6 Haziran 2019 Perşembe

RAMAZAN AYI GELDİ

. - RAMAZAN AYI GELDİ     .

·         Arap takvimindeki bu ayda İslam dininin kitabı Kur'an-ı Kerim'e göre ORUÇ (savm) bir ibadet olarak "inananlar" tarafından uygulanır.
·         İbadetler insanlar içindir.

.         İlk Ramazan orucu 624 yılının Şubat ayında tutulmuştur.
·         Kur'an-ı Kerim'de "oruç" kısaca açıklanmıştır. 2. sure olan Bakara (dişi inek) suresinde tanımlanmıştır. (183, 184, 185. ayetler.)
·         Oruç, tan yerinin ağarmasıyla birlikte güneşin batımına değin yiyecek, içecek ve cinsel münasebetten ve ayrıca "yalan"dan, "kötü söz"den ve "kötü düşünce"lerden uzak durarak gerçekleştirilen bir ibadettir.
·         Esas olan da tabii ki bir ibadetin öğretici, eğitici yönüdür.
·         ALLAH yol gösterici ve yön vericidir. Hakim olan yüce olan ise tek O'dur.
·         Başka bir güç ve kişiye, saltanata yer tanınmaz.
·         "Kimlere" oruç bir ibadet için ön görülmüştür?
·         Kim oruç tutar, kim tutmaz sorusunun yanıtı başka bir konudur.
·         İbadetler her zaman bir gönüllülük esasına bağlıdır.
·         Bu ritüeller için öğüt, teşvik ve özendirme söz konusudur, ama zorlama söz konusu değildir.
·         Kur’an’da yalnızca cana kıymanın, hırsızlığın, zinanın ve iftira atmanın cezası vardır. Üstelik bunlara ilişkin cezalandırma biçimleri de tarihseldir.
·         "Oruc"un insanlara kazandırması gereken temel hedefleri "doğru" anlamak gerekir.
·         Nefsi korumak, kötülüklerden kaçmak, nefsi eğitmek etmek, Allah yoluna biraz daha yakın olmak, Allah’ın emrini gerçekleştirmek ve "yoksulların durumunu" anlamak için tutulan orucun sözcük anlamı, Arapça’da “savm” olarak ifade edilmektedir.
·         Arapça’da, ”bir şeyden uzak kalmak, kişinin kendini koruması veya tutması” anlamlarına gelmektedir.
·         İnsanlar "yokluğu ve varlığı", "yoksulluğun ve varsıllığın nedenlerini", "açlığı ve tokluğu" tanımalı, gözden geçirmeli ve bu konular üzerinde "temelden düşünebilmeli", kendileri için, toplum için "dersler" çıkarmalıdır.
·         Oruç sadece belli bir zaman içerisindeki aç ve susuz durmak da değildir sadece.
·         İnsanın kendi benliği, özü olan NEFS de söz konusudur hedeflenen.
·         İnsanın bu oruç tutma döneminde kendi "ruhsal durumunu", "hırs"larını, "zayıflık"larını ölçüp, biçmesi gerekir.
·         Kendi kişisel gelişimini, karakter özelliklerini, davranış biçimlerini, günlük yaşamındaki ahlaki tutumunu yeni baştan gözden geçirmesi gerekir.
·         Oruç tutma dönemi bir bireysel inceleme olduğu kadar "toplum" içerisindeki "sosyal ve ekonomik" dengeleri de düşünme ve inceleme dönemidir.
·         İnsan olan bir "mümin", "inanan kişi" toplumsal adaleti ve yoksulluğu, güzel ahlaklılığı, dayanışmayı istemek, bunların gerçekleşmesi için çabalarda bulunmaya yönelmek durumundadır.
·         Ruhun ve kişiliğin "olumlu etkilenmediği" bir oruç dönemi ise hiç bir yarar sağlamaz.
·         Bir inançlı kişi hem kendisi için hem de toplumdaki diğer bireyler için iyi "şey"ler isteme durumundadır.
·         Orucun sağladığı en büyük yarar onun bedensel olarak getirdiği etkiden çok "ruhsal dengelerin gelişimine" sağlayabileceği olumlu etkilemelerdir.
·         Orucun süresinin bitimiyle de orucun açılması "iftar" ile yemek ve içmek başlar.
·         Bunun da bir alışılmış ölçüler içerisinde ve bir "dersin ardından" bir "öğrenmenin" getirdiği "mutluluk"la olması gerekir.
·         Yoksa çok, çok bir israf ile bir yeme-içme yarışına girmek "oruç" döneminin anlamına uymaz.
·         Hiç inanmayanlar için de bu dönem aslında çok önemlidir.
·         İnsanlığın "daha iyi bir toplum" oluşturmasına olan "umutların" ve "istemlerin" tazeleneceği bir fırsattır.
·         İnsanlara tek tanrılı dinler "herkes için" geldiğine inanıldığına göre de o toplumun bireyleri Ramazan ayı süresince hiç olmazsa "sosyal adaleti", "yoksullukla savaşı", "adalet devletini", "kalkınmanın ve refah toplumunun yolları"nı, "dayanışma modelleri"ni ve "iyi ahlakı"... düşünüp, konuşup, sohbetlerine "konu" edinebilmelidirler.
·         Ramazan ayı aslında bir eğlence, coşku ve görgüsüzlük dönemi olmamalıdır.
·         İnsanların, toplumdaki her bireyin "hem kendini" hem de "insanlığı" sakince "gözden geçireceği" "yararlı" bir zaman olmalıdır.
·         Eğer, İslam dini insanlığa huzur ve refah toplumunu getirecekse, bunun yolunun bir "adil düzen"den geçeceğini anlayabilmek gerekir.
·         İnsanın ezilmediği, aç ve susuz yaşamak zorunda kalmadığı, hırsızlığın, yalanın ve kandırmacalığın olmaması gereken, kul hakkına uyulan, öksüz ve yetimin hakkına sahip çıkılan bir İSLAM düşüncesi ve inancı düşünülmelidir.
·         Bunun için de yine "günün sorunları", insanları gözden uzak tutulmamalıdır.
·         İslam dininin temeli olan Kur'an-ı Kerim insanlar için neden böyle bir uygulamayı ön görmüştür?
·         Kur'an-ı Kerim'de "Açan" Bölümü’nün / Fatiha Suresi’nin şu ayetleri insanlara şunu anlatıyor;
·  ...... “İyyake na’budü ve iyyake nesteıyn...”
·  ......      “Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz...”
·  ...... “İhdinassırat’al mustakıym!”
·  ......      “Bizi dosdoğru olan yola ilet!”
·         Doğru yol ise aslında evrenseldir ve tüm insanlık için geçerlidir, zaman ötesidir.
·         Tüm insanları, insanlığı ilgilendiren standartları, hakları ve özgürlükleri, iyi yaşam biçimlerini isteyenlerin bu "yüce hedeflere" ulaşabilmek için kullanacağı yol "doğru yol"dur.
·         Bu yol da insanlığın "kurtuluşuna" gidilebilecek olan yoldur.
·         Bu anlamda herkes için güzel ve huzur dolu bir ay diliyorum.  

- Sivil toplum hareketleri yani dernekler bu ramazan ayında özellikle evi barkı olmayanlar için, yardıma muhtaç olanlar için yemek yardımları düzenleyebilir.
- Bazı yerlerde bunun başarılı örnekleri görülmektedir.
- Belediyeler kendi çevrelerindeki yardım sevenleri bu tür çalışmalara çağırarak çok başarılı modeller geliştirebilir.
- Yani belediyeler bu işlev için görev almalıdır. 
- Kendi bütçelerini bu yönde kullanmaları yanlıştır.

- Ramazan ayını, ibadeti, oruç ve toplu iftar düzenlemeleri siyasi çıkarlar ve propagandalar için kullanmaları çok yanlıştır ve de esas amacın dışındadır.

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 06.05.2019, K.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: