25 Eylül 2021 Cumartesi

Ne Kadar "Kolay" Olurdu

 Yaşam Ne Kadar "Kolay" Olurdu

Eğer, sen, kendini "güzelce eğitmeyi" seçebilseydin.

Bunu becerebilseydin...

Yüreğin...

"İç"in her zaman tertemiz olabilseydi.

Yani, sen...

Ne bir kötülük...

Ne de bir kötü düşünce...

Geçmeyecek aklından, hiç biri.

Ne aklından ne de kalbinden iyilik ve temizlik dışında bir düşünceye ve de duyguya yer ayırmayacaksın.

Ağzından çıkacak olanlar da yine her zaman ve her yerde her kişiye karşı sadece iyilik ve dürüstlük ile dolu olacak.

Hakikatleri dile getireceksin.

Öyle eğiteceksin ki kendini ne bir yalana ne bir kandırmacaya, ne de arkadan bir işler çevirmeye "ihtiyacın olmayacak".

Ne bir insana kulluk etmek zorunda kalacaksın, ne de bir yerlerden bir menfaat sağlamak için birilerine yaranmak durumuna düşeceksin.

Ne bir kimsenin malında, emeğinde olacak gözün, ne de bir kıskanman ve fesatlanman olacak.

Kendi davranışlarına, emeklerine ve aklına, ruhuna, yaşamdaki duruşuna, kişilik özelliklerine ahlakına güveneceksin.

Bu değerlerini gözün gibi koruyup, kollayıp, geliştireceksin.

İçinde olacak Allah inancın ve de her bir yerde ve işarette onun sana gösterdiklerini görüp, okuyup, anlayabileceksin.

En büyük dualarının içinde hep bir sabır dilemek olabilecek.

Kötülükleri ve kötü yolları, kötü kişilikleri, kötü alışkanlıkları ve de kötü davranışları iyi tanıyıp kendinden uzak tutmak için çalışacaksın.

Adil olabilmek için, haksız ve nankörce davranmamak için her an ve her yerde uyanık olacaksın.

İnsanın ve eşyanın, emeğin değerini bileceksin.

Hiç bir kimseye söz vermeyeceksin, eğer onu yerine getiremeyeceksen.

En yakınındaki bile olsa kimseye hak ettiğinden fazla değer verip, onu şımartmayacaksın.

Ona vereceğin her bir gereksiz değer, armağan, yüceltme ve söz, eğer onu taşıyabilecek kişilikte ve güçte değilse ona ağır gelecektir ve de onun ahlakının bozulmasına yol açacaktır.

Duyguların ve duygularının etkilediği davranışların hep iyiliği ve güzelliğe, yararlılığa yönelik olmalıdır.

Öfkelenmek, bağırıp çağırmak ve kavga yaratmak gibi olumsuz ve de çok tehlikeli davranışlardan kendini sakındırmak için hep öz kontrolünü yüksek tutacaksın.

Dilinden çıkacak her bir ses, söz kimseyi kırmayacak.

Hiç bir kişinin arkasından konuşmayacaksın.

Hakaret edici, küçültücü, alay edici, aşağılayıcı sözler kullanmayacaksın, vücut dilin de olumsuz gösterilerde bulunmayacak.

Evet! Bu dünyada, yaşamda, toplumda her zaman ve her yerde kötülükler, kötü insanlar olacaktır.

Senin de zaten birincil görevin kendini bunlardan korumak ve uzak tutabilmektir.

Vermen gereken kavga da zaten öyle ortalara atılıp kendini suçlu duruma, sıkıntılı bir duruma sokmak değildir.

Bazen hırslarına, bazen de ihtiraslara, fesatlıklara, kıskançlıklara kapılabildiğini görebilmelisin.

Böyle bir duruma düşme tehlikesi baş gösterdiğinde ise hemen sen önce kendini çekip çevirmeli ve kontrol altına almalısın.

Başkalarını kandırmak gibi bir duruma düşmeden, daha açık, şeffaf ve dürüst olabilmelisin.

Ne istediğini, ne düşündüğünü, ne beklediğini önce kendin iyice bileceksin.

Bir yerlerden daha çok bir şeyler kazanmak için ise hiç kimseye çeşitli sözlerde bulunmayacaksın, oyunlar kurmayacaksın.

Bugün elde edebileceğin o menfaatler asıl senin kişiliğine vereceği bozulmadan ve de zarardan dolayı sana çok daha pahalıya mal olabilecektir.

Yaşam için gerekenleri elde edebilmek, kazanmak ve de bir şeylere sahip olabilmek, güzel ve iyi koşullara erişebilmek ilk bakışta her bir insanın yapması gereken bir davranış, bir görev gibi gelebilir.

Belki de öyledir.

Ama bunların yapılışındaki yollar ve uygulamadaki yöntemler ve de ölçülerdir asıl olan.

Gözü dönmüşçesine hırslanmak, bir şeyleri ille de elde etmek istemek ise önce  kendinize, kişiliğinize ve ruhunuza zarar verecektir.

Ve bu bir de bağımlılık yaratan bir duyguya döndüyse...

Daha huzurlu, daha sakin ve alçak gönüllü olabilmek, yaşamın içerisinde daha az yükler taşımak çok daha güzel ve mutluluk verici olacaktır.

 

Saygılarımla... ·         

            Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 19.10.2017, K.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: