GENÇLERİN KATILIMI .
Türkiye, siyasi
tansiyonun zirveye çıktığı, "demokrasinin sınandığı" günlerden
geçiyor, muhalefet, CHP, halk ve gençler, öğrenciler sokaklara indiler gösteri
ve yürüyüş haklarını kullanıyorlar.
"İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan,
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat
Çalık, gazeteci İsmail
Saymaz, Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun,
bürokratları ve bazı iş insanlarının gözaltına alınması, hem içeride hem
dışarıda geniş yankı uyandırdı." (Murat
Ağırel)
Çünkü, büyükşehir
belediye başkanına böyle bir operasyon yapılabiliyorsa, "sıradan" bir
vatandaşın hukuka ne kadar güvenebileceğini hep birlikte "sorgulamalıyız". (Murat
Ağırel)
Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması protesto
edilmeye devam ediyor.
Halk haksızlığa, hukuksuzluğa,
adaletsizliğe karşı uyanıyor!
Kitleler dalgalanıyor, demokrasi diye,
adalet diye, hukuk diye inliyor meydanlar…
"CHP, tarihinin en büyük kumpas
“davalarından” birisiyle karşı karşıyadır", düşüncesi gittikçe yayılmış.
Halk, gençler şöyle
düşünüyor:
- CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu’nun önce üniversite diplomasının hukuka aykırı biçimde
iptal edilmesi, ertesi gün de gözaltına alınması ve bu yollarla cumhurbaşkanı
adaylığının engellenmeye çalışılması, hem barbarlıktır hem de "sivil
darbedir"!
Ekrem İmamoğlu’nun
gözaltına alınmasına tepki gösteren oyuncu ve sanatçılar da destek için
Saraçhane’de bir araya geldi.
İçişleri Bakanı Ali
Yerlikaya,"Sokakları, yaptıkları çağrılarla terörize etmeye çalışanlar
emellerine asla ulaşamayacak. Bu geceki gösterilerde 'Görevi yaptırmamak için
direnme' suçlarından 97 şüpheli gözaltına alındı" dedi.
AKP halk desteğini
daha da fazla yitirmiştir ve Türkiye’nin her tarafında kitlesel tepkilerle
karşılaşmıştır.
Türkiye, yine siyasi tansiyonun zirveye
çıktığı, demokrasinin sınandığı günlerden geçiyor.
Halk haksızlığa, hukuksuzluğa,
adaletsizliğe karşı uyanıyor!
Kitleler dalgalanıyor, demokrasi diye,
adalet diye, hukuk diye inliyor meydanlar…
CHP, tarihinin en büyük kumpas
“davalarından” birisiyle karşı karşıyadır, düşüncesi gittikçe yayılmış.
Halk, gençler şöyle düşünüyor:
AKP halk desteğini daha da fazla
yitirmiştir ve Türkiye’nin her tarafında kitlesel tepkilerle karşılaşmıştır.
Son dönemlerde gençler, üniversiteliler
çok çekingen ve duyarsız… gibi görünmüştür.
Ancak, bu duyarlılık gençlerin
"farklı grupları" arasında değişiklik gösterebiliyor.
Gençlerin duyarlılığı ve verecekleri
tepkiler karmaşık bir konudur.
Gençlerin bu konulara yaklaşımları
çeşitli etkenlere bağlı olarak değişmektedir.
Gençlerin, ülkenin geleceğinde önemli
bir rol oynadığı unutulmamalıdır.
Yakın tarihte 1968 olaylarında
görülmüştür ki gençlerin tepilerini olaylara büyük tepkiler vermiştir.
Gençler, sosyal medya ve internet
sayesinde bilgiye daha hızlı erişebiliyor ve bu da toplumsal olaylara ve
sorunlara karşı farkındalıklarını artırıyor.
Özellikle çevre sorunları, "insan
hakları", kadın hakları ve hayvan hakları gibi konularda gençlerin
duyarlılığı yüksek.
Ekonomik kriz ve "enflasyon",
gençlerin hayatlarını doğrudan etkiliyor. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve gelecek
kaygısı gibi sorunlar, gençlerin bu konulara daha duyarlı hale gelmesine neden
oluyor.
Gençler, ekonomik sorunların çözümü
için daha fazla talepte bulunuyor ve bu konuda "aktif" rol almaya
çalışıyor.
Sosyal medya kampanyaları, protestolar,
gönüllü çalışmalar ve sivil toplum kuruluşlarına katılım gibi yollarla
seslerini duyuruyorlar.
Ancak, bazı gençler "siyasi
katılım" konusunda daha "çekingen" davranabiliyorlar.
Eğitim düzeyi yüksek olan gençler,
toplumsal olaylara ve sorunlara karşı daha bilinçli ve duyarlı olabiliyorlar.
Gençlerin arkadaş çevresi, aileleri ve
yaşadıkları çevre, onların toplumsal olaylara ve sorunlara karşı yaklaşımlarını
etkileyebiliyor.
Medya, gençlerin toplumsal olaylar ve
sorunlar hakkında bilgi edinmesinde önemli bir rol oynuyor. Ancak, medyanın
etkisi bazen olumlu, bazen de olumsuz olabiliyor.
Türkiye'deki siyasi iklim, gençlerin
toplumsal katılımını ve duyarlılığını etkileyebiliyor.
Türkiye'deki gençlerin politik düzeyi,
eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı yönleri son günlerde görülmüştür ki
"artmaktadır".
Gençlerin, ülkenin geleceğinde önemli
bir rol oynadığı unutulmamalı…
Türkiye'deki gençlerin politik düzeyi,
eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı yönleri karmaşık bir tablo çizmektedir.
Türkiye'deki gençler, farklı siyasi
görüşlere ve ideolojilere sahiptir. Bu çeşitlilik, gençlerin politik katılımını
ve ilgisini etkilemektedir.
Gençler arasında siyasi partilere
üyelik oranları "çok düşük" olsa da, sosyal medya ve internet
üzerinden siyasi tartışmalara katılım yaygındır.
Gençlerin siyasi katılımı, seçimlerde
oy kullanma, protestolara katılma, sosyal medya kampanyalarına destek verme
gibi farklı şekillerde gerçekleşmektedir.
Gençler, kendi geleceklerini etkileyen konularda (ekonomi,
eğitim, çevre gibi) politik olarak daha ilgili olmaktadır.
Sosyal medya ve internet, gençlerin
politik bilgi edinme ve tartışma platformu olarak önemli bir rol oynamaktadır.
Gençler, sosyal medya ve internet
sayesinde bilgiye daha hızlı erişebiliyor ve bu da onların eleştirel düşünme
becerilerini geliştirebiliyor.
Gençler, "otoriteye ve geleneksel
yapılara" karşı daha eleştirel bir yaklaşım sergileyebiliyor.
Gençler, bilgiye erişimlerinin "artmasıyla"
birlikte, daha fazla "soru sorma" ve "sorgulama"
eğilimindedir.
Gençler, özellikle kendi ilgi
alanlarına giren konularda daha "fazla araştırma" yapma eğilimindedir.
Eğitim seviyesi yüksek olan gençler,
daha eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı bir yaklaşım sergileyebilmektedir.
Gençlerin arkadaş çevresi, aileleri ve
yaşadıkları çevre, onların politik görüşlerini ve yaklaşımlarını
etkileyebilmektedir.
Ekonomik sorunlar, eğitim, özgürlükler
ve adalet gibi konulardaki "şikayetler, memnuniyetsizliği"
artırabilmektedir.
Türkiye'deki gençlerin ve halkın iktidardan memnuniyet
düzeyi, farklı siyasi görüşlere, ideolojilere ve yaşam tarzlarına göre
değişiklik göstermektedir.
Bazı kesimler iktidarın
politikalarından memnuniyet duyarken, diğer kesimler ise "eleştirel"
bir yaklaşım sergilemektedir ve demokratik hakları savunmaktadır.
Özellikle enflasyon, işsizlik ve geçim
sıkıntısı gibi sorunlar, memnuniyetsizliği artırabilmektedir.
Özgürlükler, insan hakları ve yaşam
tarzına müdahale gibi konular, memnuniyet düzeyini etkileyebilmektedir.
Enflasyon, işsizlik, geçim sıkıntısı ve ekonomik
belirsizlik, gençlerin ve halkın en büyük "şikayetleri" arasında yer
almaktadır.
Özellikle gençlerin "gelecek
kaygısı", ekonomik sorunların etkisiyle artmaktadır.
"Eğitim sistemindeki"
sorunlar, gençlerin ve ailelerin şikayetleri arasında yer almaktadır.
Eğitim kalitesi, fırsat eşitsizliği ve
sınav sistemi gibi konular, eleştirilere neden olmaktadır.
Genç nüfusta "işsizlik oranı"nın
yüksek olması gençlerin geleceğe karşı "umutsuz" olmasına sebep olmaktadır.
Saraçhane ve diğer kentlerde toplanan kitlenin bir
özelliği var: Gençler çoğunlukta… Sadece CHP’liler değil, her siyasi yelpazeden
insan var.
Konu sadece İmamoğlu değil; haksızlık,
mağduriyet, kayırmacılık, adalet, ekonomi….
Bu gelişmeye sadece CHP, İmamoğlu, Özel
ya da muhalefet merceğiyle bakılırsa "stratejik hata" olur.
İfade özgürlüğü,
"basın özgürlüğü" ve "insan hakları" gibi konulardaki
kısıtlamalar, eleştirilmektedir.
Özellikle gençlerin "özgürlük
talepleri," bu konudaki "duyarlılığı" artırmaktadır.
Adalet sistemine olan "güvenin
azalması", "halkın şikayet" ettiği konuların başında
gelmektedir.
Bazı örneklerin varlığı yazık ki ülkemiz
açısından "hukuk devletinin" ve "demokratik" bir rejimin "yokluğunu"
göstermektedir.
Türkiye’nin ve
gençlerinin yol haritası olarak ulu Önder "Gazi Mustafa Kemal
Atatürk"ü ve onun değerli yapıtı Nutuk’u anlamalıyız.
.
Öğretmen Gönen
ÇIBIKCI, 2025.03.23, MŞ.
. (Araştırma ve
değerlendirme yazım.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: