26 Eylül 2021 Pazar

Kadına Yönelik Şiddet

 Kadına Yönelik Şiddet

FACEBOOK'da okudum:

'' Kadın Kolları, kadına yönelik şiddeti kınadı. Ortaklaşa düzenlenen basın açıklamasında kadına yönelik şiddetin sona ermesi istendi.''

Bir basın açıklaması: Sadece kendimizi tatmin edebileceğimiz, vicdanı rahatlatabileceğimiz bir model.

Küçümsemek için söylemiyorum.

Bilgilendirme pek gerekmiyor, zaten hemen hemen herkes durumu biliyor.

Belki de bunun yerine gerçekten mücadele edebilecek, kendinden emin, yılmaz ve donanımlı kişiler, kuruluşlar BELLİ ve SOMUT bir davayı, olayı takip edip, TARAF olabilseler ve SOMUT gelişmeleri düzenli olarak kamu ile paylaşabilseler, çok daha etkili olur.

Dünyanın EN gelişmiş diyebileceğimiz ülkelerinde de bu sorun var ve her bir an devam ediyor.

Kentleşme, tüketim toplumu, toplumsal miras, aile kültürü, gelenek ve görenekler, örf, hukuk, huzursuzluk, doyumsuzluk, ahlaki çöküntü, algı yönetimi, öğretim ve eğitimin temel hataları... birçok neden bulunabilir.

Mağdurlar değil sadece, asıl saldırganların tahlili de önemli.

Neden böyle bir şey oluyor diye düşündüğünüzde, eğitim eksikliğine gelmeniz yeterli bir sonuç değildir.

Yıllar önce bu konu medyada çok incelendi, tartışıldı.

Almanya da ayni tartışma dönemlerini yaşadı.

Eğitim ve öğretim düzeyi çok yüksek ailelerde bile şiddet, kadına şiddet olgusu her zaman kendini göstermiştir.

Genel işler, etkiler hava olarak bir toplumda SERTLİK, BÖLÜCÜLÜK, AYRIMLAŞTIRICILIK, güçlü olan kazanır, işini bilen ol vb. bir bakış havası varsa ve de buna karşı hiç bir şey yapamıyorsanız, derdinizi anlatamıyorsanız, sorgulayamıyorsanız zaten temelde durum çok vahim demektir.

Yaşadığınız toplum HUZUR ve BARIŞ toplumu değilse zaten ŞİDDET her yerde hakimiyetini göstermiştir.

Kadına yönelik şiddet bir bütünsel sorunun sadece bir parçasıdır.

ŞİDDET, cebir, zorbalık, hak hukuk tanımazlık, mafyalaşma, silah, kavga, bağırıp çağırmak, sınırları ve kuralları tanımamak... gibi bazılarının azıcık da hoş görüldüğü bir koca çemberin üst adıdır.

Aile içinde ilişkiler, çocuklarınızı yetiştirme modeliniz, eşler arası ilişkideki yöntem, komşuluk, mahalle... diye en baştan bakmak gerekir.

Siz kuralları çok doğru koyar ve ilkesel olarak yaşayabilirseniz çok doğru yapmışsınızdır. Ve de mutlu olabilirsiniz, vicdanen de rahatsınızdır.

İçinde bulunduğunuz topluluk, toplum, ülke bu yapıda değilse...

Çok zor!

Bence çağdaş hukuk devletinin varlığı ile yasların çok daha güncelleştirilerek bu alanda daha açık ve caydırıcı önlemler alması gerekir.

İnsanlar bu yapıya girmeden çok önce kendilerinden hesap sorulacağını bilinçaltlarına iyice yerleştirmelidirler:

- Senden bunun hesabı sorulur.

- Hiç bir yere kaçamazsın.

- Yakalanırsın ve cezanı da çekersin!

          Gönen Çıbıkcı, 20.09.2016, Kuşadası


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: