14 Eylül 2025 Pazar

CHP’ye BASKI

. CHP’YE YAPILAN BASKILAR   .

Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik baskıların birden fazla nedeni olabilir ve bu nedenler, siyasi konjonktüre göre değişiklik gösterebilir.

İmamoğlu, İstanbul gibi büyük bir metropolde iki kez halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanıdır.

19 Mart 2025'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok kişi toplu bir şekilde gözaltına alındı.

İlk operasyonda gözaltına alınan İmamoğlu 23 Mart’ta tutuklandı. 

Tutuklu yargılanacak olan İmamoğlu, eski adı Silivri olan Marmara Cezaevi'ne götürüldü.

Aynı operasyon kapsamında, İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun ve bazı ilçe belediye başkanları da dâhil olmak üzere toplamda 100'den fazla kişi gözaltına alındı.

Bu gelişmeler, İmamoğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi için olası cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarının sürdüğü bir dönemde gerçekleşti. 

İçişleri Bakanlığı İstanbul'da İmamoğlu ile birlikte Beylikdüzü ve Şişli ilçelerinin tutuklanan belediye başkanlarını da görevden aldı.

CHP'ye kayyum ihtimali: Türkiye'de örneği var mı?

CHP’de 15 Eylül'de Ankara’da görülecek kurultay davası öncesi dikkatler Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne çevrildi.

CHP'ye kayyum ihtimaline kadar uzanan gelişmeler Türkiye demokrasi tarihinde nereye oturuyor?

BBC News Türkçe'nin konuştuğu bazı uzmanlar gelişmelerin "Türkiye demokrasi tarihi açısından çok kritik bir eşik" teşkil ettiğini savunuyor.

Işık Üniversitesi'nden Doç. Dr. Seda Demiralp "muhalefete yönelik bu ölçekte bir baskı Türkiye'nin -kesintili- demokrasi tarihinde yok" yorumunu yapıyor:

-"Ülkenin yarısının oy verdiği bir partinin önde gelen aktörlerinin ve yönetiminin bu derece sıkıştırılması ve bastırılması Türkiye gibi kırılgan bir demokrasi için bile kritik bir seviye teşkil ediyor ve Türkiye'yi hibrit bir rejimden tam otoriter bir rejime geriletme riski taşıyor."

Siyaset bilimci Doç. Dr. Zeynep Gambetti ise gelişmeleri

-"iktidarın rejimi yeniden dizayn etme emelinde artık son noktaya gelindiğinin işareti" olarak gördüğünü söylüyor.

Bu durumun arkasındaki ana faktörler genellikle şunlardır:

1. Siyasi Rekabet ve İktidar Dinamikleri

CHP, Türkiye'nin ana muhalefet partisi olarak, iktidardaki partinin en büyük rakibidir.

Bu nedenle, iktidar partileri, kendi siyasi pozisyonlarını güçlendirmek ve CHP'nin etkisini azaltmak amacıyla çeşitli baskı mekanizmalarını kullanabilir.

Bu baskılar; parti yöneticileri ve üyeleri hakkında açılan davalar, parti politikalarını itibarsızlaştırmaya yönelik kampanyalar veya parti üzerindeki kamuoyu algısını olumsuz etkilemeye çalışan idari kararlar şeklinde ortaya çıkabilir.

2. İdeolojik ve Toplumsal Farklılıklar

CHP, kuruluşundan bu yana laiklik, Batı'yla entegrasyon ve çağdaşlaşma gibi ilkeleri savunmuştur.

Bu ilkeler, muhafazakar ve milliyetçi seçmen tabanına hitap eden iktidar partilerinin politikalarıyla sıklıkla çatışır.

Bu ideolojik ayrım, zaman zaman siyasi söylemin sertleşmesine ve CHP'nin "değerlere aykırı" bir parti olarak gösterilmesine yol açabilir.

Bu durum da partiye yönelik siyasi baskıları artırabilir.

3. Hukuki Süreçler ve Yargı Üzerindeki Etkiler

CHP'li siyasetçiler ve belediye başkanları hakkında açılan davalar, sıklıkla muhalefeti zayıflatmak için kullanıldığı yönünde eleştirilere maruz kalır.

Bu davaların, hukuki değil, siyasi saiklerle açıldığı iddiaları gündeme gelmiştir.

Özellikle yargının bağımsızlığı konusundaki tartışmalar, bu tür davaların siyasi baskı aracı olarak kullanıldığına dair endişeleri güçlendirmektedir.

4. Medya ve Algı Yönetimi

Türkiye'deki ana akım medyanın büyük bir kısmının iktidara yakın olduğu sıkça belirtilir.

Bu durum, CHP'ye yönelik olumsuz haberlerin ve karalama kampanyalarının daha fazla yer bulmasına, partinin yaptığı olumlu işlerin ise göz ardı edilmesine neden olabilir.

Medya yoluyla yürütülen bu algı operasyonları, partinin halk nezdindeki imajını zedeleyerek siyasi gücünü kırmaya çalışır.

Bu faktörlerin tamamı, CHP'nin Türkiye siyasetinde karşılaştığı zorlukların ve baskıların çok yönlü bir resmini sunar.

TBMM İç Tüzüğüne aykırı olarak kurulan komisyonun, ülke gündemini saptırmak ve bağlantıdaki yazının konusunu gündeme getirmemek için yapıldığı değerlendiriliyor, bunu nasıl açıklayabiliriz?

Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik baskıların birden fazla nedeni olabilir ve bu nedenler, siyasi konjonktüre göre değişiklik gösterebilir.

Bu durumun arkasındaki ana faktörler genellikle şunlardır:

1. Siyasi Rekabet ve İktidar Dinamikleri

CHP, Türkiye'nin ana muhalefet partisi olarak, iktidardaki partinin en büyük rakibidir.

Bu nedenle, iktidar partileri, kendi siyasi pozisyonlarını güçlendirmek ve CHP'nin etkisini azaltmak amacıyla çeşitli baskı mekanizmalarını kullanabilir.

Bu baskılar; parti yöneticileri ve üyeleri hakkında açılan davalar, parti politikalarını itibarsızlaştırmaya yönelik kampanyalar veya parti üzerindeki kamuoyu algısını olumsuz etkilemeye çalışan idari kararlar şeklinde ortaya çıkabilir.

2. İdeolojik ve Toplumsal Farklılıklar

CHP, kuruluşundan bu yana laiklik, Batı'yla entegrasyon ve çağdaşlaşma gibi ilkeleri savunmuştur.

Bu ilkeler, muhafazakar ve milliyetçi seçmen tabanına hitap eden iktidar partilerinin politikalarıyla sıklıkla çatışır.

Bu ideolojik ayrım, zaman zaman siyasi söylemin sertleşmesine ve CHP'nin "değerlere aykırı" bir parti olarak gösterilmesine yol açabilir.

Bu durum da partiye yönelik siyasi baskıları artırabilir.

3. Hukuki Süreçler ve Yargı Üzerindeki Etkiler

CHP'li siyasetçiler ve belediye başkanları hakkında açılan davalar, sıklıkla muhalefeti zayıflatmak için kullanıldığı yönünde eleştirilere maruz kalır.

Bu davaların, hukuki değil, siyasi saiklerle açıldığı iddiaları gündeme gelmiştir.

Özellikle yargının bağımsızlığı konusundaki tartışmalar, bu tür davaların siyasi baskı aracı olarak kullanıldığına dair endişeleri güçlendirmektedir.

4. Medya ve Algı Yönetimi

Türkiye'deki ana akım medyanın büyük bir kısmının iktidara yakın olduğu sıkça belirtilir.

Bu durum, CHP'ye yönelik olumsuz haberlerin ve karalama kampanyalarının daha fazla yer bulmasına, partinin yaptığı olumlu işlerin ise göz ardı edilmesine neden olabilir.

Medya yoluyla yürütülen bu algı operasyonları, partinin halk nezdindeki imajını zedeleyerek siyasi gücünü kırmaya çalışır.

KISACA:

Bu etkenlerin tamamı, CHP'nin Türkiye siyasetinde karşılaştığı zorlukların ve baskıların çok yönlü bir resmini sunar.

.    Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.09.14, G.
.             YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:
.         (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: