6 Haziran 2019 Perşembe

PARA TÜKENDİ

PARA TÜKENDİ
ABD merkez bankası dünyadaki paralarını geri çekiyor. Dışarıya borç vermekten vaz geçiyor.
TÜRKİYE gibi birçok ülke dar boğaza sürükleniyor. Ekonomik ve politik krizler gittikce de artacak.
TÜRKİYE "endüstri ile kalkınabilirim" hayalinden vaz geçmelidir.
TÜRKİYE bir tarım ülkesi idi. 3500 yıldır tarım yapılan bir coğrafyada, çeşitliliğin, zenginliğin, bereketin olduğu bu topraklarda 93 ayrı ürünü 108 ayrı ülkeden ithal eder durumdayız.
TÜRKİYE yine bir tarım ve hayvancılık ülkesi olmalıdır. Kendisini kurtarmalıdır.
TÜRKİYE ihmal ettiği ve geriye ittiği tarıma ve hayvancılığa dönmek zorundadır.
TÜRKİYE tarımda köylüye, çiftciye yerelde teşvik önlemlerini vermelidir.
TÜRKİYE gençlerinin çok büyük bölümü işsizdir.
TÜRKİYE üniversiteleri (200) mezunlarının yarısı iş bulamıyor.
TÜRKİYE gençleri sadece üniversiteyi bitirip, iyi işler bulmak ve rahat yaşamak istiyor.
TÜRKİYE gençleri artık toprağa dönmeyi düşünmelidir.
TÜRKİYE toprağı olan bir ülkedir.
TÜRKİYE toprağını, suyunu, tarımını ve hayvancılığını genç nüfusu ile birleştirmelidir.
TÜRKİYE için böyle giderse, karanlık günler yaklaşmaktadır.
TÜRKİYE "ancak dışarıdan bir para bulurum, durumu idare ederim" politikasından vaz geçmelidir. "Ucuz faiz" artık son bulmuştur.
Pahalı faiz ile yeniden tüketime dönerek bir ekonomi kalkınamaz, yatırım falan ise hiç yapılamaz!
TÜRKİYE kendi toprak, doğa ve insan kaynaklarını bir araya getirilmelidir.
TÜRKİYE kentleri kendi olanaklarını ortaya koyarak, kent tarımını yaratmalıdır.
TÜRKİYE hemen sanayi ürünleri üreten bir ülke olamayacağına göre yakın geleceği ancak kendi öz tarımıyla olacaktır.
TÜRKİYE halkı yiyeceğini kendi sağlamak zorundadır.
TÜRKİYE'ye dışarıdan tarım ürünleri getirmek bir çözüm olmadığı gibi bir büyük yıkımdır.
TÜRKİYE halkı yeniden yeni bir bilinç kazanmalıdır.
TÜRKİYE bir sanayi ürünleri tüketen bir toplum olma kıskacından kurtulmalıdır.
TÜRKİYE fosil yakıtlarını kullanmak gibi tek alternatifden kurtulmalıdır.
Biyo enerji, güneş enerjisi gibi çağdaş ve akılcı enerji tekniklerine, yeni gelişimlere daha çok önem verilmelidir. Bunlar tarım ve hayvancılık alanlarında kullanılmalıdır.
TÜRKİYE kendi köylerine önem vermelidir. Köylü olmak önem kazanmalıdır.
TÜRKİYE kendi yerel tohumlarını kullanmalıdır. Dışa bağımlılıktan kurtulmalıdır.
TÜRKİYE kuruluş döneminin ilkelerine ve kalkınma isteğine geri dönmelidir.
Mustafa Kemal ATATÜRK 88 yıl önce biyo yakıt teknolojisini kullanıyordu.
Türkiye’de biyo yakıt üretimi önerisinin ilk defa 1931 yılında ¨An’anevi Ziraattan Rasyonel Ziraata¨ başlıklı kongrede ele alındığını biliyoruz. Buna göre dünyadaki biyoyakıt teknolojisinin ilk örneği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı Atatürk Orman Çiftliği bünyesinde geliştirildi. 1934’ten itibaren bugünkü adıyla "biyo dizel" üretimi bu çiftlikte kullanıldı.
Araştırmalardaki belgeler, çiftlikte ‘Bitkisel Yağların Tarım Traktörlerinde Kullanımı’ isimli çalışmanın devletçe başlatıldığını gösteriyor.
İlgili çalışmada bu çabaların olumlu sonuçlar verip 1942 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin benzin ihtiyacının yüzde 20 oranında biyo etanol ile harmanlanarak karşılandığı belirtilirken bu başarılı sonuçlara rağmen Atatürk’ün ölümü ve ikinci dünya savaşının patlak vermesi gibi nedenler ile sektörün gelişmesinin durduğu iddia ediliyor.
TÜRKİYE bugün yine tüm halkıyla bir yeni devrime girişmelidir.
Toprak devrimi ile tarıma ve hayvancılığa yönelmek için çok acilen halk bilinçlendirilmelidir. Halkın her kesimi bu ulusal dava için birleştirilebilmelidir. Devlet yeni üretim politikalarını bu yönde geliştirmelidir.
TÜRKİYE halkını kendisi besleyen bir ülke olmak zorundadır. Birleşmiş Milletler raporlarını referans göstererek 2020 yılında dünyayı ciddi bir kıtlığın beklediğini vurgulanıyor. (: Cem Seymen)
TÜRKİYE köyleri boşalmamalıdır. Köyden kente göç önlenmelidir. Son 2 buçuk yılda 1.7 milyon, son 10 yılda ise 6 milyon insanın tarımsal faaliyeti bırakarak büyük şehirlere göç ettiğini biliyoruz.
TÜRKİYE köylüsü iyi üreten ve kalkınabilen bir ana kesim olacaktır.
TÜRKİYE kendisi yeni tarım ve hayvancılık teknolojileri de geliştirebilir. Yeni seralar, topraksız tarım uygulamaları.. gerçekleştirilebilir.
TÜRKİYE çok büyük bir işsiz kitlesi ile nüfusu gittikce artan, ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir ülke olmaktan ancak bu yolla kurtulabilir.
TÜRKİYE'de acilen yapmamız gereken şey tarım ve hayvancılığı desteklemek, köylüyü kalkındırmakdır. Köyler artık birer yaşam ve üretim merkezleri olmalıdır.
Global para güçlerinin elindeki silaha karşı, tarım ilaçları, tarım tohumları tekellerine karşı da ancak kendi ulusal bağımsız tarım politikaları ve modelleri ile durabilir.
Tüm bu önerilerim ve görüşlerim belki herkesce bilinen konular da olabilir. Bugün bunların tüm kurum ve kurullarca kavranılarak "uygulama alanına" konulması gerekir.
TÜRKİYE kendi halkının beslenmesini sağlayacaktır. Dış ülkelere muhtaç olmayacaktır!
TÜRKİYE özellikle "genç işsizlerine" ( %26) yeni ufuklar açacak ve onların yeni alanlarda istihkam edilmesini sağlayacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ bugün bir yol ayrımındadır.
TÜRKİYE politik  tuzaklardan kendini kurtaracaktır.
TÜRKİYE kendi yolunu bulacaktır.
TÜRKİYE halkı politik çekişmeleri, boş lafları bırakıp "ortak" kalkınma yoluna yönelecektir.
TÜRKİYE için başka seçenek yoktur.
       Saygılarımla...
      Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 05.05.2019, K.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: