1 Temmuz 2025 Salı

KABOTAJ VE DENİZCİLİK

 KABOTAJ VE DENİZCİLİK BAYRAMI

Kabotaj ve Denizcilik Bayramı, Türkiye'nin denizlerdeki "tam bağımsızlığını ve egemenliğini" simgeleyen önemli bir ulusal bayramdır.

Her yıl 1 Temmuz'da kutlanan bu özel gün, 1926 yılında yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu'nun yıldönümüdür.

Kabotaj ve Denizcilik Bayramı'nın Amacı ve Hedefleri

Kabotaj Bayramı'nın temel amacı ve hedefleri şunlardır:

-Ulusal Egemenliğin Tescili:

Osmanlı İmparatorluğu döneminde yabancı devletlere verilen kapitülasyonlar nedeniyle denizlerimizdeki taşımacılık ve ticaret hakkı büyük ölçüde kaybedilmişti.

Kabotaj Kanunu ile birlikte Türkiye, kendi karasularında deniz taşımacılığı, balıkçılık, dalgıçlık gibi tüm denizcilik faaliyetlerini sadece Türk vatandaşları ve Türk bayraklı gemilerin yapma hakkını elde etmiştir.

Bu bayram, bu “egemenlik hakkının” kazanılmasını ve “korunmasını” hatırlatır.

-Ekonomik Bağımsızlığın Desteklenmesi:

Kanun, yerli denizcilik sektörünü destekleyerek ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamayı hedeflemiştir. Yabancı gemilerin kıyı ticareti yapmasının önüne geçilmesiyle, Türk denizcileri için daha fazla iş imkânı doğmuş, denizcilik eğitimi ve sektörü gelişmiştir.

-Denizcilik Bilincinin Artırılması:

Kabotaj Bayramı, denizciliğin ve deniz ticaretinin ülke ekonomisi ve güvenliği açısından taşıdığı öneme dikkat çekmek, toplumda denizcilik bilincini ve kültürünü yaygınlaştırmak amacını taşır.

-Milli Birlik ve Gururun Pekiştirilmesi:

Denizcilik alanında kazanılan bu bağımsızlık, milli birlik ve gurur kaynağıdır. Bayram kutlamalarıyla bu milli ruh canlı tutulur.

ÖNEMİ

Kabotaj ve Denizcilik Bayramı'nın Türkiye için önemi büyüktür:

-Stratejik Bağımsızlık:

Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülkesi olması nedeniyle denizlerdeki egemenlik, hem savunma hem de ticaret açısından hayati öneme sahiptir.

Kabotaj hakkı, Türkiye'nin “denizlerdeki stratejik bağımsızlığının” güvencesidir.

-Ekonomik Kalkınma:

Kabotaj Kanunu, Türk deniz ticaret filosunun gelişmesine ve liman işletmeciliğinin millileşmesine zemin hazırlamıştır.

Bu durum, ülkenin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynamıştır.

-Denizcilik Sektörünün Gelişimi:

Kanun sayesinde denizcilik mesleği prestij kazanmış, denizcilik okulları ve eğitimleri gelişmiş, nitelikli denizcilik personeli yetiştirilmesi hızlanmıştır.

-Tarihi Miras:

Kabotaj Bayramı, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin “ulusal egemenliğinin” denizcilik alanındaki yansımasıdır ve denizcilik tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır.

TÜRKİYENİN DENİZLERİ NE DURUMDADIR?

Bu özel gün, Türkiye'nin denizlere olan bağlılığını, denizcilik sektörünün gelişimini ve denizlerde kazanılan bağımsızlığı bir kez daha anma ve kutlama vesilesidir.

Kabotaj Kanunu ile kazanılan denizlerdeki egemenlik hakkı, Türkiye için bugün de büyük önem taşıyor.

Türkiye'nin denizleri ve denizcilik sektörü, hem stratejik hem de ekonomik açıdan ülkenin önemli varlıkları arasında yer alıyor.

Ancak, elbette bazı zorluklar ve gelişmeler de mevcut.

-Deniz Ticareti ve Filo Gücü

Türkiye'nin deniz ticaret filosu, son yıllarda önemli bir gelişme kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'nın açıklamalarına göre, Türk sahipli deniz ticaret filosu bugün dünyada 11. sırada yer alıyor.

Ülke genelinde 2.150'den fazla gemi ve yaklaşık 51.9 milyon detveyt tonluk (dwt) bir kapasiteye sahip.

Bu, ilk 10 hedefi doğrultusunda önemli bir ilerleme.

Türk Boğazları, yılda 40 binden fazla gemiye ev sahipliği yapıyor ve uluslararası deniz taşımacılığında kritik bir geçiş noktası olmayı sürdürüyor.

Türkiye'nin 85 faal tersanesi, 94 bin kişiye istihdam sağlıyor ve gemi inşa sektörünün gelişimine katkıda bulunuyor.

-Çevresel Durum ve Kirlilik

Türkiye denizleri, özellikle Marmara Denizi olmak üzere, çeşitli kirlilik baskıları altında.

Deniz yosunu “Müsilaj” gibi sorunlar dönem dönem kendini gösterse de, bu konuda çeşitli önlemler alınıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, denizi kirlettiği belirlenen gemilere ve işletmelere ciddi cezalar uyguluyor.

Örneğin, denizi kirleten gemilere milyonlarca liralık cezalar kesiliyor.

Elektronik Gemi Denetleme Sistemi (EGDS) gibi sistemlerle denizler 24 saat izlenerek kirlilikle mücadele ediliyor.

Ancak, kara kökenli atıklar, endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirlilikler hala önemli bir sorun teşkil ediyor.

Arıtılmamış atık suların denize deşarj edilmesi bazı kıyı bölgelerinde devam ediyor ve bu durum ekosistem üzerinde baskı oluşturuyor.

Özellikle plastik atıklar, deniz canlıları için büyük bir tehdit olmaya devam ediyor.

-Deniz Biyolojik Çeşitliliği

Türkiye'nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz gibi dört farklı denizi, zengin ve kendine özgü bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor.

Akdeniz, yüksek tuzluluk ve sıcaklık oranlarıyla öne çıkarken,

Karadeniz daha düşük tuzluluk ve azalan tür çeşitliliği gösteriyor.

Ege Denizi zengin ekosistemler sunarken, Marmara Denizi hem Akdeniz hem de Karadeniz türlerini barındıran bir koridor görevi görüyor.

Ancak, iklim değişikliği ve insan kaynaklı baskılar nedeniyle deniz ekosistemlerinde değişimler gözleniyor.

Özellikle Akdeniz kıyılarında tropikleşme süreci kuvvetli bir şekilde hissediliyor, yani sıcak deniz türleri bu bölgelerde yayılım gösteriyor.

Denizlerimizdeki balık tür çeşitliliği de aşırı avlanma ve yabancı türlerin girişi gibi faktörlerden etkileniyor.

Bu değişimlerin sürekli takip edilmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması için çalışmalar yapılıyor. Türkiye ayrıca açık denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunması için Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmasına da taraf olmuştur.

-Denizcilik Eğitiminde ve Sektörde Sorunlar

Türk denizcilik sektörü, nitelikli personel yetiştirme, eğitim müfredatı ve staj imkanları gibi bazı sorunlarla karşı karşıya.

Denizcilik eğitiminde pratik uygulamaların yetersizliği, İngilizce dilinde mesleki derslerin ve sınavların zorluğu, denizci eğitmen sayısının azlığı gibi konular sektörün geleceği için “önem” taşıyor.

Ayrıca, küresel ekonomik yavaşlamaların deniz ticaretine etkileri ve “gemi inşa” sanayisinin desteklenmesi gibi ekonomik zorluklar da zaman zaman gündeme geliyor.

SONUÇ OLARAK,

Türkiye Kabotaj Kanunu'nun getirdiği haklarla denizlerinde “güçlü” bir konumda olmaya devam ediyor ve deniz ticaret filosu büyüyor.

Ancak, deniz kirliliği ve ekosistemdeki değişimler gibi çevresel zorluklarla mücadele etmek, aynı zamanda denizcilik sektörünün eğitim ve personel kalitesini artırmak, ülkenin denizlerdeki sürdürülebilir gelişimini sağlamak için devam eden önemli çabalar gerektiriyor.

. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.07.01, Mff.

. (Araştırma ve incelemeye dayanan değerlendirme yazım.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: