Kentler ve Heykelleri
·
Türkiye'de
kentlerde çok sayıda heykel var mıdır?
·
Bilemiyorum,
böyle bir inceleme ya da kayıt bulunmakta mıdır?
·
Sanıyorum
ki heykellerle karşılaşma ancak cumhuriyet döneminde başlamıştır.
·
Çağdaşlaşma
ile birlikte sanata ve kültüre ve de batı uygarlığına doğru bir yönelişle
birlikte heykel olgusu da başlamıştır.
·
Mimarlık
ve güzel sanatlar dallarında verilen eğitimlerdeki gelişimler de buna katkıda
bulunmuştur.
·
Türk
İslam genellemesinde, kültür anlayışında heykel nasıl bir yere sahiptir, diye
sormayacağım.
·
Çünkü
bu konu kendi başına hassa ve de uzun bir konudur ve uzmanların bileceği bir
alandır.
·
Şu
an Türkiye genellemesine göre düşünecek olsak sanıyorum her kentte az ya da çok
heykeller vardır.
·
Çeşitli
nedenlerle ve anılara bağlı olarak hazırlanmış heykeller bulunabilir.
·
Atatürk
heykellerini bu kapsamın dışında tutarak söylüyorum.
·
Öyle
sanıyorum ki heykeller o kente bir değer katmak, estetik yönden süslemeye
özenle hazırlanmıştır.
·
Türkiye,
heykel konusunda çok zengin sayılmaz.
·
Heykellerin
değerinin de tam olarak anlaşıldığı söylenemez.
·
Bazı
heykeller, simgeledikleri değerler yüzünden oradan oraya sürülüyor,
tartışmalara yol açıyor, başlarına gelmeyen kalmıyor.
·
Yine
de kentlerimizi süsleyen heykeller var.
·
Ünlü
heykeltıraşların tarihe direnen ve şehrin simgeleri haline gelen heykelleri de
bir köşede zamana yenilmemeye, kırık dökük ayakta kalmaya çalışıyor.
·
Türkiye'nin
en tanınmış ve en beğenilen heykelleri hangileridir, diye de bir araştırma
yapılabilir.
·
İstanbul'da
bulunan "Dikili Taş" bir heykel sayılabilir mi, bilmiyorum.
·
Eğer
onu heykel olarak algılamak istersek hakkında çok sayıda bilgi bulunabilir.
·
"Theodosius
Dikilitaşı, veya yalnızca Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı'nın güney
tarafında, Yılanlı Sütun'un yanında bulunan bir Antik Mısır dikilitaşıdır. MS
390 yılında Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Mısır'dan getirilerek
şimdiki yerine dikildi. Dikilitaş ilk olarak Mısır firavunu III. Tutmosis
tarafından MÖ 15. yüzyılda yaptırılmış ve Karnak tapınağının yedinci pilonunun
güneyine dikilmişti."(*)
·
Türkiye’nin
en güzel 10 heykelini internette araştırdım:(**)
1. Akdeniz / İlhan Koman / İstanbul Levent
2.
Barbaros / Hadi Bara-Zühtü Müridoğlu / İstanbul Beşiktaş
3.
Güvenpark Güven Anıtı / Holzmeister-Thorak-Hanak / Ankara Kızılay
4.
Güzel İstanbul / Gürdal Duyar / İstanbul Yıldız Parkı
5.
Cumhuriyet 50. Yıl Anıtı / Şadi Çalık / İstanbul Galatasaray
6.
Açık Sütun / Ayşe Erkmen / İstanbul Galatasaray
7. Kuşlar / Kuzgun Acar / İstanbul Unkapanı
8.
Kibele Çeşmesi / Mehmet Aksoy / Levent İş Kuleleri İstanbul
9.
Taksim Cumhuriyet Anıtı / Pietro Canonica / Taksim İstanbul
10.
Maçka Demokrasi Parkı Mermer Heykeli/Rahmi Aksungur / Maçka İstanbul
·
Dünyanın
birçok kentinde heykeller vardır ve onlar tanınmış kişilerin yapıtları olup
belki de yüzlerce yıldır oradadır.
·
Kentin
simgesi olanlar da vardır.
·
Kentine
ve kent kültürüne özen gösteren kişiler, kurumlar atacakları her adımı iyi
ölçerek ve bilinçle yapmalıdırlar.
·
Kentin
bir yerine bir ekleme bile yapılacak olsa özel çıkarlar gözetmeden ve çok iyi
düşünerek ve de konusunun uzmanı olanlar tarafından yapmalıdır.
·
Çünkü
"bugün" geçecektir ve yarın esas değerlendirmeler olacaktır.
·
20,
50 100 yıl sonra insanlar soracak ve sorgulayacaklardır. TARİH önünde verilecek
olan hesaplar her zaman adildir ve objektiftir.
·
Zaman,
zaman dünyanın bazı yerlerinde bir "heykel yapma" yarışması
düzenlenir.
·
Yeni
kazanılan heykeller kentin uygun yerlerine yerleştirilir.
·
Türkiye'de
de bazı kentlerde kente bir katkı kazandırmak adına bir de kendi
belediyeciliklerinin önemine de vurgu yapmak niyetiyle heykel yarışmaları
düzenlenmektedir.
·
Çağdaşlaşmış
ve modern bir imaj (algı) yaratılmasını hedefleyen bu tür belediyelerin asıl
hizmetlerini ne denli yerine getirdiklerine bakmak gerekir.
·
Bu
tür yarışmalara ne tür harcamalar yapılmıştır ve de bunun zamanı doğru mudur,
diye düşünülmelidir.
·
O
kentin ana sorunları, alt yapı, temizlik, su, çöp, trafik, yol... sorunları
herkes tarafından dile getiriliyor ve çözümler bekleniliyor iken bir "aciliyet
olmaksızın" böylesine harcamalar ve sonuçları ne yazık ki hiç de takdir
görmemektedir.
·
Bundan
kaçınılamaz.
·
Yazımı
okuyanlardan bazıları şunu da diyecektir:
- ... "Çok önemli bir konu mu bu şimdi!"
·
Hiç
yazmasam da olurdu...
·
Ama,
insan kendi vicdanına ve bulunduğu yere göre davranır.
·
Ben
de objektif bir tutumla görüşümü bildirmek istedim.
·
Siyasi
parti politikalarına göre yaşamadığım için yazmakta bir sakınca bulmadım...
·
Eğer,
adil ve hukuksal değerliliği yüksek olan uygulamalar olacaksa kamu
yöneticilerinin, başkanların, sorumluların doğru olmayan yanlış harcamaları da
sorgulanır.
·
Ülkeler
kendi durumlarına, yönetim biçimlerine ve elde bulunan iktidara ve kadrolarına
göre bugüne ve dolayısıyla da tarihe kayıt düşerler.
·
Çağdaşlaşma
ve demokratikleşme düzeyine tam erişememiş ülkelerde ise "seçimle"
olan var sayımlar ve öğretilmiş ezber bilgiler çok öne çıkarılır ve yurttaşlar
her şeyi seçim zamanında "göstermeğe" inandırılırlar.
·
Evet,
şunu da söyleyenler de olacaktır:
-
"Ülkenin
eğitim, öğretimi ne ki yurttaşların bilgisi ve daha önemlisi bilinç düzeyleri
istenilen çizgide olsun..."
·
Aslında
sıradan yurttaşların seçimden seçime verecekleri kararlar ne denli sağlıklıdır
ve "ne işe yarar" diye düşünmek iyi olurdu...
·
Bir
anlamda son yıllarda bazı tanınmış kentlere, turizm yükselsin düşüncesi ile de
olsa uygulanan bazı işler halk tarafından hoş karşılanmıyor.
·
Halk
bugün ekmek ve aş ile de uğraşıyor.
·
Yollar,
seller, kanalizasyon, kaldırımlar, çukurlar, trafik, epidemi, imar
yolsuzlukları.... gibi konularda oldukça hassas bir durumda ve gerçekçi
çözümler bekliyor.
·
Artık
siyasi partilere göre tavır alan bir halk yok....
·
Yurttaş
daha çok adil çözüm, kesin önlemler arıyor.
·
Asıl
sorun zaten sadece bir kent de değil.
·
Bunun
yerine çok iyi "işleyen" bir "kamu denetlemesi" ve "sorgulaması"
olmalı ve "adilce" işlemelidir ki insanların vicdanları da huzur
bulabilsin.
·
Bir
ucundan tuttuğumuzda bir konu bizi nereden, nerelere getirmektedir, değil mi?
·
Akıl
sağlığının yüksek tutulduğu, sağ duyulu mutlu günler dileklerimle...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.12.15, MŞ.
**https://www.hurriyet.com.tr/turkiye-nin-en-guzel-10-heykeli-10600376
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: