"Kültürel
Miras Olarak" geleneksel müziğin önemli çalgılarından biri olan
Z U R N A:
·
Bugün 9 mart 2019 ve Kuşadası'nda bulunan "Kuşadası "F.
Özel Arabul Kültür Merkezi ve Kent Müzesi" Kuakmer'in düzenlediği bir
programa, zurna üzerine bir sunuma katıldım.
·
Genç
bir bilim insanı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo
Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyesi dr. Menderes Akdağ'ın yönetmenliğini
yaptığı belgeseli izledik. Menderes Akdağ zurnayı ve Türk toplumundaki yerini
anlattı.
·
Hazırlamış
oldukları bir video gösterimi ile de zurnanın ve davulun yer aldığı kayıtları
sundu.
·
Bunun
yanında yöresel davul ve zurna sanatcılarını izledik.
·
Usta
74 yaşında ve de yanında iki arkadaşı, bir de davulcu...
·
Çok
başarılı ve zevkle izlenen bir dinleti sundular.
·
Tüm
bunların yanı sıra "usta" kendi durumlarını ve yaşama "koşullarını"
anlattı.
·
Dinlerken
bir burukluk, bir acı sardı içimizi.
·
Artık
günümüzde bu sanatçılara pek yerilmediğini, aranıp, çağırılmadıklarını ve çok
büyük geçim sıkıntısı çektiklerini açık açık anlattı büyük usta.
·
Devletin
bu insanlara sahip çıkmasını istem olarak dile getiren izleyiciler de oldu.
·
Dünya
tabii ki çok büyük. Söylenildiğine göre 8 milyara yakınmış dünyanın nüfusu...
Birçok anakara, birçok ülke ve birçok halk grupları yer alıyor dünyamızda.
·
Her
yörenin, her halk grubunun kendi geçmişi, kendi değerleri, kendi tarihi var.
·
Çok,
çok eski zamanlardan gele gelmiş olan ve bugün de ayakta kalabilmiş binalar,
mimari kültürel değerler çok büyük önem taşıyor.
·
Yapabilen
ülkeler bunları korumağa, restore etmeğe ve yeniden canlandırıp, geleceğe
sunmak istiyorlar.
·
Bunun
yanı sıra daha birçok dalda da insanlığın ortak zenginliği, varlığı olarak
korunma altına alınanlar var.
·
Halk
bilimini de bunların içinde düşünmek gerekir. (folklör)
·
Dünyanın
bazı yörelerinde antropolojik özellikteki bölgelerde yok olma tehlikesi taşıyan
küçük halk grupları korunmaktadır.
·
Doğal
çevreler, büyük ormanlar, denizler bile
birçok yerde korunma altındadır.
·
Kültürel
miras kavramının kapsamı altına giren değerlere de sahip çıkmak ve korumak,
yaşatma koşulları sağlamak gerekiyor.
·
Müzik
ve enstrümanlar içerisinde de tarihin derinliklerinden günümüze ulaşanları var.
Bunlara "klasik" adını da verdiğimiz oluyor.
·
Çeşitli
coğrafyaların, çeşitli halkların da kendilerince yaşattıkları, geliştirdikleri
ve sahip çıktıkları müzikleri ve bunun yanı sıra kullandıkları enstrümanları
(çalgıları) var.
·
Türk
halkının da Türkiye'nin de kendine özgü müzik türleri ve müzik enstrümanları
yok mu?
·
Var
tabii ki..
·
Küçük
bir "nefesli çalgı" olan zurna da bizim kültürümüzde bir yere
sahiptir. Herkesin çok iyi tanıdığı ama çalıp, sunum yapanların çok az olduğu
bir çalgıdır zurna.
·
Zurna
üzerine pek de bir akademik çalışma yapılmış gibidir.
·
Müzik
eğitimi ve araştırması yapan öğretim kurumlarında zurnaya ne kadar yer verilir
dersiniz?
·
Özellikle
Ege Bölgesi halkı çok eski zamanlardan bu yana, kendi çocukluğu ile birlikte zurna
ile tanışmıştır.
·
Sünnet
düğünlerinde, evlenme düğün eğlencelerinde, bazı açılışlarda, çeşitli
eğlencelerde hep davul zurna yanımızda olurdu. İnsanları neşelendirir,
oyunlarına eşlik ederdi.
·
Benim
anılarımda da zurna ve davul yer almaktadır. Seve seve dinlerdik...
·
Kültürel
mirasa sahip çıkmak, korumak ve geliştirmek çağdaş bir yaklaşımdır.
·
Bizler
de birey olarak düğünlerimizde, eğlence ve törenlerimizde zurna ve davul
kültürüne, bunların sanatçılarına yer verebilmeliyiz.
·
Onların
sıkıntı içerisinde yaşamaları diye bir durum olmamalıdır.
·
Yaşamlarını
bu mesleğe adamış insanların kendi kentlerinde ve yörelerinde sevgi ve saygı duyması
onların hakkıdır.
·
"Zurna"
kentlerimizin kültür derneklerince, belediyelerce, müzik eğitim veren
kurumlarca desteklenmeli ve korunmalıdır.
Zurna sanatçılarına fırsatlar
sağlanmalıdır.
·
Bugün
bunları düşündüm ve biraz da duygulandım.
·
Bu
yazım ile de okurlarıma bir farkındalık yaratmaları konusunda ricada bulunmak
istiyorum.
·
Saygılarımla...
09.03.2019, K.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: