27 Haziran 2019 Perşembe

Çocuklarınızı Türkçe'ye kayıt ettirin!

                  Çocuklarınızı Türkçe'ye kayıt ettirin!
"Türkçe'siz bir gelecek olmasın, dilimiz yaşasın!"
Türkçe öğretimine sahip çıkmalıyız!
20.03.2001
Çok değerli anneler ve babalar,
 
Çocuklarımızın sağlam bir kişilikle gelişmelerini ve tüm derslerde başarıya ulaşarak iyi bir meslek öğrenmelerini istiyoruz. Bir insanın kendi dilini öğrenmesi onun en doğal hakkı, hem de görevidir. Çocuklarımız anadillerinde güçlü olabilmelidir. Insan ancak, anadilinde güçlü olduğu ölçüde, öbür dilleri öğrenmede güçlüdür. Bu durum çocukların okuldaki tüm başarısını etkiler.
Şu günlerde Bavyera'daki okullarda gelecek yılın planlanması yapılmaktadır.
Çocuklara gelecek yıl Türkçe derslerine katılıp katılmayacakları sorulmaktadır. Çocuklarımızın her birinin "Anadili Destekleme Öğretimine" katılmaya hakkı vardır. Bu derslere Almanca "Muttersprachlicher Ergänzungsunterricht" adı verilmektedir. Okuldan size gönderilen soru kağıtlarına (X) evet, çocuğumun Türkçe dersine katılmasını istiyorum diye bir işaret yapmanız yetmektedir.
Okul müdürleri okulun ders dağıtım çizelgesini Türkçe dersine katılacak olan çocukların kendi diğer derslerinden bir zarara uğramayacağı bir biçimde yapıyorlar. Böylelikle çocuğun bir zarara uğraması da söz konusu değil. Tam aksine kendi anadilini de geliştirme hakkını elde etmiş oluyor. Bu hakdan ve kazanımdan tüm çocuklarımız yararlanmalıdır.
Yapılan başvurulara göre gelecek öğretim yılında Türkçe derslerine katılacak olan öğrencilerin listesi, gruplar ve bunların ders saatleri ve zamanları belirlenmektedir. Böylece o öğretim yılında o öğrencinin Türkçe dersine katılmaları sağlanacaktır.
Bazı anne ve babaların , ne yazık ki, yanlış bilgilendirildiklerini görmekteyiz. "Okula giden çocuğum eğer Türkçe öğrenirse Almanca öğrenemez, Almanca derslerinde geri kalır. Bu da çocuğumuzun geleceğini çok kötü etkiler" diye düşünenler bulunmaktadır. Bu düşünce temelden yanlıştır ve bilimsel gerçeklerle uyuşmamaktadır. Almanca öğrenmeye Türkçe bir engel değil tam tersine bir "olmazsa olmaz" önkoşuldur.
Bu gerçeğe karşı çıkmanın ise hiç bir bilimsel değeri yoktur.
Türkçe dersi bir yük değil, çocuğun bir donanımı, bir zenginliğidir. Okuldaki genel başarısını arttıracak en önemli etkendir. "Bir çocuk kendi anadilinde ne kadar güçlü ise bir diğer dili de o ölçüde iyi ve sağlam olarak öğrenir." Türkçe'si iyi olanın Almanca'sı da iyi olur. Bize bunların her ikisi de gerekli!
Arkadaşlarımızın da Türkçe'ye özen göstermelerini ve çocukların Türkçe derslerine katılmalarını sağlamalıyız.
Artık Almanya'ya yerleşik olmuş olmak ise olaya yeni bir önemlilik getirmiştir. Kendi anadiline egemen olamayan, Türkçe'yi okullarda bir ders olarak göremeyen çocuklarımız Almanca öğreniminde çok yüzeysel ve yetersiz kalıyorlar.
Almanya gelişmiş bir ülkedir. Çocuklarımıza anadillerini öğrenmeleri bir hak olarak sağlanmıştır. Bu hakkımızı kullanmamız gerekmektedir. Bu da ancak bizlerin istemiyle gerçekleşecek çok büyük bir şanstır. Bu şansı kaçırmayalım. Çocuklarımızı Türkçe dersine gönderelim, sorunlarla birlikte mücadele edelim .
Bir dil bir insan, iki dil iki insan !
Anadili Türkçe, okul dili Almanca! Bu bir zenginliktir. Çocuklarımız bizlerin birer çiçeği ise, Türkçe de onların özsuyudur.
Saygılarımla.....
 
(Lütfen bu yazıyı elinizdeki adreslere iletiniz.)
Gönen Çıbıkcı
  TÜRKEL
Dernek başkanı
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: