İMZA KAMPANYASI
''Turizmde çöküş çok şiddetli ve toplumsal çalkantılara gebe
devlet somut tedbirler almalı''
''Kampanyanın muhatabı: Turizm Bakanlığı:
Bu
yazı, bu kampanya "esnaflar için" düzenlenmiş.
İmzaya
açılmış.
Onların
sıkıntılarını dile getirmek istemişler.
Esnaf
hem kent içinde, hem de Türkiye genelinde örgütlüler.
Esnaf
örgütleri kendi aralarında dayanışarak, seslerini duyursunlar.
Hükümetle,
bakanlıklar ile ve diğer kuruluşlarla görüşsünler.
Dilerim
seslerini duyan olur.
ASIL
sıkıntı sadece esnafta değil ki...
Esnaf
kendince haklı.
Esnaf
dükkanını döndürmeğe çalışıyor da halk ne olacak?
Burada
yaşayan nüfus ne durumda?
Kuşadası'nın
nüfusu 100 bin diye söyleniyor.
Halk
hem tek, hem de ailece temiz bir yerlere gitmek, iyi ve uygun hizmet almak
istemez mi?
İnsanlarımız,
kendi insanlarımız Kuşadası'nda para harcamasın mı?
"Onları
kazanmak" diye bir düşüncesi yok mudur, esnafımızın ve esnaf örgütlerinin?
Her
bir mekan sadece yabancı turist gelecek diye hazırlanmış ve beklemekte sanki...
Bu
mantık ve tutum doğru mudur?
Bizim
insanlarımızın normal fiyatlarla, temiz ve hizmeti güzel mekanlarda ağırlanması
neden hiç düşünülmez?
Bir
akşam yemeği, bir içecek, çaydır, kahvedir... bunu neden bizim insanlarımız da
ödeyemesin?
"Parası
olan gelir, parası yoksa otursun evinde!" diye düşünmek bence çok
yanlıştır.
AMA
yüksek tutulursa hesaplar ve bunu da sorgulayamazsanız, denetleme de yoksa, o "100
000" diye anılan insanlarımız da çekinir ve evinde oturur.
Esnaf
örgütleri hiç merak ettiler mi acaba, çay, kahve, bira, köfte, lahmacun, pide,
pizza vb... günlük tüketimde en önemli olan ürünler nerelerde, kaça
satılmaktadır?
Bunun
açık seçik bir tutanağı, listesi var mıdır?
Esnaf
örgütlerinin etkileri ve yetkileri ne durumdadır?
Bunları
ben bilemem.
Ama
bir şeyler yapıldığına da inanıyorum.
Ben
60lı yıllardan beri gözlüyorum ve de içinde, kıyısında yaşıyorum Kuşadası'nın.
İnanın
en az bir esnaf kadar üzülüyorum, içine düşülen bu durumun.
Şehir
elden gitmiş durumda.
Diğer
yazılarımda yazmıştım:
- ADANIN
bir modeli, bir hedefi olmalı ki gelip, görsünler, gezsinler ve döndüklerinde
de memnuniyetlerini anlatsınlar.
Bizler,
Kuşadası'nda yaşayanlar, Kuşadası'na yerleşenler daha iyi yaşanılabilecek,
temiz ve huzurlu bir kent istemeyelim mi?
Bizlerin
varlığı ve gücü yok mu?
Hedef
kitle olarak bile burada yaşayanlar neden görülmezlikten gelinir?
Hem
turistin gelip, gezeceği, konaklayacağı, hem de Kuşadası'nda yaşayan insanların
seve seve yaşayacağı bir ortamı sağlayın esnaf olarak, kent yönetimi ve odalar
olarak, mülki amirlikler olarak.
El
ele verip başaramayacağımız bir konu değildir aslında!
Ama
herkes üzerine düşeni yapacak ve kendi alanında bu hedefleri gerçekleştirecek.
Kısacası şudur özetle:
- Fiyatlar
ve hizmet gözden geçirilmelidir.
- Temizlik
en üst düzeye çıkarılmalıdır.
- Personel
çok daha iyi yetiştirilmelidir.
- Esnaf,
gastronomide, kafeteryacılıkta, lokantacılıkta, büfecilikte, hediyelik...
sektöründe yeni alternatifler yaratmalıdır.
Bazı
girişimcilerin uygun fiyat politikası uyguladığı yerler her zaman doluluk
göstermektedir.
Bunun
tanıtımı ve gerçekleşmesi için çaba harcanmalıdır.
Örneğin,
belli bir günde belli bir menü ile yerli halk hedeflenmelidir.
Yeni
satış modelleri geliştirilmelidir.
Tabii
daha akıllı ve mütevazi yollara girerek, büyük felaketlerden kurtulabilmek
istenilirse...
Bu
konuda da tabii ki belediye ve diğer örgütler, kaymakamlık sizlere yardımcı
olacaktır.
Ama
önce siz istemelisiniz!
Girişim
sizden gelmelidir.
Basın
da bunu kesinlikle destekleyecektir.
Saygılarımla.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 12.09.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: