6 Haziran 2019 Perşembe

Helikopter Ebeveynler

            Helikopter Ebeveynler
§         Bazı anne ve babaları tanıdığımızda onları çok beğeniriz.
§         Çok övünerek söyleriz "çocuğuna her zaman kol kanat gerer" diye.
§         Çocuğuna pervane olan anneler ve babalar ne kadar çokturlar...
§         Onlar için “Çocuklarını ne de çok iyi eğitiyorlar!” diye düşünürüz.
§         Bir Amerikali psikoterapist bu durumdaki aileleri “Helikopter Ebeveyn” olarak adlandırmış ve dünyaya da bu deyim yayılmış.
§         Aşırı derecede endişeler, heyecanlanmalar, gereksiz müdahaleler ile mükemmel bir durum ortaya çıkarmak isteyen bu tür anne ve babalar çocuklarının her türlü yükünü ve sorumluluğunu üstlenmeyi iyi bir şey sanmışlardır.
§         Anne ve babaların bu tür belirli davranış biçimlerine uygun olarak yorumlar getirilmiş.
§         Sonuçda “Kaş yapayım derken, göz çıkarmak” gibi bir durum ortaya çıkmış.
§         Ne olursa olsun, çocuğuna söz söyletmez, onu hep korur.
§         Ona her zaman hak vererek kendilerine bağımlı bir duruma sokarlar.
§         Çocuğuna bir soru yöneltseniz bile, hemen atılır “kendisi yanıtlar”, sorulana gerekçeler bulur, soruyu tam anlamadan bile hemen haklı olduğu konular üzerinden açıklamalarda bulunur.
§         Çocuğunun üzerinden her işi alır ve o işi kendisi yapmağa çalışır.
§         Çocuğunu çok ama çok sever, onun yorulmasını ve üzülmesini hiç istemez.
§         Çocuğunu çok sevdiği gibi ona çok da güvenir. "Ben çocuğuma çok güvenirim" diye de çok övünür.
§         Çocuğu için her türlü masrafdan kaçınmaz. Bunu da her fırsatda dile getirir.
§         Çocuk ise böylece büyük bir rahatlık içine itilmiş olur.
§         Sorumluluk taşıyarak kendine düşen işleri yapması gerekirken, yapamaz bir duruma düşmüş olur.
§         Çocuk kendi asıl sorunlarını tanıyamaz, bunları analiz edemez ve de çözüm yolları arayamaz duruma düşer.
§         Bu genel durum ise doğal olarak “tüm ailenin” bir sorunu olmuştur aslında...
§         Bu aileler bir ya da iki çocuklu ailelerdir genelde...
§         Çocuklarını hep dillerine dolarlar ve her yerde onları övmek ve anlatmak isterler.
§         Zaman hızlı geçiyor, “çocuğum geç kalacak, geride kalacak” “aman bir şeyler kaçırmayıp, onu en iyi biçimde yetiştireyim” diye düşünürler.
§         Her zaman çocuğu için en iyisini yaptığına inanır.
§         Çocuğu çeşitli kurslara gönderirler. En iyi kurslara yazdırmıştır.
§         En iyi okulları seçmiştir, en iyi öğretmenleri bulmuştur ona.
§         Okulda çok başarılı olmasını isterler.
§         Okulun yaşamında yer almak ve her şeye de karışmak isterler.
§         Çocukların ev ödevlerine karışırlar ve hep yardımcıdırlar.
§         Çocuğun ev ödevlerinin yapımında genelde hemen kendisi çözer, yapar hazırlar ve çocuğuna verir.
§         Çocuğun özelliklerini, hastalıklarını falan da sanki kendisininmiş gibi dillendirirler.
§         O anne, o baba ne olursa olsun, ne çocuğuna, ne de kendisine laf söyletmez.
           ....... Peki, çocuk “ne durumlara düşürülmüş” olur dersiniz?
§         Öz güveni çok azdır.
§         Özgür ve güçlü bir kişilik kazanmakda zorlanırlar.
§         En ufak bir sorun ortaya çıktığında korkar ve büyük kaygı taşır.
§         Bedensel rahatsızlıklar hisseder, midesi bulanır, karnı ağrır, başı ağrır... Bunlar aslında psikosomatik temelli belirtilerdir.
§         Arkadaşları arasında sorunlu bir ilişki yaşar.
§         Düzgün, devamlı ve içten arkadaşlık ilişkileri kuramazlar, gittikce de kendi dünyasına kapanırlar.
§         Bir sorun ortaya çıktığında onu kendi başına çözümlemede zorluk çeker. Sorunlarını söylemez ve de çözemediğini kendine bile itiraf edemez.
§         Yaşamları boyunca düzeltemeyecekleri “kişilik sorunları”yla boğuşurlar.
§         Sosyal alanlarda girişken olamazlar. Yaşamın içinde kendi başına kalmaktan ve yaşamın kendisinden korkarlar.
§         Hiç umulmayan bir durumda ve ortamda birden bir öfkelenme krizine girebilirler.
§         İnsan bu duruma ne denli üzülse de çoğunlukla yardım da edemez. Konuşmaya hazır olmadıkları için de kendilerine bir söz söyletmezler. Yaşları ilerledikce de çok çabuk “öfkelenebilir” ve “ailesine karşı” çıkabilirler.
§         “Temel nedenlere” dokunmadan, onları “irdeleyemeden” klişe kalıplarla anne ve babasına çeşitli konularda suçlamalar getirirler, kendi durumuna onların sebep olduklarını dile getirirler.
§         “Benim ile az zaman geçirdiniz”, “hep kararları siz verdiniz” gibi kalıplarla kendisini mağdur durumuna sokar, ama üzerine düşen günlük ana sorunlara bile eğilmeden gününü geçiştirmeğe çalışabilir.
....... Siz, siz olun çocuğunuzu öz güvenli ve sorumluluk taşıyabilecek, sorunlarına çözüm yolları bulacak güçde yetiştirmeğe çalışın. Yaşamın içine çok küçük yaşlarda girebilsin, insan ilişkilerini, hak ve sorumlulukları kendisi gözlemleyebilsin.
    ....... Mutlu ve sağlıklı ailelerimiz olsun, diye düşünüyorum...
   
     Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 31.08.2018, K. 21.04.2019, M
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: