. DEVLET ve YURTSEVERLİK .
Bu yurdun tüm
değerlerine, yer altı ve yer üstü varlıklarına, insanına, özgürlüğün ve
bağımsızlığına katkısı olan yurtseverler gerekiyor.
Yurtseverlik
kavramı, bir toprak parçasından çok daha fazlasını ifade eder.
Bir yurtsever,
sadece ülkesini sevmekle kalmaz; aynı zamanda o yurdun tüm değerlerine,
kültürel mirasına ve doğal varlıklarına sahip çıkar.
Bu, somut
adımlar atmayı gerektiren, etken bir sorumluluktur.
Bahsettiğimiz
gibi, bir yurtseverin en önemli görevlerinden biri, ülkesinin yeraltı ve
yerüstü varlıklarına katkıda bulunmaktır.
Bu, madenlerin,
su kaynaklarının ve ormanların bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde
kullanılmasını savunmak anlamına gelir.
Gelecek kuşakların
da bu kaynaklardan yararlanabilmesi için koruma ve geliştirme politikalarını
desteklemek, yurtseverliğin en temel göstergelerindendir.
Bunun yanında,
bir yurtseverin en değerli yatırımı, ülkesinin insanına yaptığı yatırımdır.
Eğitimden
sağlığa, sanattan spora kadar her alanda insan yetiştirmek, onlara fırsatlar
sunmak ve potansiyellerini açığa çıkarmak, bir ülkenin en büyük zenginliğidir.
İyi eğitim
almış, aydın ve eleştirel düşünebilen bireyler, ülkenin geleceğini inşa eder.
Son olarak, özgürlük
ve bağımsızlık, bir yurtsever için kutsal değerlerdir.
Bu değerleri
korumak ve geliştirmek, sadece askeri bir mesele değildir.
Düşünce
özgürlüğünü savunmak, hukukun üstünlüğünü güçlendirmek ve bireysel hakları
korumak da bağımsızlığın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Bir yurtsever,
bu değerleri koruyarak ülkesinin demokratik ve güçlü bir yapıya sahip olmasını
sağlar.
Bu nedenle,
yurtseverlik, sadece bayrak sevgisinden ibaret değil; ülkenin tüm unsurlarını
kucaklayan, sorumluluk bilinciyle hareket eden ve yapıcı katkılarda bulunan bir
duruştur.
Devlet tüm
kurumlarıyla eğitim temel yasası ile okulları ve kurduğu sağlık sistemi ile
"nasıl bir yurttaş" yetiştirmek istediğini “iyi bilmelidir”.
Devletin eğitim
ve sağlık sistemleri aracılığıyla "nasıl bir yurttaş" yetiştirmek
istediğini net bir şekilde belirlemesi, geleceğe yönelik en kritik kararlardan
biridir.
Bu, sadece
müfredat veya hastane politikalarıyla sınırlı kalmayıp, toplumun temel
değerlerini ve hedeflerini yansıtan stratejik bir vizyon gerektirir.
Eğitim
Sistemi ve Yurttaş Yetiştirme Misyonu
Bir devletin
eğitim temel yasası, adeta bir anayasa gibi işlev görür.
Bu yasa,
yetiştirilmek istenen yurttaşın temel özelliklerini tanımlamalıdır.
Bu özellikler
şunları içerebilir:
-Eleştirel
Düşünme Becerisi:
Sadece bilgiyi
ezberleyen değil, sorgulayan, analiz eden ve kendi kararlarını verebilen
bireyler yetiştirmek.
-Toplumsal
Sorumluluk:
Yurttaşlık
görevlerinin bilincinde, çevresine duyarlı ve toplumun sorunlarına çözüm
üretebilen yurttaşlar.
-Demokratik
Değerlere Bağlılık:
Hukukun
üstünlüğüne, özgürlüklere ve insan haklarına saygı duyan, bu değerleri korumayı
ilke edinen bireyler.
-Yaratıcılık ve
Yenilikçilik:
Değişen dünyaya
ayak uydurabilen, yeni fikirler üretebilen ve ülkesine katma değer sağlayan
bireyler.
Eğitim sistemi,
bu misyonu gerçekleştirmek için sadece ders içeriklerini değil, aynı zamanda
öğretmen eğitimini, okulların fiziksel ve sosyal ortamını da bu vizyona uygun
şekilde şekillendirmelidir.
Sağlık
Sistemi ve Yurttaş Yetiştirme Misyonu
Sağlık sistemi
de benzer bir misyon (görev) taşır.
İyi işleyen bir
sağlık sistemi, bireyleri sadece bedensel olarak sağlıklı tutmakla kalmaz, aynı
zamanda onların toplumda aktif rol alabilmelerini sağlar.
-Fiziksel ve
Zihinsel Sağlık:
Sağlıklı bir
toplum, güçlü bir toplumdur.
Bireylerin
hastalıklara karşı dirençli olması, çalışma hayatına ve sosyal yaşama
katılımları için esastır. Bu, sadece tedavi odaklı değil, koruyucu sağlık
hizmetlerini de önceleyen bir sistemle mümkündür.
-Erişilebilirlik
ve Eşitlik:
Sağlık
hizmetlerine erişimin sosyal statüye, gelire veya coğrafi konuma bağlı olmaması
gerekir. Herkesin eşit ve adil bir şekilde sağlık hizmeti alabilmesi, devletin
yurttaşlarına verdiği değerin bir göstergesidir.
-Bilgilendirilmiş
ve Sorumluluk Sahibi Bireyler:
Sağlık sistemi,
bireyleri kendi sağlıkları konusunda bilinçlendirmeli ve onlara sağlıklı yaşam
alışkanlıkları kazandırmalıdır.
Böylelikle hem
toplumun genel sağlığı iyileşir hem de bireyler kendi refahlarından sorumlu
olurlar.
Sonuç olarak,
eğitim ve sağlık sistemlerinin ortak bir vizyonla hareket etmesi, bilinçli,
sağlıklı ve toplumsal sorumluluk sahibi yurttaşlar yetiştirmek için hayati önem
taşır.
Bu iki sistemin
uyum içinde çalışması, bir ülkenin sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda
sosyal ve kültürel olarak da gelişmesini sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: