14 Ağustos 2018 Salı

“Amatör” Olmalıdır

  SPOR “AMATÖR” OLMALIDIR!

  • İnsan her yaşda, olanakları çerçevesinde, spor yapabilmelidir.
  • Günlük yaşamının bir bölümünde doğada, evinde ya da bir spor merkezinde yapabildiği bir bedensel hareketliliği, sporu yapabilmelidir.
  • Spor insan için fiziksel ve zihinsel bakımdan çok yararlıdır.
  • Spor yapabilen insan daha sağlıklıdır.
  • Düzenli yapılan spor insanı uyuşukluktan kurtarır; güçlü, ve zinde kılar.
  • Spor için bireysel çalışmalar yeterli olabilmekte ise de bazı spor dalları için bir takım, bir ekip gerekmektedir.
  • Çeşitli spor dallarında takımlar kurulur, spor dernekleri kurulur, spor alanları ve salonlarıılır.
  • Sağlık için yapılan jimnastik ve beden hareketleri, sporif çalışmalar sağlıklı yaşam için yararlıdır.
  • Bu etkenlikler için kişisel harcamalar yapılabilir, belediye ve diğer kamu kurumları bu konuda destek verip spor alanları ve salonları açabilir.
  • Devlet yurttaşlarının sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamalarını sağlayabilmek için bütçesinden ödenekler ayırır, yasalar ve yönetmelikler düzenler.
  • Ne yazık ki bedensel bir faaliyet olan spor, kapitalist toplumda bambaşka amaçlara hizmet etmektedir.
  • “Paraya” dönük kurulan “profesyonel spor” karşılaşmaları, maçlar, yarışmalar toplumdaki insanları artık öyle etkiliyor ki, hemen yanı başında gerçekleşen felâketlere dahi duyarsız hale getirebiliyor.
  • Ülkesindeki ekonomik sıkıntılar, politik baskılar ve özgürlüklerin yok edilişi, eğitimde eşitsizlik ve benzeri birçok sorun var iken insanlarımız ne yazık ki her şeyi yok sayarcasına ve bir tepki bile gösteremezken, “paraya dönük kurulan profesyonel spor” karşılaşmalarında çılgına dönebilmekte sevinebilmekte, bayram yapmakta, bir anlamda da bunu kendinde bir “hak” ve “mutluluk” olarak görmektedir.
  • Bombalar da yağsa, evler de yıkılsa, sokaklar açlarla da dolsa, işsizler, evsizler gözünün önünde de olsa o kendine “sporsever” diyebilen “taraftar” sadece kendinin sandığı “takım”ın “başarısı”na her şeyini verir duruma düşmektedir.
  • Koca koca insanları, okumuşları, diplomalıları, yoksulları ve varsılları, sağcısı ve solcusu ile tüm toplum, kitleler, artık bir “taraftar” bir “izleyici” olmuş, ilgi ve duygu alanları ile aşırı derecede bağımlı bir hale getirilmiş olmaktadır.
  • Bence en acısı ise şudur: Bu yaratılmış olan durum sanki herkes için çok “doğal”, “olması gereken”, “normal” bir durum olarak kabul görmektedir.
  • Ne bir eleştiri, ne de bu denli bir algı yönetiminin tuzağına düşürülmüş olmakdan söz edilmektedir.
  • Birçok politik oyunlar ve tuzaklar da tabii ki bu tür bir paraya dönük kurulan profesyonel spordan çok büyük yarar sağlamaktadır.
  • Ortada dönen paralar, harcanan paralar, ulusal servetten alınan pay... bunların ne ölçüsü, ne de kimlerin çıkarlarına yaradığı konuşulmamaktadır bile.
  • Dünyanın birçok ülkesinde dün ve bugün baskı rejimleri bu tür spor anlayışını kendi çıkarları için kullanmıştır.
  • Toplum apolitize edilebilmiş ve coşkulu, çılgın izleyici kitleleri haline getirilmiştir. “Ne sağcıyım, ne solcu! Futbolcuyum futbolcu” sözü ile gurur duyan “taraftar”lar oluşturulmuştur. Birçok durumda tepki veremeyen onbinlerce insan bir paralı futbol karşılaşması sonunda sokaklara dökülüp, çılgınca bayram gibi gösteriler yapabilmektedir.
  • Ve toplumdan da çok büyük bir “hoş görü” beklenmektedir.
  • En başta gelen profesyonel spor dalı olan futbol dünya genelinde üç milyardan fazla insana ulaşmaktadır.
  • Diğer spor dallarını geride bırakıp, bugün burjuvaziye, kapitalizme muazzam kârlar sağlayan bir endüstri haline gelmiştir.
  • Profesyonel futbol artık bir spor dalı değil, büyük kârlar getiren bir pazardır.
  • Dünyayı yöneten güçlerin, egemen sınıfın, ekonomik ve politik çıkarları doğrultusunda kullandığı bir araçtır profesyonel spor dalları.
  • İnsanın bedensel ve ruhsal gelişimi için çok yararlı olan spor ne yazık ki kapitalist toplumda yeni bir afyona dönüştürülmüştür.
  • Böylelikle kendisi bir sportif faaliyette bile bulunmayan koca koca kitleler profesyonel sporun bir taraftarı olarak kendini kandırmaktadır.
  • Ne harcadığı paranın, ne de zamanın bireysel olarak kendisine bir yararı yoktur.
  • Sadece bir “algı kayması” ile peşine takılıp gittiği bir bağımlılığın etkisindedir.
  • Ne yazık ki bu durum onlar için hem çok normal, hem de sevinilecek bir olgu olmuştur artık!
  • Benim kişisel düşüncem ise şudur:
  • Ülkemizin her yerinde, köyünde, kasabasında amatör spor olanakları desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
  • Devlet, belediyeler, hayır severler, STK... bu ülkede yaşayan her bir insanın spor yapabilmesine yönelik girişimlerde bulunmalıdır.
  • Spor sahaları, spor salonları ve amatör spor dernekleri her bir yeri sarmalıdır.
  • Profesyonel spordan devlet çok daha yüksek vergiler almalıdır.
  • Sporculara ödenen ücretler bu ülkenin diğer meslek dallarında çalışan insanlarından, örneğin bir hekimden, bir savcıdan çok daha yüksek olmamalıdır.
  • Profesyonel spor klüpleri sıkı denetlenmeli ve kar amaçları ortadan kaldırılmalıdır.
  • Bu düşüncelerimle ne bir sosyalizm ne de benzeri bir özgürlükleri kısıtlayıcı rejimi özlüyor ya da öneriyorum; tam tersine bu ülkede yaşayan her bir insanın sağlıklı ve özgürce yaşayabilmesi için gereken spor çalışmalarının desteklenmesini, ulusal kaynakların buraya aktarılmasını istiyorum.
  • .       Biliyorum!
  • Bu düşüncelerim bugünkü toplumumuz için akla bile gelmeyecek, hiç bir bireyin pek istemeyeceği türden olabilir.
  • Ama, ben tüm yaşamımda hiç bir zamanprofesyonel spordan” yana olamadım!

  .   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 29.05.2017, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: