23 Eylül 2021 Perşembe

Kentler ve Heykelleri

   Kentler ve Heykelleri

·       Türkiye'de kentlerde çok sayıda heykel var mıdır?

·       Bilemiyorum, böyle bir inceleme ya da kayıt bulunmakta mıdır?

·       Sanıyorum ki heykellerle karşılaşma ancak cumhuriyet döneminde başlamıştır.

·       Çağdaşlaşma ile birlikte sanata ve kültüre ve de batı uygarlığına doğru bir yönelişle birlikte heykel olgusu da başlamıştır.

·       Mimarlık ve güzel sanatlar dallarında verilen eğitimlerdeki gelişimler de buna katkıda bulunmuştur.

·       Türk İslam genellemesinde, kültür anlayışında heykel nasıl bir yere sahiptir, diye sormayacağım.

·       Çünkü bu konu kendi başına hassa ve de uzun bir konudur ve uzmanların bileceği bir alandır.

·       Şu an Türkiye genellemesine göre düşünecek olsak sanıyorum her kentte az ya da çok heykeller vardır.

·       Çeşitli nedenlerle ve anılara bağlı olarak hazırlanmış heykeller bulunabilir.

·       Atatürk heykellerini bu kapsamın dışında tutarak söylüyorum.

·       Öyle sanıyorum ki heykeller o kente bir değer katmak, estetik yönden süslemeye özenle hazırlanmıştır.

·       Türkiye, heykel konusunda çok zengin sayılmaz.

·       Heykellerin değerinin de tam olarak anlaşıldığı söylenemez.

·       Bazı heykeller, simgeledikleri değerler yüzünden oradan oraya sürülüyor, tartışmalara yol açıyor, başlarına gelmeyen kalmıyor.

·       Yine de kentlerimizi süsleyen heykeller var.

·       Ünlü heykeltıraşların tarihe direnen ve şehrin simgeleri haline gelen heykelleri de bir köşede zamana yenilmemeye, kırık dökük ayakta kalmaya çalışıyor.

·       Türkiye'nin en tanınmış ve en beğenilen heykelleri hangileridir, diye de bir araştırma yapılabilir.

·       İstanbul'da bulunan "Dikili Taş" bir heykel sayılabilir mi, bilmiyorum.

·       Eğer onu heykel olarak algılamak istersek hakkında çok sayıda bilgi bulunabilir.

·       "Theodosius Dikilitaşı, veya yalnızca Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı'nın güney tarafında, Yılanlı Sütun'un yanında bulunan bir Antik Mısır dikilitaşıdır. MS 390 yılında Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Mısır'dan getirilerek şimdiki yerine dikildi. Dikilitaş ilk olarak Mısır firavunu III. Tutmosis tarafından MÖ 15. yüzyılda yaptırılmış ve Karnak tapınağının yedinci pilonunun güneyine dikilmişti."(*)

·       Türkiye’nin en güzel 10 heykelini internette araştırdım:(**)

1. Akdeniz / İlhan Koman / İstanbul Levent
2. Barbaros / Hadi Bara-Zühtü Müridoğlu / İstanbul Beşiktaş
3. Güvenpark Güven Anıtı / Holzmeister-Thorak-Hanak / Ankara Kızılay
4. Güzel İstanbul / Gürdal Duyar / İstanbul Yıldız Parkı
5. Cumhuriyet 50. Yıl Anıtı / Şadi Çalık / İstanbul Galatasaray
6. Açık Sütun / Ayşe Erkmen / İstanbul Galatasaray
7. Kuşlar / Kuzgun Acar / İstanbul Unkapanı
8. Kibele Çeşmesi / Mehmet Aksoy / Levent İş Kuleleri İstanbul
9. Taksim Cumhuriyet Anıtı / Pietro Canonica / Taksim İstanbul
10. Maçka Demokrasi Parkı Mermer Heykeli/Rahmi Aksungur / Maçka İstanbul

·       Dünyanın birçok kentinde heykeller vardır ve onlar tanınmış kişilerin yapıtları olup belki de yüzlerce yıldır oradadır.

·       Kentin simgesi olanlar da vardır.

·       Kentine ve kent kültürüne özen gösteren kişiler, kurumlar atacakları her adımı iyi ölçerek ve bilinçle yapmalıdırlar.

·       Kentin bir yerine bir ekleme bile yapılacak olsa özel çıkarlar gözetmeden ve çok iyi düşünerek ve de konusunun uzmanı olanlar tarafından yapmalıdır.

·       Çünkü "bugün" geçecektir ve yarın esas değerlendirmeler olacaktır.

·       20, 50 100 yıl sonra insanlar soracak ve sorgulayacaklardır. TARİH önünde verilecek olan hesaplar her zaman adildir ve objektiftir.

·       Zaman, zaman dünyanın bazı yerlerinde bir "heykel yapma" yarışması düzenlenir.

·       Yeni kazanılan heykeller kentin uygun yerlerine yerleştirilir.

·       Türkiye'de de bazı kentlerde kente bir katkı kazandırmak adına bir de kendi belediyeciliklerinin önemine de vurgu yapmak niyetiyle heykel yarışmaları düzenlenmektedir.

·       Çağdaşlaşmış ve modern bir imaj (algı) yaratılmasını hedefleyen bu tür belediyelerin asıl hizmetlerini ne denli yerine getirdiklerine bakmak gerekir.

·       Bu tür yarışmalara ne tür harcamalar yapılmıştır ve de bunun zamanı doğru mudur, diye düşünülmelidir.

·       O kentin ana sorunları, alt yapı, temizlik, su, çöp, trafik, yol... sorunları herkes tarafından dile getiriliyor ve çözümler bekleniliyor iken bir "aciliyet olmaksızın" böylesine harcamalar ve sonuçları ne yazık ki hiç de takdir görmemektedir.

·       Bundan kaçınılamaz.

·       Yazımı okuyanlardan bazıları şunu da diyecektir:

-       ...    "Çok önemli bir konu mu bu şimdi!"

·       Hiç yazmasam da olurdu...

·       Ama, insan kendi vicdanına ve bulunduğu yere göre davranır.

·       Ben de objektif bir tutumla görüşümü bildirmek istedim.

·       Siyasi parti politikalarına göre yaşamadığım için yazmakta bir sakınca bulmadım...

·       Eğer, adil ve hukuksal değerliliği yüksek olan uygulamalar olacaksa kamu yöneticilerinin, başkanların, sorumluların doğru olmayan yanlış harcamaları da sorgulanır.

·       Ülkeler kendi durumlarına, yönetim biçimlerine ve elde bulunan iktidara ve kadrolarına göre bugüne ve dolayısıyla da tarihe kayıt düşerler.

·       Çağdaşlaşma ve demokratikleşme düzeyine tam erişememiş ülkelerde ise "seçimle" olan var sayımlar ve öğretilmiş ezber bilgiler çok öne çıkarılır ve yurttaşlar her şeyi seçim zamanında "göstermeğe" inandırılırlar.

·       Evet, şunu da söyleyenler de olacaktır:

-        "Ülkenin eğitim, öğretimi ne ki yurttaşların bilgisi ve daha önemlisi bilinç düzeyleri istenilen çizgide olsun..."

·       Aslında sıradan yurttaşların seçimden seçime verecekleri kararlar ne denli sağlıklıdır ve "ne işe yarar" diye düşünmek iyi olurdu...

·       Bir anlamda son yıllarda bazı tanınmış kentlere, turizm yükselsin düşüncesi ile de olsa uygulanan bazı işler halk tarafından hoş karşılanmıyor.

·       Halk bugün ekmek ve aş ile de uğraşıyor.

·       Yollar, seller, kanalizasyon, kaldırımlar, çukurlar, trafik, epidemi, imar yolsuzlukları.... gibi konularda oldukça hassas bir durumda ve gerçekçi çözümler bekliyor.

·       Artık siyasi partilere göre tavır alan bir halk yok....

·       Yurttaş daha çok adil çözüm, kesin önlemler arıyor.

·       Asıl sorun zaten sadece bir kent de değil.

·       Bunun yerine çok iyi "işleyen" bir "kamu denetlemesi" ve "sorgulaması" olmalı ve "adilce" işlemelidir ki insanların vicdanları da huzur bulabilsin.

·       Bir ucundan tuttuğumuzda bir konu bizi nereden, nerelere getirmektedir, değil mi?

·       Akıl sağlığının yüksek tutulduğu, sağ duyulu mutlu günler dileklerimle...

        Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

       2020.12.15, MŞ.

     *  https://www.hurriyet.com.tr/  01.11.2018

    **https://www.hurriyet.com.tr/turkiye-nin-en-guzel-10-heykeli-10600376


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: