25 Nisan 2019 Perşembe

KÖY ENSTİTÜLERİ MODELİNİ İSTER MİYİZ?

"KÖY ENSTİTÜLERİ MODELİ"Nİ İSTER MİYİZ?

§        Niye bizim ilerici insanlarımız birleştirerek güçlerini, bir yeni "KÖY ENSTİTÜSÜ" kuramıyor?

§        Vakıf yolu ile yoksul çocuklara neden böylesi bir model sunulamıyor?
§        Sadece geçmişi anmak yeterli mi?
§        Ne yazık ki, belki de, bu fikrimi yayıp, tanıtabilmek pek de olası olamayacaktır.
§        Üzerimizdeki ağır bir örtü “etken” olarak ve "akıl" kullanarak çözüme gidebilmemize engel olmaktadır.
§        Her yerde sahte gündemler ve işlerle uğraşılmaktadır.
§        Benim sesimi hiç kimse duymasa de ben “kendimce” düşüncelerimi yazmaya devam edeceğim.
§        Bizim en çok önem vermemiz gereken şu olmalıdır: 

“İnsani aklı” geldiği gibi bırakmadan onu geliştirip, sosyal ve kültürel olgularla işleyerek, sorunlara en akılcı çözüm yollarını bulabilmeliyiz.

§        Çağdaş ve uygar olabilmek için, bilimde ve teknikte ilerleyebilmek için bu bir ön koşuldur.

    KÖY ENSTİTÜLERİ gerçeğine ve konusuna kısaca bir bakacak olursak kısaca şöyle düşünüyorum:

§        Ben bugün gelinen noktayı gerçekten anlayamıyorum ve de kabul de edemiyorum: 

    - Böylesine dünya eğitim tarihinin tek ve en başarılı uygarlık örneği, kalkınma modeli olan KÖY ENİSTİTÜLERİ modelini neden "yeniden" yaşama geçiremiyoruz.

§        Çok değerli birçok insan bu konuda çok derin ve geniş bilgilere sahipler. Konunun uzmanı olan çok değerli bilim adamları vardır.
§        KÖY ENSTİTÜLERİ içerisinden gelen ve bu konuda çok emek harcayan aile bireyleri vardır.
§        Binlerce yurttaşımız da KÖY ENSTİTÜLERİ konusunda çok duyarlı ve saygılıdır.
§        Ama ne yazık ki her yıl 17 nisanda sadece bir fotoğraf ve bir cümle ile takdir ve hatırlamaları dile getiriliyor.
§        Bence:

    - Özel bir girişim ve mali güçle, devlet ille de yardım etmeyecekse, KÖY ENSTİTÜLERİ 'nin ana fikri ve modeli temel alınarak bir "kurumlaşma" gerçekleştirilebilir.

§        Yasal tüm olanaklar vardır.
§        Eğer sorun maddi güç ise o da bulunur.
§        Tüm ülkede aranılınca bulunacak birçok arazi vardır. 
     Onların bu yolla da değerlendirilmesi olasıdır.
§        Tüm ülkede şu an "milli marif" yerine daha çok özel okullar modeli yayılmakta ve de kabul görmektedir.
§        Ne yazık ki, her yere de yayılmışlardır.
§        Bence """KÖY ENSTİTÜLERİ fikri ve modeli, çalışma sistemi, eğitim anlayışı ve de eğitim programı"" açıkca ve de düzgünce anlatılmalıdır. 
§        Ve ülkenin her kesimine yayılmalıdır, tanıtılmalıdır.
          Hiç bir siyasi partiye ve de gruba da yanaşmadan sadece kendi "fikri ve ameli" özellikleriyle tanıtılmalıdır.
§        "Yaa ben zaten biliyorum" demek hiç de yetmez sanıyorum.
§        Yeniden ve en içten incelenmeli ve günümüze uygun bir "yol" seçilerek yaşama geçirilebilmelidir.
§        Bu konuda emek ve mesai harcamış olan herkese, KÖY ENSTİTÜLERİ içerisinde yaşamış olan her bir insanımıza saygılarımı sunuyorum.
§        Vefat edenlere de Allah'tan rahmet diliyorum.
§        Çözüm yolları ve modelleri olarak uygulamaya alınmış örnekler de vardır tabii ki... §        ASIL ANA MODEL ise bir Türk Eğitim Modeli olan KÖY ENİSTİTÜSÜ modeli olmalıdır.
§        Bildiğiniz gibi KÖY ENSTİTÜLERİNİN FİKİR BABASI ATATÜRK´TÜR. 
§        Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkılmış ve yeni bir devlet kurulmuştu.
§        Ama o zamanlar okur-yazar oranı yüzde 6 belki de 7 kadardı ancak.
§        Köylülerin durumu çok perişan idi.
§        1930 lu yıllarda hem okul sayısı çok azdı hem de yeni harflerle çağdaş eğitim yapacak öğretmen sayısı yok denilecek kadar azdı.
§        Kırk bin kadar köy vardı ve bunların otuz bininde öğretmen yoktu.
§        Çözüm ne olmalı idi?
§        Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması ile birlikte başlayan atılımlar, devrimler ve tüm yenilik hareketleri ve milli yatırımlar fikir, destek ve gayret olarak gücünü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten alır.
§        TÜRK AYDINLANMASI da onun fikir ve emekleriyle oluşmuştur.
§        Onun ülkenin durumunu gören gerçekçi bakış açısıyla kendinde olan "vizyon"a aktardığı temel ilkeler ile ortaya çıkmış bir fikir-düşünce ve eğitim modelidir.
§        Hem köyün ve köylünün kalkınmasını ve bu yolla da ülkenin kalkınmasını hedeflemiştir.
§        3 Mart 1924’te gerçekleştirilen Öğretim Birliği Yasası ile eğitimde birlik ilkesi ve modeli kabul edilmiştir.
§        1 Kasım 1928’de yapılan harf devrimi ile çağdaş ve Türk diline en yatkın ve kolay olacak olan yeni harfler kabul edilmiş ve Türk milli eğitiminde yerini almıştır.
§        Çözümün ilk adımı, “Köy Eğitmen Kursları” uygulaması olacaktı.
§        Böylece TÜRK eğitim devriminin üçüncü atılımı olarak bu yolda bir çalışmaya girişilecekti.
§        Nüfusunun nerede ise tamamı yoksul köylerden ve köylülerden oluşan o zamanların yeni TÜRKİYE’si için bir sosyal ve ekonomik tabanlı, teknik, kültürel ve sanatla, zenaatle içselleştirilmiş bir “eğitim modeli” düşünülmüştür.
§        Bu yaygın bir eğitim modeli olacak ve ayni anda ülkenin birçok yerinde uygulanabilecek, bozkırlar yeşertilecek ve on binlerce yoksul köylü çocuğu için yepyeni “aydınlık” bir gelecek sağlanılacak idi.
§        Ülkenin her bir yanında örgün bir ağ sistemi içinde iyi ahlaklı, becerikli, kültür ve sanatda, dünya edebiyatında, pozitif bilimlerde... yetiştirilmiş kuşaklar oluşacaktı.
§        Bu tanımlama ise yeterli görülmeyecek ayni zamanda tam bir paralellik içerisinde “kendi sorunlarını kendilerinin çözebileceği” el zenaatları ve planlamacılık ile birlikte bazı meslekler de öğretilecekti. 
§        Bu hedeflenen eğitim modeli bir “iş eğitimi” modeli idi.
§        Her yönleriyle olgun ve donanımlı fikri hür imanı tam, yetenekli kuşaklar yetiştirilecekti.
§        Bu önder gençli tam bir yurtseverlik ruhuyla ülkenin en yoksul ve en kıyıda kalmış köylerine bile gidecek, özellikle böyle köylere gönderilecek ve köyleri, o köylüleri aydınlatarak, okulu ile köy halkı ile tarım ve hayvancılığı ile, yeni köy mimarisi ve küçük meslekleri ile birleştirerek yep yeni ve öz güveni yüksek, karnı doyabilen, üretken köylüler, yeni kuşaklar oluşturulacaktı.
§        Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ten kaynaklanan vizyon ve görüşlerin yaşama geçirilmesi, gerçekleştirilmesi ne yazık ki onun sağlığında olamayacaktı.
§        Türk devriminin gerçekleşmesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hep yanında olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un oluşturduğu projeye inandı ve onlara destek oldu.
§        17 Nisan 1940’ta bir yasa çıkarıldı ve TÜRKİYE’nin yapısına ve kalkınma modeline en uygun olacak olan eğitim atılımı uygulamaya geçirildi.
§        Köy Enstitülerinin mimarlarından olan o dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel “köye devrimci düşüncenin adamını göndermeyi isteriz.” diye açıklıyordu.
§        Devrimci düşüncenin uygulamasındaki kişi bunu nasıl başaracaktı?
§        İsmail Hakkı Tonguç kısaca şunu ön görüyordu “Köylüye bir şey öğretebilmek için ondan birçok şey öğrenmek gerekir. Köylüyü anlayabilmek, duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır....”
§        Köy Enstitülerinden yetişecek öğrencilerin niteliği yeni TÜRKİYE DEVLETİ MODELİ ile eş değerlilik taşımalıydı:
§        Öz güveni yüksek, laik, eleştirel düşünen, akıl yolunu geliştirebilmiş, çözüm yollarını arayıp bulabilecek yurt sever ve fedakar bir kuşak yetişiyordu.
§        KÖY ENSTİTÜLERİNİN öğrencileri köylerden geliyordu, eğitimdeki modelin bir özelliği de karma eğitim idi.
§        Köyün sadece erkek çocukları değil, kız çocukları da eğitim şansına kavuşturulmuştu.
§        Böylece köydeki ailelerin hem annesi hem de babası, çocukları ile birlikte kalkındırılacaktı...
§        Onlara her konuda yardımcı olabilecek donanımlarıyla yetiştirilip, hazırlanan öğrenciler gittikleri köylerde köyü ve köylüyü aydınlatacak, kalkındıracaktı.
§        Üretim artırılacak, köy refah toplumuna dönüştürülecekti....
§        Bu düşüncelerle kurulan KÖY ENSTİTÜLERİ tüm yurda yayıldı.
§        21 yerde böylesine bir ileri TÜRK modeli kuruldu ve 20 bin kadar genç yetiştirildi.
§        Daha da çok gencimiz gerekli idi ülkenin kalkınmasına yarayacak...
§        Daha en az on beş yıl kadar devam etmeli örgün bir yapı kazanılmalı idi.
§        Ülkenin daha en az kırk bin kadar böyle iyi yetişmiş gençlere gereksinimi vardı.

§        Ama buna izin verilmedi...

§        Demokratik bir yola giriyoruz derken bir de bakıldı ki KÖY ENSTİTÜLERİ yasaklandı.
§        Türk eğitim modeli yarıda kesildi.
§        Çeşitli söylentiler yaratılarak, köyün kalkınmasının önüne geçildi.
§        Sonra da “İlköğretmen Okulları” yaygınlaştırıldı ve bu yol ile öğretmen yetiştirmeye çalışıldı.
§        Bu ise çok cılız ve donanımı yeterli olmayan KÖY ENSTİTÜLERİ ile karşılaşılamayacak bir model oldu.
§        Yakın zamanda ise “İlköğretmen Okulları” da değiştirildi ve liseleştirme yoluna gidildi.
§        Günümüzde her bir Türk yurttaşının KÖY ENSTİTÜLERİ gerçeğini tanıması ve iyi öğrenerek onu değerlendirmesi gerekir.
§        İnanıyorum ki “yeniden” bir TÜRK kalkınmasına gereksinim duyulan bu zor günlerde bu bizlere çok “iyi bir ışık” olacaktır.
§        Üreten Türkiye, kalkınan Türkiye, dışarıya bağımlılığı olmayan, tarımda ve hayvancılıkda kendine yeten bir Türkiye, doğal kaynaklarına, yer altı ve yer üstü kaynaklarına kendi sahip çıkan bir TÜRKİYE için en önemli varlık ise “insan kaynağı”mız olacaktır.
§        Kalkınan köylüler ile köyden kentlere göç önlenilecektir.
§        Köylü akılcı olacak, “çağdaş ve uygarlaşma yolunda” ilerleyerek “ulusal tarımı ve hayvancılığı” yaratacaktır.
§        Türk köyleri “yaşanılabilecek yerler” olacak ve dünya gelişmiş ülkeler çizgisinde yerini alacaktır.
§        Bize düşen ise iyi ve doğru değerlere inanmak, kendi özgün modellerimizi yaratabileceğimize güvenebilmektir.
§        Günlük kuru sohbetlerin, çekişme ve tartışmaların dışına çıkıp, araştıran, çağdaş ve uygar yurttaşlar olma yolunu seçebilmeliyiz.
§        Ben bu kısa yazımı sizlere sunarken inançlı ve bu yolda bilinçliyim.
§        Güveniyorum, ülkemizin kuruluş ilkelerine ve halkına inanıyorum.
§        Bu yazımı okuyanlara da teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17.04.2019

 

Bir gelişim:    . Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümünde bir açıklama yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün aslına uygun olarak restore edileceğini duyurdu.  17 Nisan Cumartesi 2021

https://www.gazeteduvar.com.tr/mansur-yavas-hasanoglan-koy-enstitusunu-restore-ediyoruz-haber-1519545?fbclid=IwAR00N_g8b6fe7YNxjXTJ0VMHk56OebIRx277MIxo1jg0LUkKa4O80-LGO8M


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: