7 Ağustos 2025 Perşembe

Sahtekarlık ve HUKUK DEVLETİ

.   Sahtekarlık ve HUKUK DEVLETİ   .

Hukuk devletinin kurallarının işlememesi nedeni ile toplumda sahtekarlık yaygınlaşır.

Hukuk devletinin zayıflamasıyla sahtekarlığın yaygınlaşması arasında güçlü bir ilişki vardır.

Hukuk devleti, toplumun düzenini ve güvenliğini sağlayan temel bir yapıdır.

Eğer bu yapı düzgün işlemezse, bir dizi olumsuz sonuç ortaya çıkar ve sahtekarlık gibi etik dışı davranışlar için uygun bir zemin oluşur.

Sahtekarlığın yaygınlaşmasının hukukun üstünlüğünün işlememesiyle doğrudan ilişkili olduğu bir gerçektir.

Hukuk devleti ilkeleri sağlam bir şekilde işlemediğinde, bireyler yasaların kendilerini koruyacağına veya suçluların cezalandırılacağına olan inançlarını kaybedebilirler.

Bu durum, toplumda bir güvensizlik ortamı yaratır ve maalesef, sahtekarlık gibi etik dışı davranışların artmasına zemin hazırlar.

Hukuk Devletinin Fonksiyonları ve Sahtekarlık

Hukuk devleti, toplumda sahtekarlığı ve benzeri suçları önlemede kritik roller üstlenir:

1-Caydırıcılık:

Hukuk kurallarının etkin bir şekilde uygulanmaması, suç işleyenlerin cezasız kalacağı algısını güçlendirir.

Cezalandırılma korkusu ortadan kalktığında, bazı kişiler daha kolay sahtekarlık yapmaya yönelebilir.

Etkili bir hukuk sistemi, suç işleyenlerin yakalanacağını, adil bir şekilde yargılanacağını ve cezalandırılacağını garanti eder.

Bu caydırıcılık mekanizması, potansiyel suçluların sahtekarlık yapmaktan vazgeçmesine neden olur. Ancak, hukukun işlemediği bir ortamda bu mekanizma zayıflar.

Yaptırımsız kalan suçlar, başkalarını da benzer yollara teşvik edebilir.

2-Güven ve İstikrar:

Hukuk devleti, bireyler ve kurumlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar koyar.

Bu kurallar, ticaretten kişisel ilişkilere kadar her alanda güvenin oluşmasını sağlar.

Hukuk kurallarının işlemediği bir toplumda, sözleşmelerin garantisi olmaz, mülkiyet hakları güvence altında değildir ve insanlar haklarını arama konusunda kendilerini çaresiz hissederler.

Bir toplumda hukuka güven sarsıldığında, insanlar birbirlerine ve devlet kurumlarına şüpheyle yaklaşmaya başlar.

Bu güvensizlik, ticari ilişkilerden günlük etkileşimlere kadar her alanda sahtekarlık girişimlerini daha olası hale getirebilir.

Bu güvensizlik ortamı, dolandırıcılık ve sahtekarlık için ideal bir ortam yaratır.

3-Adalet Duygusu:

Hukukun herkese eşit uygulanmadığına dair yaygın bir kanaat oluştuğunda, "neden ben dürüst olayım ki?" düşüncesi ortaya çıkabilir.

Bu durum, toplumun ahlaki ve etik değerlerinde bir aşınmaya yol açar.

Adaletin tecelli etmediği, haklının hakkını alamadığı bir toplumda, bireylerde bir adaletsizlik duygusu oluşur.

Bu duygu, "herkes zaten kural dışına çıkıyorsa ben neden dürüst olayım?" gibi bir düşünceye yol açabilir.

Dürüstlük ve ahlaki değerler, adaletin eksikliğinde zayıflar ve yerini fırsatçılığa bırakabilir.

Sahtekarlığın Toplumsal Maliyeti

Hukukun işlemediği bir ortamda yaygınlaşan sahtekarlığın “topluma maliyeti” oldukça ağırdır:

1-Ekonomik Çöküş:

Güvenin olmadığı bir ekonomide yatırımcılar çekinir, ticaret yavaşlar ve kayıt dışı ekonomi büyür. Sözleşme ihlalleri, yolsuzluk ve dolandırıcılık, ekonomik büyümenin önündeki en büyük engellerden biridir.

2-Sosyal Ayrışma:

Sahtekarlığın yaygınlaşması, toplumda dayanışma ve birlik duygusunu zedeler.

İnsanlar birbirine şüpheyle yaklaşır, güvenilir ilişkiler kurmak zorlaşır ve toplum giderek daha parçalı bir hale gelir.

3-Kurumlara Güvensizlik:

Hukuk sistemine, polise, yargıya ve diğer kamu kurumlarına olan güvensizlik artar.

Bu durum, devletin meşruiyetini sorgulamaya kadar gidebilir ve toplumsal düzenin tamamen bozulmasına yol açabilir.

Sonuç olarak, hukukun üstünlüğü ve işleyişi, sahtekarlığın yaygınlaşmasını önlemede bir kalkandır. Hukuk devletinin zayıflaması, bu kalkanı ortadan kaldırarak etik dışı davranışların ve dolandırıcılığın toplumun her katmanına yayılmasına neden olur.

Sonuç:

Hukukun üstünlüğünün zayıflaması, sahtekarlığın toplumda bir salgın gibi yayılmasına neden olabilen ciddi bir toplumsal sorundur.

Güçlü ve adil işleyen bir hukuk sistemi, sadece suçluları cezalandırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumda güveni, düzeni ve dürüstlüğü de tesis eder.

Devlet ve toplum büyük çöküşler yaşar.

Sahtekarlıkların, yolsuzlukların düzelmesi için devletin yönetim biçiminin değişmesi, demokratik, parlamenter, güçler ayrımına dayalı bir sosyal, laik hukuk devleti olması gerekir.
  Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.07, G.
.  (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.       YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: