6 Haziran 2019 Perşembe

Mayısın İkinci Pazarı

     Mayısın İkinci Pazarı
olan bugün hemen, hemen tüm dünyada bir "anneler günü" adıyla anılır.
·         Bir genç kız olan Anna Jarvis annesinin ölümü ile çok üzülmüş ve daha sonraki ölüm gününde annesi, için bir anma töreni düzenliyor.
·         Onun çevresindekiler de bu anlamlı töreni beğenip, her yere yayılmasını istiyorlar.
·         ABD  Başkanı Woodraw Wilson, 1914 yılında bu günü resmen kabul etti.
·         Türkiye ise 1955 yılından bu yana kutlamaktadır.
·         Bu güzel bir gündür.
·         Annelerin sayılıp, sevildiği ve anımsandığı bugün "çok yoğun" bir biçimde kutlanır.
·         Son yıllarda daha çok bir "tüketim" toplumunun bir özelliği ve "pazarlamacılık tuzakları"yla dolu olsa da biz kendimize dikkat edip, özenli davranalım.
·         Ne kadar güzel!
·         Yanında annesi olanlar,  annesine ulaşabilenler, onlara saygı ve sevgi gösterebilenler "özellikle" çok mutlu olmalılar ve annelerinin değerini bilmeliler.
·         Annesi artık bu dünyada olmayanlar ise yine annelerini düşünsünler, onu ansınlar.
·         Güzel duygular yaşasınlar.
·         Annesini hiç görmemiş olanlar, annesi ile yaşayamamış olanlar ise içlerinde burukluk duymasınlar, yakınlarındaki en sevdiği bir "anneye" annesi gibi baksınlar.
·         Benim annem ise, ayni babam gibi, çok değerli ve sevgi, saygı dolu, dost ve barışcıl idi.
·         Onun ile ben bir arkadaş gibi idik.
·         Düşündüklerimi, yapacaklarımı hep paylaşırdım.
·         Kumaşlar alır gelirdim, bana gömlekler dikerdi. Bir dönem ise yelekler dikti bana.
·         Çok yetenekli bir anne idi. Ev ekonomisini bilirdi.
·         Güzel ahlaklı, huzurlu ve dost, temiz kalpli bir insandı.
·         Hiç kavgamız, bağırışmamız olmadı.
·         Beni ne babam, ne de annem hiç azarlamadılar, hiç aşağılamadılar, ne de bana "şunu yap, bunu yap" demediler.
·         Herkes "kendi" işinde gücünde idi sanki...
·         Yemeklerimizi hep birlikte yerdik.
·         Çok sakin, alçak gönüllü, huzurlu bir aile yaşamımız oldu.
·         Sevgili anneciğim ile her yıl "hıdırellez" geldiğinde "maket" evler yapardık birlikde. Bir evimiz olsun isterdik.
·         Benim erken yaşda devlet yatılı okuluna gitmem ile de buluşmalarımız ancak okul tatillerinde oluyordu.
·         Daha sonraki öğretmenlik yaşamım da öyle oldu, sadece tatillerde onları ziyaret edebildim.
·         Şimdi onların "yanımda" olmasını ne kadar çok isterdim.
·         Uzun, uzun derinlemesine eski günleri, o zamanları sormak, dinlemek isterdim çok, çok...
·         Bugün, özellikle, "bazı anneleri" daha da çok düşünüyorum:
- Çocuğunu çok küçük yaşda yitiren ve onlara doyamayan, onları hiç unutamayan anneler...
- Elleriyle, sevgiyle büyütüp, belki de yoksulluk günlerinde büyük fedakarlılıklarla bir delikanlı olarak gurur duyduğu oğlunun "şehit" haberi ile yanan, yıkılan anneler...
- Çocuğun kendinden kopup gittiğini gören, ona bir türlü ulaşamayan anneler...
- Büyük umutlarla, özlemli yarınlar için büyüttüğü çocuğunu "bir kazda" yitiren anneler...
- Çocuğunun "doğru yoldan" kaydığını ve ne yazık ki "sorunlu" bir insan olduğunu görüp de acı ile ona "yardım edemeyen" anneler...
- Ne oldu ise oldu, ama bir türlü "anne" olamayan kadınlar...
- Çocuk özlemi ile yanıp, tutuşmuş "çocuksuz" kadınlar...
- Çocuğunu dünyaya getirmiş olsa bile, ona bakacak koşulu olmayan ve çocuğunu "yetiştirme yurtlarına", "çocuk esirgeme kurumu gözetimine" veren anneler...
- Çocuğunu, her ne nedenle olursa olsun "evlatlık" verenler...
- Çocuğunu yitiren, ondan hiç bir şekilde haber alamayan "kayıp "anneleri...
- Çocuğu tarafından takdir görmeyen, azarlanan, aşağı görülen anneler...
- Çocuğuna sarılamayan, sevgi ile kucaklayamayan, ona ulaşamayan anneler...
-
-
·         Özellikle bu "anneler" için çok daha sevgi ve saygı duymalıyız içimizde.
·         Onların bugünde hangi duygularla dolu olduklarını hiç unutmadan günümüzü değerlendirmeliyiz.
·         Anneler gününün en güzel anması, en güzel armağanı "hayırlı" bir insan, hayırlı bir "evlad" olmaktır.
·         Bu güzel ve istenilen duruma gelmek için her zaman çabalamalıyız.
·         Annelerimize küçük armağanlar, kendi ellerimizle yaptığımız armağanlar sunabiliriz...
·         Bir annenin çocuğu ile "gurur" duyabilmesi ne kadar güzel... Ona verilebilecek en büyük armağan aslında budur.
·         Beni duyan, "beni bilen" annelere, genç olsun, yaşlı olsun tüm annelere sevgi dolu, saygı dolu, hayırlı daha nice "anneler günü" diliyorum.
·         Annelerin "tarafında" oldum tüm yaşamımda.
·         Onları daha iyi "anlamak", onlara "yardımcı" olmak istedim hep.
·         Bugün de "annem" yanımda olsun istedim hep...
·         Şu an, hep onu "yaşıyorum" ruhumda ve içimde...
·         Böyle bir annem olduğu için de hep sevindim, mutlu oldum, onunla hep gurur duydum.
·         Canım "anneciğim" oralardan da olsa beni görüp, duyuyorsun.
·         Bunu çok iyi biliyorum.         
·         Seni sevgilerimle öpüp, kokluyorum...
·         Çok az geçen "beraberlik yıllarımızda" biliyorum, sen beni "daha çok" öpmek, koklamak kucaklamak isterdin.
·         Bu duyguların ve istemin hep içimde kaldı...
·         Seni çok özlüyorum...
                                        Oğlun "Gönen'in!"
                                     ___ 12.05.2019, K. ___

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: