. PARLAMENTER SİSTEM .
. PARLAMENTER SİSTEM NEDEN İYİDİR VE BELİRLİ
ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Türkiye’de
“hükümet sistemi” tartışmaları esas olarak 1982 Anayasası’nın hazırlık
dönemlerinde başlamış, ardı sıra gelen yıllarda da farklı nedenlerle zaman,
zaman gündeme getirilmiştir.
Demokratik yönetim
biçimlerini tanıma ve tanımlama ihtiyacı, bu yönetimlerin sınıflandırılması
çabasını doğurmuştur.
Bu
çabaların ürünü olarak günümüzde üç demokratik hükümet sistemi olduğu kabul
edilmektedir:
"Parlamenter
sistem", "başkanlık sistemi" ve bu iki saf sistemin
özelliklerinin birleşiminden oluşan "yarı-başkanlık sistemi".
Parlamenter
sistem, esas olarak, hükümetin parlamentodan çıktığı ve var olabilmek için
parlamentonun güvenine ihtiyaç duyduğu sistemdir.
Bu demektir ki, parlamenter sistemin olmazsa olmaz özelliği
devletin hükümet eden organının yasama organından türemesi ve bu organın
parlamento çoğunluğunun desteğiyle ayakta kalabilmesidir.
Demokratik
hükümet sistemlerinin üç klasik biçiminin analizinde devletin üç kuvvetinden "yasama"
ile "yürütme"nin oluşumu, pozisyonu ve ilişkileri incelenir.
"Yargı"
ise bağımsız bir kuvvet olarak bu analizde
yer almaz.
Parlamenter
rejimde yürütme organının iki başı vardır ve bu başlardan biri "sorumsuz"
diğeri ise sorumludur.
Sorumsuz
olan baş "devlet başkanı"dır ve bu bir kral/kraliçe veya parlamento
ya da halk tarafından seçilmiş "cumhurbaşkanı" olmaktadır.
Sorumlu
baş ise "başbakan ve bakanlardan" oluşan "bakanlar kuruludur".
Bakanlar kurulu kolektif bir organ olup “kabine” olarak ya da
dar anlamda “hükümet” olarak da adlandırılmaktadır
Parlamenter
sistem, esas olarak, "hükümetin parlamentodan çıktığı" ve var
olabilmek için parlamentonun "güvenine" ihtiyaç duyduğu sistemdir.
Parlamenter
sistem, demokratik değerleri önemseyen, güçler ayrılığını sağlamayı ve
hükümetin hesap verebilirliğini artırmayı amaçlayan bir yönetim şeklidir.
Parlamenter
sistem, "güçler ayrılığı" ilkesine dayanan, yürütme yetkisinin
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu arasında paylaşıldığı bir yönetim şeklidir.
Bir yanda “devlet başkanı”, diğer yanda ise “hükûmet (bakanlar
kurulu)” bulunur.
Devlet başkanı sorumsuzdur.
Parlâmenter sistemlerde devlet başkanının
"ılımlılaştırıcı ve uzlaştırıcı" bir etkisi Vardır.
Devlet başkanları tarafsız ve genellikle partiler üstü bir
konumdadır.
Devlet
başkanları, devlet ve milletin bütünlüğünü temsil ederler.
Böyle tarafsız bir devlet başkanının siyasal mücadeleyi
ılımlılaştırıcı bir rolü vardır.
Devlet
başkanı, çatışan taraflar (parlâmento-hükûmet) arasında arabulucu veya hakem
rolü üstlenebilir.
Hükûmet ise parlâmento karşısında sorumludur.
Hükûmet parlâmentonun içinden çıkar ve onun güvenine dayanır.
Yani hükûmet
parlâmento tarafından güvensizlik oyuyla düşürülebilir.
Buna karşılık, hükûmet de, parlâmentoyu feshedebilir.
Yani parlâmenter sistemde, "yasama" ve "yürütme"
organları birbirlerinin hukuksal varlığına son verebilmektedirler.
Parlâmenter sistemde, yürütme organı yasama organının içinden
çıktığına ve onun güvenine dayandığına göre, bu sistemde yasama organı ile
yürütme organı arasında bir kriz çıkması düşük bir ihtimaldir.
Böyle bir kriz çıkarsa da, bu krizin “güvensizlik oyu” ve
“fesih” gibi araçlarla çözülmesi mümkündür.
Parlamenter
sistemin önemli özellikleri ve avantajları vardır:
A) Özellikleri:
1-Çift Başlılık: Devlet başkanı
(Cumhurbaşkanı) ile hükümet başkanı (Başbakan) arasında yetki paylaşımı
bulunur.
Devlet
başkanının yetkileri sınırlıdır, devleti temsil etme görevi vardır.
2-Yürütmenin Parlamentoya Karşı
Sorumluluğu:
Bakanlar Kurulu, parlamento tarafından denetlenir ve güvensizlik oyu ile
düşürülebilir.
3-Yasama ve Yürütme Organları
Arasında İşbirliği:
Parlamenter sistemde yasama ve yürütme organları arasında daha yakın bir ilişki
vardır.
Hükümet,
"parlamento içinden" çıkar ve "güvenoyu" ile görevde kalır.
4-Esneklik: Parlamenter sistem, siyasi
istikrarsızlık durumunda hükümeti değiştirme olanağı sunar.
Güvensizlik
oyu veya erken seçimlerle yeni bir hükümet kurulabilir.
B) Avantajları:
1-Daha
Demokratik: Yürütme yetkisinin paylaşılması ve hükümetin parlamento tarafından
denetlenmesi, "güçler ayrılığını" güçlendirir ve "keyfi yönetimi
engeller".
2-İstikrar
ve Uzlaşma: Parlamenter sistem, farklı siyasi görüşlerin temsil edildiği
koalisyon hükümetlerinin kurulmasına olanak tanır.
Bu
durum, siyasi istikrarı artırır ve uzlaşma kültürünü teşvik eder.
3-Hükümetin
Hesap Verebilirliği: Hükümetin parlamento tarafından sürekli olarak
denetlenmesi, hesap verebilirliği artırır ve kamuoyunun taleplerine daha
duyarlı bir yönetim sağlar.
4-Değişim
ve Uyum Yeteneği: Parlamenter sistem, değişen siyasi koşullara daha kolay uyum
sağlayabilir.
Hükümetin
düşürülmesi veya erken seçimlerle yeni bir hükümetin kurulması, toplumun
değişen taleplerine cevap verme olanağı sunar.
Bakış:
. Konu bildiğiniz gibi oldukça geniş ve
ayrıntılıdır.
. "Genel ve temel bilgi" olarak hazırladığım bu çalışmada
oldukça "kısa veriler" yer aldı.
. Bu nedenle ilgi duyanların geniş
araştırmalar, okumalar yapması gerekir.
. Ben "temel bir yurttaşlık kültürü" oluşabilsin diye yaptığım
araştırmalarda, yazılarımda böylesine önemli içeriklere önem vermek istiyorum.
. Dileğim yurttaşlarımızın "bilgili ve
bilinçli yurtseverler" olarak kendilerini yetiştirebilmeleri
ve doğru kararlar verebilmeleridir.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.21, MŞ.
. (Kişisel
araştırma ve değerlendirme yazım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: