4 Temmuz 2019 Perşembe

Başkan Seçiyoruz

                          Başkan Seçiyoruz
·         Bir kentin belediye başkanlığı için birçok kişi bir partiden “aday”lık için istekli olup, başvuruyor.
·         Diyelim ki 13-14 aday adayı var.
·         Sonra...
·         Yukarıdan "partinin söz sahibi" olan önemli kişileri bir kişiyi seçip "partimizin adayı" (..........) kişidir diye belirliyor.
·         Sonra bu belirlenen "kişi" o partinin adayı oluyor.
·         Diğerlerine ise bir şey yok.
·         Onlar çekilip, gidiyorlar, ister istemez.
·         Sonra da bu en son kalan kişi başlıyor, tanıtım gezilerine, herkesle görüşmeye, derneklere vb. kuruluşlara ziyaretlere...
·         Kendini “sevdirmek” ve “beğenilip” de seçilmek istiyor.
·         Millet de hemen koşuyor, yanında yer alıyor.
·         Bir kalabalık, bir kalabalık oluyor ortalık...
     - “ Başkanım, başkanım seni seçeceğiz.
     - “ Biz seni çok seviyoruz! ”Sen bir seçil hele...”
·         Bir de en çok kullandıkları bir söz var programlarında başkan adaylarının:
     - Bizim sevdamız ....... şehridir.
     - Biz bu ........ şehrini çok seviyoruz.
     - Bu ........ şehri için biz hep gönlümüzü verdik.
     - Biz bu halkı çok seviyoruz.
·         Bu türlü tümceleri kullanarak, halkın sevgisini, sempatisini kazanmak umudundalar.
·         Her şey “sevgi” ve “sevda” üzerine dönüyor.
·         Bir belediye başkanının en büyük tanıtımı onun geçmişdeki kişiliği, donanımı, tutarlığı değil midir?
·         Ne dersiniz?
·         Çağdaş ve bilinçli, çalışkan bir adayın bu sözlere gereksinimi olur mu?
·         Bu adayımız neyi değiştirecek, neleri getirecek?
·         Ne gibi gerçekleşebilecek projeleri olacak?
·         Kimleri yanına alacak, ekibimde kimler olacak?
·         Toplumun hangi kesiminin “çıkarlarını” gözetecek?
·         Gerçekten de çalışarak, hizmet vererek, toplumdaki haksızlıkları önleyecek mi?
·         Yoksulun, dulun, hastanın, emeklinin, dar gelirlinin de oylarını alarak onları gözetebilecek mi?
·         Temiz ve “yaşanılabilir” bir kentin oluşuna ne getirecek? Bunu sağlayabilecek mi?
·         Yazılı, çizili, basılı "tanıtım bildirileri" var mı?
·         Tek tek alt alta yazmış mı ilkelerini?
·         Elinde somut ve ciddi bir programı var mı?
·         Vaatleri inandırıcı mı?
·         Genel olarak çizdiği tablo, lafı, sözü, davranışları, yazdıkları ile “güvenilir” bir kişilik gösteriyor mu?
·         Gerçekten de bu kentin “Belediye Başkanı” olabilir mi?
·         Yetkileri, sınırları, gücü nereye kadar olacak?
·         Siyasi partiler, onların yaptıkları, yapamadıkları, umutlar, hayal kırıklıkları...
·         Ve bu partilerin gösterdiği yerel adaylar...
·         Yurttaş, yani, bu durumda "seçmen" ne yapacak, nasıl davranacak, ne kadar doğru bir karar verecek?
·         Zaten seçmenin, elinde neyi var ki ölçüp, biçecek ve adil bir karar verecek ve de hüküm verecek...
·         “Partilim, komşum, akrabam, hısımım, köylüm, arkadaşım, bizden biri” vb. kayırmalarla verilecek oylar...
     - “Daha çok zaman var seçime kadar” lafları...
     -  Birini seçer, geçeriz! İş biter!
     - “Sen bak dalgana” havaları...
·         Açlık, fakirlik, yokluk, işsizlik, falan, filan... bunlar da gelir geçer!
·         Bir de “sandığa” gidebilseler...
- Olsun!
- Yeter ki demokrasi kurtulsun.
- Vatan sağ olsun.
 
    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 29.01.2019, M.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: