Yaşam Ne Kadar "Kolay" Olurdu
Eğer, sen, kendini "güzelce eğitmeyi" seçebilseydin.
Bunu becerebilseydin...
Yüreğin...
"İç"in her zaman tertemiz olabilseydi.
Yani, sen...
Ne bir kötülük...
Ne de bir kötü düşünce...
Geçmeyecek aklından, hiç biri.
Ne
aklından ne de kalbinden iyilik ve temizlik dışında bir düşünceye ve de duyguya
yer ayırmayacaksın.
Ağzından çıkacak olanlar da yine her zaman ve her yerde her
kişiye karşı sadece iyilik ve dürüstlük ile dolu olacak.
Hakikatleri dile getireceksin.
Öyle eğiteceksin ki kendini ne bir yalana ne bir kandırmacaya, ne
de arkadan bir işler çevirmeye "ihtiyacın olmayacak".
Ne bir insana kulluk etmek zorunda kalacaksın, ne de bir yerlerden
bir menfaat sağlamak için birilerine yaranmak durumuna düşeceksin.
Ne bir kimsenin malında, emeğinde olacak gözün, ne de bir kıskanman
ve fesatlanman olacak.
Kendi
davranışlarına, emeklerine ve aklına, ruhuna, yaşamdaki duruşuna, kişilik
özelliklerine ahlakına güveneceksin.
Bu değerlerini gözün gibi koruyup, kollayıp, geliştireceksin.
İçinde olacak Allah inancın ve de her bir yerde ve işarette onun
sana gösterdiklerini görüp, okuyup, anlayabileceksin.
En büyük dualarının içinde hep bir sabır dilemek olabilecek.
Kötülükleri ve kötü yolları, kötü kişilikleri, kötü alışkanlıkları
ve de kötü davranışları iyi tanıyıp kendinden uzak tutmak için çalışacaksın.
Adil olabilmek için, haksız ve nankörce davranmamak için her an
ve her yerde uyanık olacaksın.
İnsanın ve eşyanın, emeğin değerini bileceksin.
Hiç bir kimseye söz vermeyeceksin, eğer onu yerine
getiremeyeceksen.
En yakınındaki bile olsa kimseye hak ettiğinden fazla değer verip,
onu şımartmayacaksın.
Ona
vereceğin her bir gereksiz değer, armağan, yüceltme ve söz, eğer onu
taşıyabilecek kişilikte ve güçte değilse ona ağır gelecektir ve de onun
ahlakının bozulmasına yol açacaktır.
Duyguların ve duygularının etkilediği davranışların hep iyiliği ve
güzelliğe, yararlılığa yönelik olmalıdır.
Öfkelenmek, bağırıp çağırmak ve kavga yaratmak gibi olumsuz ve de
çok tehlikeli davranışlardan kendini sakındırmak için hep öz kontrolünü yüksek
tutacaksın.
Dilinden çıkacak her bir ses, söz kimseyi kırmayacak.
Hiç bir kişinin arkasından konuşmayacaksın.
Hakaret
edici, küçültücü, alay edici, aşağılayıcı sözler kullanmayacaksın, vücut dilin
de olumsuz gösterilerde bulunmayacak.
Evet! Bu dünyada, yaşamda, toplumda her zaman ve her yerde
kötülükler, kötü insanlar olacaktır.
Senin de zaten birincil görevin kendini bunlardan korumak ve uzak
tutabilmektir.
Vermen
gereken kavga da zaten öyle ortalara atılıp kendini suçlu duruma, sıkıntılı bir
duruma sokmak değildir.
Bazen hırslarına, bazen de ihtiraslara, fesatlıklara,
kıskançlıklara kapılabildiğini görebilmelisin.
Böyle
bir duruma düşme tehlikesi baş gösterdiğinde ise hemen sen önce kendini çekip
çevirmeli ve kontrol altına almalısın.
Başkalarını kandırmak gibi bir duruma düşmeden, daha açık,
şeffaf ve dürüst olabilmelisin.
Ne istediğini, ne düşündüğünü, ne beklediğini önce kendin iyice
bileceksin.
Bir
yerlerden daha çok bir şeyler kazanmak için ise hiç kimseye çeşitli sözlerde
bulunmayacaksın, oyunlar kurmayacaksın.
Bugün elde edebileceğin o menfaatler asıl senin kişiliğine
vereceği bozulmadan ve de zarardan dolayı sana çok daha pahalıya mal
olabilecektir.
Yaşam
için gerekenleri elde edebilmek, kazanmak ve de bir şeylere sahip olabilmek,
güzel ve iyi koşullara erişebilmek ilk bakışta her bir insanın yapması gereken
bir davranış, bir görev gibi gelebilir.
Belki de öyledir.
Ama bunların yapılışındaki yollar ve uygulamadaki yöntemler ve
de ölçülerdir asıl olan.
Gözü
dönmüşçesine hırslanmak, bir şeyleri ille de elde etmek istemek ise
önce kendinize, kişiliğinize ve ruhunuza zarar verecektir.
Ve bu bir de bağımlılık yaratan bir duyguya döndüyse...
Daha
huzurlu, daha sakin ve alçak gönüllü olabilmek, yaşamın içerisinde daha az
yükler taşımak çok daha güzel ve mutluluk verici olacaktır.
Saygılarımla... ·
Öğretmen Gönen Çıbıkcı,
19.10.2017, K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: