SPOR “AMATÖR” OLMALIDIR!
- İnsan her yaşda, olanakları
çerçevesinde, spor yapabilmelidir.
- Günlük yaşamının bir bölümünde doğada, evinde ya da bir spor merkezinde
yapabildiği bir bedensel hareketliliği, sporu
yapabilmelidir.
- Spor insan için fiziksel ve zihinsel bakımdan
çok yararlıdır.
- Spor yapabilen insan daha sağlıklıdır.
- Düzenli yapılan
spor insanı uyuşukluktan
kurtarır; güçlü,
ve zinde kılar.
- Spor için bireysel çalışmalar yeterli olabilmekte ise de
bazı spor dalları için bir takım, bir
ekip gerekmektedir.
- Çeşitli
spor dallarında takımlar
kurulur, spor dernekleri kurulur, spor
alanları ve salonları
açılır.
- Sağlık için yapılan jimnastik ve beden hareketleri, sporif çalışmalar sağlıklı yaşam için
yararlıdır.
- Bu etkenlikler için kişisel
harcamalar yapılabilir, belediye ve
diğer kamu kurumları bu konuda destek verip spor
alanları ve salonları açabilir.
- Devlet yurttaşlarının sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamalarını
sağlayabilmek için bütçesinden ödenekler ayırır, yasalar
ve yönetmelikler düzenler.
- Ne yazık ki bedensel bir faaliyet olan
spor, kapitalist toplumda bambaşka
amaçlara hizmet etmektedir.
- “Paraya” dönük kurulan “profesyonel spor” karşılaşmaları, maçlar,
yarışmalar toplumdaki insanları artık öyle etkiliyor
ki, hemen yanı başında gerçekleşen felâketlere
dahi duyarsız hale getirebiliyor.
- Ülkesindeki ekonomik
sıkıntılar, politik baskılar ve
özgürlüklerin yok edilişi, eğitimde eşitsizlik
ve benzeri birçok sorun var iken insanlarımız ne yazık ki her şeyi yok
sayarcasına ve bir tepki bile gösteremezken,
“paraya dönük kurulan profesyonel spor”
karşılaşmalarında çılgına dönebilmekte sevinebilmekte, bayram yapmakta,
bir anlamda da bunu kendinde bir “hak” ve “mutluluk”
olarak görmektedir.
- Bombalar da yağsa, evler de
yıkılsa, sokaklar açlarla da dolsa, işsizler, evsizler gözünün önünde de
olsa o kendine “sporsever” diyebilen “taraftar” sadece kendinin sandığı “takım”ın “başarısı”na her
şeyini verir duruma düşmektedir.
- Koca koca insanları, okumuşları, diplomalıları, yoksulları ve
varsılları, sağcısı ve solcusu ile tüm
toplum, kitleler, artık bir “taraftar”
bir “izleyici” olmuş, ilgi ve duygu
alanları ile aşırı derecede bağımlı
bir hale getirilmiş olmaktadır.
- Bence en acısı ise şudur: Bu
yaratılmış olan durum sanki herkes için çok “doğal”,
“olması gereken”, “normal” bir durum olarak
kabul görmektedir.
- Ne bir eleştiri, ne de bu denli bir algı yönetiminin tuzağına düşürülmüş olmakdan
söz edilmektedir.
- Birçok politik oyunlar ve tuzaklar
da tabii ki bu tür bir paraya dönük kurulan
profesyonel spordan çok büyük yarar
sağlamaktadır.
- Ortada dönen paralar, harcanan paralar, ulusal servetten alınan pay... bunların ne
ölçüsü, ne de kimlerin çıkarlarına
yaradığı konuşulmamaktadır bile.
- Dünyanın birçok ülkesinde
dün ve bugün baskı rejimleri bu tür spor
anlayışını kendi çıkarları için
kullanmıştır.
- Toplum apolitize edilebilmiş ve coşkulu,
çılgın izleyici kitleleri haline getirilmiştir. “Ne sağcıyım, ne solcu! Futbolcuyum futbolcu” sözü ile gurur duyan “taraftar”lar oluşturulmuştur. Birçok durumda tepki veremeyen onbinlerce insan bir paralı futbol karşılaşması sonunda sokaklara
dökülüp, çılgınca bayram gibi gösteriler yapabilmektedir.
- Ve toplumdan da çok büyük
bir “hoş görü” beklenmektedir.
- En başta gelen profesyonel spor dalı olan futbol dünya genelinde üç milyardan fazla insana ulaşmaktadır.
- Diğer spor dallarını geride bırakıp, bugün burjuvaziye,
kapitalizme muazzam kârlar sağlayan bir
endüstri haline gelmiştir.
- Profesyonel futbol artık
bir spor dalı değil, büyük kârlar getiren bir pazardır.
- Dünyayı yöneten güçlerin, egemen sınıfın, ekonomik ve politik çıkarları
doğrultusunda kullandığı bir araçtır profesyonel spor dalları.
- İnsanın bedensel ve ruhsal gelişimi için çok yararlı olan spor ne
yazık ki kapitalist toplumda yeni bir afyona dönüştürülmüştür.
- Böylelikle kendisi bir
sportif faaliyette bile bulunmayan koca
koca kitleler profesyonel sporun bir taraftarı
olarak kendini kandırmaktadır.
- Ne harcadığı paranın, ne de
zamanın bireysel olarak kendisine bir yararı
yoktur.
- Sadece bir “algı kayması” ile peşine takılıp gittiği bir
bağımlılığın etkisindedir.
- Ne yazık ki bu durum onlar
için hem çok normal, hem de sevinilecek bir olgu olmuştur artık!
- Benim kişisel düşüncem ise şudur:
- Ülkemizin her yerinde, köyünde, kasabasında amatör
spor olanakları desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
- Devlet, belediyeler,
hayır severler, STK... bu ülkede yaşayan her bir insanın spor
yapabilmesine yönelik girişimlerde
bulunmalıdır.
- Spor sahaları, spor salonları ve amatör spor dernekleri her bir yeri sarmalıdır.
- Profesyonel spordan devlet çok daha yüksek vergiler almalıdır.
- Sporculara ödenen ücretler
bu ülkenin diğer meslek dallarında çalışan insanlarından, örneğin bir hekimden, bir savcıdan çok daha yüksek
olmamalıdır.
- Profesyonel spor klüpleri sıkı denetlenmeli ve kar
amaçları ortadan
kaldırılmalıdır.
- Bu düşüncelerimle ne bir sosyalizm ne de benzeri bir özgürlükleri kısıtlayıcı rejimi özlüyor ya da öneriyorum; tam tersine bu ülkede yaşayan her bir insanın sağlıklı ve özgürce yaşayabilmesi için gereken spor çalışmalarının desteklenmesini, ulusal kaynakların buraya aktarılmasını istiyorum.
- . Biliyorum!
- Bu düşüncelerim bugünkü toplumumuz için akla
bile gelmeyecek, hiç bir bireyin
pek istemeyeceği türden olabilir.
- Ama, ben tüm yaşamımda hiç
bir zaman “profesyonel spordan” yana olamadım!
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 29.05.2017,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: