik Sorunlar ve
Öneriler
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/613777
4*
https://www.sabah.com.tr/galeri/saglik/dunya-iq-ortalamasi-aciklandi-bakin-turkiye-kacinci-sirada
5*
https://www.mentalup.net/blog/iq-testi
6*
https://www.iienstitu.com/blog/iq-nedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: