. Kurallara uymamak ve hukuk tanımamazlık
. hangi
toplumlar böyledir?
. Hukuk
tanımazlık, bir toplumda bireylerin veya grupların yasalara, kurallara ve
düzenlemelere uymama veya bunları görmezden gelme davranışıdır.
. Hukuk
tanımazlığın birçok nedeni olabilir, bunlar arasında bireysel ahlaki değerlerin
zayıflığı, sosyal adaletsizlik algısı, ekonomik zorluklar, siyasi
istikrarsızlık veya devlet otoritesine güvensizlik sayılabilir.
A) Hukuk
tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, genellikle aşağıdaki özellikler
görülür:
1-Yüksek
suç oranları: Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, suç oranları
genellikle yüksektir.
Bu
suçlar arasında hırsızlık, dolandırıcılık, cinayet ve diğer şiddet suçları yer
alabilir.
2-Yolsuzluk:
Hukuk tanımazlık, yolsuzluğun yaygınlaşmasına da zemin hazırlayabilir.
Yolsuzluk,
kamu görevlilerinin veya diğer yetkililerin "kendi çıkarları" için "kamu
kaynaklarını" veya "yetkilerini kötüye" kullanmasıdır.
3-Sosyal
kaos: Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, sosyal kaos, kargaşa ve
anarşi de görülebilir.
Bu
durum, toplumun düzenini ve istikrarını olumsuz etkiler.
Toplumsal
ve bireysel ahlakı çökertir.
4-Ekonomik
zorluklar: Hukuk tanımazlık, ekonomik zorluklara da yol açabilir.
Yatırımcılar,
hukuk sistemine güvenmedikleri için bu tür toplumlara yatırım yapmaktan
çekinebilirler.
Bu da
ekonomik büyümeyi olumsuz etkiler.
B) Kurallara uymak istemeyenlerin
ruh yapıları nasıldır? Neden böyle davranırlar?
Kurallara
uymak istemeyenlerin ruh yapıları oldukça karmaşık ve çeşitli faktörlerin
etkisi altında şekillenir.
Bu
davranışların altında yatan nedenleri anlamak için psikolojik, sosyolojik ve
hatta nörolojik açılardan konuya bakmak gerekir.
Kurallara
uymakta zorlanan veya uymak istemeyen bireylerin olası ruh yapıları ve davranış
nedenleri:
I)-Olası Ruh Yapıları
a-Otoriteye
Karşı Direnç: Bazı bireyler, otorite figürlerine (ebeveynler, öğretmenler,
yöneticiler vb.) karşı doğal bir direnç gösterirler. Bu durum, ergenlik
döneminde daha belirgin olabilir. Temelde, bireyin kendi bağımsızlığını kazanma
ve kendi kararlarını verme isteği yatar.
b-Sınırları
Test Etme İhtiyacı: Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde, bireyler
sınırları test etme ihtiyacı duyabilirler. Bu, kuralların ne kadar esnek
olduğunu, sonuçlarının neler olacağını görme arzusundan kaynaklanır.
c-Adaletsizlik
Algısı: Kuralların adil olmadığını veya bazı kişilere ayrıcalık tanıdığını
düşünen bireyler, bu duruma tepki olarak kurallara uymakta zorlanabilirler.
ç-Dürtüsellik
ve Kontrol Sorunları: Bazı bireyler, dürtülerini kontrol etmekte
zorlanabilirler. Bu durum, kurallara uymayı gerektiren durumlarda sorunlara yol
açabilir.
d-Risk
Alma İsteği: Bazı bireyler, risk almaktan hoşlanırlar. Kuralları çiğnemek,
onlar için bir tür heyecan veya meydan okuma olabilir.
e-Kendini
Kanıtlama İsteği: Özellikle toplumda yeterince takdir görmeyen veya kendini
ifade etmekte zorlanan bireyler, kuralları çiğneyerek dikkat çekmeye
çalışabilirler.
f-Kaygı
bozukluğu veya Depresyon: Anksiyete veya depresyon gibi ruhsal sorunlar yaşayan
bireyler, kurallara uymakta zorlanabilirler.
Bu
durum, motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı veya umutsuzluk gibi
belirtilerden kaynaklanabilir.
II)-Davranış Nedenleri
a-Bireysel
Faktörler: Kişilik özellikleri, yaşam deneyimleri, travmalar veya genetik
yatkınlık gibi bireysel faktörler, kurallara uymama davranışını etkileyebilir.
b-Ailesel
Faktörler: Aile içi iletişim sorunları, tutarsız disiplin uygulamaları veya
otoriter ebeveyn tutumları, bireyin kurallara karşı olumsuz bir tutum
geliştirmesine neden olabilir.
c-Sosyal
Faktörler: Akran baskısı, toplumun değer yargıları veya sosyoekonomik koşullar,
kurallara uymama davranışını etkileyebilir.
ç-Kültürel
Faktörler: Bazı kültürlerde, kurallara uymak daha önemli görülürken, bazı
kültürlerde bireysel özgürlük daha ön planda olabilir.
C) Hukuk tanımazlığın
yaygın olduğu toplumlar:
Genellikle
geri kalmış ya da gelişmekte olan geçiş döneminde olan ülkelerdir.
Bu
ülkelerde, "devlet" kurumları genellikle zayıftır ve "hukuk
sistemi" etkin bir şekilde uygulanamaz.
Ancak,
"hukuk tanımazlık" sadece gelişmekte olan ülkelere özgü bir sorun
değildir.
Gelişmiş
ülkelerde de zaman, zaman hukuk tanımazlık sorunları yaşanabilir.
Ç) Hukuk tanımazlıkla mücadele, çok boyutlu bir
yaklaşım gerektirir.
Bu
yaklaşım, aşağıdaki unsurları içermelidir:
a-Hukuk
sisteminin güçlendirilmesi: Hukuk sisteminin etkin bir şekilde uygulanması ve
adaletin sağlanması, hukuk tanımazlıkla mücadelede önemli bir adımdır.
b-Eğitim
ve farkındalık: Bireylerin hukuk kuralları ve toplumsal değerler konusunda
bilinçlendirilmesi, hukuk tanımazlığın önlenmesinde önemli bir rol oynar.
c-Sosyal
adaletin sağlanması: Sosyal adaletsizliklerin giderilmesi ve toplumda eşitlik
ve fırsat eşitliğinin sağlanması, hukuk tanımazlığın nedenlerinden bazılarını
ortadan kaldırabilir.
ç-Ekonomik
kalkınma: Ekonomik kalkınma, işsizliği ve yoksulluğu azaltarak hukuk
tanımazlığın nedenlerinden bazılarını ortadan kaldırabilir.
D) İNSAN BEYNİ "KURALLARA UYMA"
KONUSUNDA NASIL ÇALIŞIR?
İnsan beyni, kurallara uyma konusunda karmaşık bir
etkileşim içinde çalışan çeşitli bölgeleri ve mekanizmaları içerir.
Bu süreçte, hem bilinçli düşünce hem de otomatik
tepkiler rol oynar.
İnsan beyninin kurallara uyma konusunda nasıl
çalıştığına dair bazı önemli noktalar:
1. Prefrontal Korteks ve Bilinçli
Karar Verme
a-Planlama ve Muhakeme: Beynin ön bölgesinde yer
alan "prefrontal korteks", planlama, karar verme ve muhakeme gibi üst
düzey "bilişsel işlevlerden" sorumludur.
Kurallara uyma durumunda, prefrontal korteks olası
sonuçları değerlendirir, seçenekleri tartar ve en uygun eylemi seçmeye çalışır.
b-Çalışma Belleği: "Prefrontal korteks"
ayrıca çalışma belleğiyle de ilişkilidir.
Çalışma belleği, bilgileri geçici olarak saklama ve
işleme yeteneğidir.
"Kurallara uyma" sürecinde, "çalışma
belleği" ilgili kuralları "hatırlar" ve bu bilgileri karar verme
sürecinde kullanır.
2. Limbik Sistem ve Duygusal Etkiler
a-Duygusal Değerlendirme: Limbik sistem, duygusal
tepkiler ve motivasyon gibi süreçlerden sorumludur.
Kurallara uyma veya uymama durumunda, limbik sistem
duygusal bir değerlendirme yapar.
Örneğin, bir kuralı çiğnemenin olumsuz sonuçları
(ceza, sosyal dışlanma vb.) duygusal bir rahatsızlık yaratabilir ve bu da
kurala uyma davranışını güçlendirebilir.
b-Ödül ve Ceza Sistemleri: Limbik sistemdeki ödül
ve ceza merkezleri, davranışları şekillendirmede önemli bir rol oynar.
Kurallara uyma davranışı, ödül (takdir, onay vb.)
ile ilişkilendirildiğinde, bu davranışın tekrarlanma olasılığı artar.
Benzer şekilde, kuralı çiğneme davranışı ceza ile
ilişkilendirildiğinde, bu davranışın tekrarlanma olasılığı azalır.
3. Alışkanlıklar ve Otomatik
Davranışlar
a-Alışkanlık Oluşturma: Tekrarlanan davranışlar
zamanla alışkanlık haline gelir. Kurallara uyma davranışı da zamanla bir
alışkanlık haline gelebilir.
Bu durumda, kurala uyma kararı bilinçli bir düşünce
süreci gerektirmez, otomatik olarak gerçekleşir.
b-Bazal Gangliya: Beynin derinliklerinde yer alan "bazal
gangliya", alışkanlıkların oluşmasında önemli bir rol oynar.
Kurallara uyma alışkanlığı, "bazal
gangliyadaki nöronlar" arasındaki bağlantıların güçlenmesiyle oluşur.
4. Sosyal ve Kültürel Faktörler
a-Sosyal Normlar: Bireyler, içinde yaşadıkları
toplumun kurallarına ve normlarına uyma eğilimindedirler. Bu normlar, bireyin
davranışlarını yönlendirir ve kurallara uyma konusunda bir motivasyon kaynağı
oluşturur.
b-Kültürel Değerler: Kültürel değerler, kurallara
verilen önemi ve kurallara uyma davranışını etkileyebilir.
Bazı kültürlerde kurallara uyma daha önemli
görülürken, bazı kültürlerde bireysel özgürlük daha ön planda olabilir.
E ) Özetle baktığımızda: .
Hukuk
tanımazlık, "toplumun her kesimini" etkileyen çok ciddi bir sorundur.
Kurallara
uymak istemeyenlerin "ruh yapıları" ve "davranış nedenleri"
oldukça karmaşıktır.
Bu
davranışların altında yatan nedenleri anlamak için "bireysel, ailevi, toplumsal
ve kültürel" etkenleri dikkate almak gerekir.
Bu
sorunla mücadele, toplumun tüm bireylerinin ve kurumlarının işbirliği ile
mümkün olabilir.
Kurallara
uymama davranışı, her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemelidir.
Bazı
durumlarda, bireylerin çeşitli platformlarda "kuralların
değişmesi" için imza kampanyaları başlatması, daha iyi ve adil
kuralların oluşmasına katkıda bulunabilir.
Yine de genel olarak,
kuralların toplum düzenini sağlamak ve bireylerin haklarını korumak için önemli
olduğunu unutmamak gerekir.
Özellikle
de "bile bile" ve "boş vererek"
kurallara, yasalara uymayan kişiler toplumun "genel yapısına" zarar
vermektedirler.
Halkın
genel algılaması zarar görmekte ve en küçüğünden, en önemlisine değin yasalara,
kurallara uymamak, "bir şey olmaz yaa" düşüncesini yaymak tehlikedir.
Çağcıl parlamenter sistemlerde devlet bir "hukuk devletidir"
ve "yasalar" çok dikkatlice ve özenilerek hazırlanmıştır ve bunlara "uymak"
gerekir.
İnsan
zihni de öylesine kendisini programlar ki en küçük kural uymazlık, zihinde
"tolerans" tanımaya başladığında çok önemli durumlarda yine kurala
uymamazlık ortaya çıkar ve kötü sonuçlar doğurur.
İnsan
beyni, kurallara uyma konusunda karmaşık bir etkileşim içinde çalışan çeşitli
bölgeleri ve mekanizmaları içerir.
Bu
süreçte, bilinçli düşünce, duygusal etkiler, alışkanlıklar ve sosyal-kültürel
faktörler rol oynar.
Kurallara uyma davranışı, hem bireysel özelliklerden hem de
çevresel faktörlerden etkilenir.
Bunun
için ailede ve okulda temel eğitim verilirken "kurallara" uymak
özenle dikkate alınmalıdır.
Düzensizliğin,
yasa tanımazlığın arttığı toplumlarda "suç oranları" devamlı artış
gösterir.
. Üzerinde pek düşünülmeyen, akla gelmeyen bu konu bence önemli bir
temel sorun olarak karşımızdadır.
. "Genel ve temel bilgi" olarak hazırladığım bu çalışmada oldukça "kısa
veriler" yer aldı.
. Bu nedenle ilgi duyanların "geniş araştırmalar",
okumalar yapması gerekir.
. Ben "temel bir yurttaşlık kültürü" oluşabilsin diye yaptığım
araştırmalarda, yazılarımda böylesine "önemli" içeriklere önem vermek
istiyorum.
. Dileğim yurttaşlarımızın "bilgili ve bilinçli yurtseverler" olarak
kendilerini yetiştirebilmeleri ve doğru kararlar verebilmeleridir.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.21, MŞ.
. (Kişisel
araştırma ve değerlendirme yazım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: