1 Temmuz 2025 Salı

GELİŞMEMİŞ TOPLUMLAR

 . “GELİŞMEMİŞ” TOPLUMLARIN GENEL DURUMU

Kendisini çağa uyduramamış, gelişmemiş, kültürel ve teknik düzeyde geri kalmış, feodal ve kabileci, yobaz etkiler altındaki bir toplumun durumunu nasıl değerlendirebiliriz?

Böyle bir toplum genellikle “kapsamlı bir geri kalmışlık” döngüsü içindedir.

Bu durum, sadece teknik veya ekonomik alanlarda değil, aynı zamanda sosyal, siyasal ve insani kalkınma alanlarında da kendini gösterir.

A) TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YÖNLER

-Feodal ve Kabileci Yapı:

Toplumsal ilişkilerde ve yönetimde, kan bağına dayalı veya toprak ağalığı gibi eski sistemler baskındır.

Bu durum, liyakat yerine sadakati ve statükoyu ön plana çıkarır.

Bireysel haklar ve özgürlükler genellikle kabilenin veya feodal beyin ya da bazı güç odaklarının  çıkarlarının gerisinde kalır.

-Gelenekselcilik ve Yeniliğe Direnç:

Köklü gelenekler ve dogmatik inanışlar, değişime ve yeniliğe karşı güçlü bir direnç oluşturur.

Bu, bilimsel gelişmeyi, sanatsal ifadeyi ve eleştirel düşünmeyi engeller.

Eğitim, genellikle dini veya geleneksel bilgilerle sınırlıdır ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmekten uzaktır.

-Yobaz Etkiler ve İdeolojik Baskı:

Toplum, genellikle belirli bir ideolojinin veya dini yorumun sıkı kontrolü altındadır.

Bu durum, farklı düşüncelerin bastırılmasına, bilgi akışının kısıtlanmasına ve bireylerin özgürce sorgulama yeteneklerinin körelmesine yol açar.

Bilim ve sanat, bu ideolojinin süzgecinden geçmek zorunda kalır.

-Düşük İnsan Sermayesi:

Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, bireylerin potansiyellerini gerçekleştirmelerini engeller. Okuryazarlık oranları düşüktür ve nitelikli iş gücü eksikliği yaşanır.

Kadınların toplumdaki rolü genellikle sınırlıdır ve toplumsal gelişime katılımları engellenir.

B) EKONOMİK VE TEKNİK YÖNLER

-Teknolojik Geri Kalmışlık:

Endüstri devrimlerinden ve modern teknolojinin sunduğu olanaklardan uzak kalınır.

Üretim yöntemleri ilkeldir ve verimlilik düşüktür.

Bu durum, ekonomik büyümenin önündeki en büyük engellerden biridir.

-Kapalı Ekonomi ve Dışa Bağımlılık:

Genellikle dış ticaretin kısıtlı olduğu, kendine yetmeye çalışan veya belirli ürünlerin ihracatına bağımlı bir ekonomik yapı gözlemlenir.

Bu, ekonomik şoklara karşı kırılganlığı artırır.

-Yoksulluk ve Gelir Eşitsizliği:

Kaynakların ve fırsatların adil dağıtılmaması nedeniyle geniş çaplı yoksulluk ve derin gelir eşitsizlikleri yaygındır.

Toplumun büyük bir kesimi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanır.

-Altyapı Eksikliği:

Ulaşım, enerji, iletişim gibi temel altyapı hizmetleri yetersizdir.

Bu durum, ekonomik faaliyetleri kısıtlar ve yaşam kalitesini düşürür.

C) SİYASİ VE YÖNETİMSEL YÖNLER

-Otoriter Yönetimler:

Genellikle demokratik süreçlerin işlemediği, gücün tek elde toplandığı veya sınırlı bir elit grubun kontrolünde olduğu yönetim biçimleri yaygındır.

Hukukun üstünlüğü ilkesi zayıftır ve keyfi uygulamalar görülebilir.

-Kurumsal Zayıflık:

Devlet kurumları genellikle yozlaşmıştır, şeffaflıktan uzaktır ve hesap verebilirlikten yoksundur.

Bu durum, toplumun güvenini sarsar ve istikrarsızlığa yol açar.

-Dış İlişkiler ve İzolasyon:

Uluslararası toplumdan izole olabilirler veya uluslararası hukuka ve normlara uymakta zorlanabilirler.

Bu durum, ekonomik ve siyasi ilişkilerini olumsuz etkiler.

ÖZETLE

Böyle bir toplumun durumu, genel olarak durağanlık, tutarsızlık ve insani potansiyelin boşa harcanması ile de açıklanabilir.

Gelişme için gerekli olan dinamizm ve yenilikçilik eksikliği, toplumu kısır bir döngüde tutar.

Bu durumdan çıkış, genellikle eğitimde, yönetimde ve düşünsel yapıda köklü değişimleri gerektirir. Ancak bu tür değişimler, yerleşik güçlerin ve düşünce kalıplarının direnci nedeniyle oldukça zorlu ve uzun soluklu süreçlerdir.

Ç) TÜRKİYE BÖYLE BİR ÜLKE MİDİR?

Bu değerlendirme, hangi açılardan bakıldığına ve hangi kriterlerin kullanıldığına göre değişebilir.

Türkiye, modernleşme ve batılılaşma hedefiyle kurulmuş, köklü bir cumhuriyet mirasına sahip bir ülkedir.

Büyük kentlerde ve özellikle genç nüfus arasında, küresel trendleri takip eden, teknolojiye açık ve modern yaşam tarzlarını benimsemiş kesimler oldukça yaygındır.

Türkiye, küresel ekonomiye entegre olmuş, önemli bir sanayi ve hizmet sektörüne sahip, teknolojik gelişmeleri takip eden ve hatta bazı alanlarda (savunma sanayii, yazılım gibi) önemli atılımlar yapan bir ülkedir.

İnternet erişimi yaygındır, sosyal medya kullanımı yoğundur ve genç nesiller küresel akımlarla iç içedir.

Farklı Görünümler

Ancak, Türkiye'nin farklı bölgeleri ve toplumsal kesimleri arasında önemli farklılıklar ve eşitsizlikler bulunmaktadır.

Ülkenin bazı kırsal bölgelerinde veya daha geleneksel yapıların güçlü olduğu yerlerde, bahsettiğiniz bazı özelliklere rastlamak mümkündür:

Feodal ve Kabileci Etkiler:

Özellikle Güneydoğu Anadolu gibi bazı bölgelerde, aşiret yapısı ve feodal ilişkilerin toplumsal düzen üzerinde hala belirli bir etkisi olduğu gözlemlenebilir.

Bu durum, siyasi tercihlerden günlük yaşama kadar birçok alana yansıyabilir.

Gelenekselcilik ve Muhafazakarlık:

Toplumun geniş bir kesiminde güçlü bir gelenekselcilik ve muhafazakarlık eğilimi vardır.

Bu, bazı durumlarda bilimsel düşüncenin veya yeniliklerin sorgulanmasına neden olabilir.

Ancak, bu durumun doğrudan "yobazlık" olarak etiketlenmesi doğru değildir; daha çok kültürel ve dini değerlere bağlılık olarak açıklanabilir.

Eğitim ve Kalkınma Farklılıkları:

Türkiye genelinde eğitim seviyesi yükselse de, bölgeler ve gelir grupları arasında hala önemli farklılıklar mevcuttur.

Kırsal kesimlerde ve dezavantajlı bölgelerde eğitim kalitesi ve erişimi düşebilir, bu da insani kalkınmada geriliklere yol açabilir.

Demokratik ve Kurumsal İşleyiş:

Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi ve hukukun üstünlüğü konularında zaman zaman tartışmalar yaşanmaktadır.

Şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakat gibi kavramların uygulanmasında aksaklıklar olduğu yönünde eleştiriler mevcuttur.

Ç) ATATÜRKÜN GÖSTERDİĞİ YOLDAN UZAKLAŞAN BİR TÜRKİYENİN DURUMU NEDİR?

Atatürk'ün gösterdiği yoldan ve hedeflerden, onun fikirlerinden ve devrimlerinden uzaklaşan bir Türkiye'nin durumu, onun kurduğu modern, çağdaş ve ilerici cumhuriyet vizyonundan sapma anlamına gelir.

Bu durum, Türkiye'nin farklı alanlarında çeşitli çok olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Atatürk, özellikle eğitim, hukuk, toplumsal yaşam ve kadın hakları gibi alanlarda yaptığı devrimlerle Türkiye'yi ileriye taşımayı amaçlamıştır.

Örneğin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi, Türk Medeni Kanunu ile kadın erkek eşitliğinin sağlanması, eğitim birliğinin (Tevhid-i Tedrisat) sağlanması ve Latin alfabesine geçiş (Harf Devrimi) gibi adımlar, toplumu “çağdaşlaştırma” yolunda atılan önemli adımlardır.

Atatürk'ün gösterdiği yoldan uzaklaşan bir Türkiye, modernleşme ve çağdaşlaşma hedeflerinden saparak içe kapanma, toplumsal gerilimlerle ve uluslararası alanda yalnızlaşma riskleriyle karşı karşıya kalır.

Bu durum, ülkenin demokratik, ekonomik ve sosyal kalkınmasını olumsuz etkileyebilir ve gelecekte daha büyük sorunlara yol açabilir.

Atatürk'ün ilkeleri, sadece bir ideoloji olmanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini ve çağdaş bir ulus devlet olmanın gerekliliklerini temsil etmektedir ve çağdaşlaşma için, kalkınmış bir refah toplumu olabilmek için gereklidir.

Türkiye'yi tek bir kalıba sokmak yerine, çok katmanlı ve çelişkiler barındıran bir yapıya sahip olduğunu söylemek daha doğru olacaktır.

Bir yandan modern, dinamik ve küresel entegrasyonu yüksek şehir merkezleri bulunurken, diğer yandan geleneksel yapıların ve bazı geri kalmışlık belirtilerinin gözlemlenebildiği bölgeler de mevcuttur.

Dolayısıyla, Türkiye'nin "geri kalmış" bir ülke olduğunu iddia etmek, ülkenin genel gelişimini ve modernleşme çabalarını göz ardı etmek olur.

Ancak, bazı olumsuz özelliklerin belirli bölgelerde veya toplumsal kesimlerde hala varlığını sürdürdüğünü kabul etmek de gereklidir.

Bu durum, Türkiye'nin ilerlemesi ve daha kapsayıcı bir kalkınma sağlaması için üzerinde çalışılması gereken alanları işaret etmektedir.

. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.07.01, Mff.

. (Araştırma ve incelemeye dayanan değerlendirme yazım.)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: