21 Şubat 2025 Cuma

KURALLARA UYMAMAK

 . Kurallara uymamak ve hukuk tanımamazlık

.  hangi toplumlar böyledir?

. Hukuk tanımazlık, bir toplumda bireylerin veya grupların yasalara, kurallara ve düzenlemelere uymama veya bunları görmezden gelme davranışıdır.

. Hukuk tanımazlığın birçok nedeni olabilir, bunlar arasında bireysel ahlaki değerlerin zayıflığı, sosyal adaletsizlik algısı, ekonomik zorluklar, siyasi istikrarsızlık veya devlet otoritesine güvensizlik sayılabilir.

A) Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, genellikle aşağıdaki özellikler görülür:

1-Yüksek suç oranları: Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, suç oranları genellikle yüksektir.

Bu suçlar arasında hırsızlık, dolandırıcılık, cinayet ve diğer şiddet suçları yer alabilir.

2-Yolsuzluk: Hukuk tanımazlık, yolsuzluğun yaygınlaşmasına da zemin hazırlayabilir.

Yolsuzluk, kamu görevlilerinin veya diğer yetkililerin "kendi çıkarları" için "kamu kaynaklarını" veya "yetkilerini kötüye" kullanmasıdır.

3-Sosyal kaos: Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlarda, sosyal kaos, kargaşa ve anarşi de görülebilir.

Bu durum, toplumun düzenini ve istikrarını olumsuz etkiler.

Toplumsal ve bireysel ahlakı çökertir.

4-Ekonomik zorluklar: Hukuk tanımazlık, ekonomik zorluklara da yol açabilir.

Yatırımcılar, hukuk sistemine güvenmedikleri için bu tür toplumlara yatırım yapmaktan çekinebilirler.

Bu da ekonomik büyümeyi olumsuz etkiler.

B)  Kurallara uymak istemeyenlerin ruh yapıları nasıldır? Neden böyle davranırlar?

Kurallara uymak istemeyenlerin ruh yapıları oldukça karmaşık ve çeşitli faktörlerin etkisi altında şekillenir.

Bu davranışların altında yatan nedenleri anlamak için psikolojik, sosyolojik ve hatta nörolojik açılardan konuya bakmak gerekir.

Kurallara uymakta zorlanan veya uymak istemeyen bireylerin olası ruh yapıları ve davranış nedenleri:

I)-Olası Ruh Yapıları

a-Otoriteye Karşı Direnç: Bazı bireyler, otorite figürlerine (ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler vb.) karşı doğal bir direnç gösterirler. Bu durum, ergenlik döneminde daha belirgin olabilir. Temelde, bireyin kendi bağımsızlığını kazanma ve kendi kararlarını verme isteği yatar.

b-Sınırları Test Etme İhtiyacı: Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde, bireyler sınırları test etme ihtiyacı duyabilirler. Bu, kuralların ne kadar esnek olduğunu, sonuçlarının neler olacağını görme arzusundan kaynaklanır.

c-Adaletsizlik Algısı: Kuralların adil olmadığını veya bazı kişilere ayrıcalık tanıdığını düşünen bireyler, bu duruma tepki olarak kurallara uymakta zorlanabilirler.

ç-Dürtüsellik ve Kontrol Sorunları: Bazı bireyler, dürtülerini kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu durum, kurallara uymayı gerektiren durumlarda sorunlara yol açabilir.

d-Risk Alma İsteği: Bazı bireyler, risk almaktan hoşlanırlar. Kuralları çiğnemek, onlar için bir tür heyecan veya meydan okuma olabilir.

e-Kendini Kanıtlama İsteği: Özellikle toplumda yeterince takdir görmeyen veya kendini ifade etmekte zorlanan bireyler, kuralları çiğneyerek dikkat çekmeye çalışabilirler.

f-Kaygı bozukluğu veya Depresyon: Anksiyete veya depresyon gibi ruhsal sorunlar yaşayan bireyler, kurallara uymakta zorlanabilirler.

Bu durum, motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı veya umutsuzluk gibi belirtilerden kaynaklanabilir.

II)-Davranış Nedenleri

a-Bireysel Faktörler: Kişilik özellikleri, yaşam deneyimleri, travmalar veya genetik yatkınlık gibi bireysel faktörler, kurallara uymama davranışını etkileyebilir.

b-Ailesel Faktörler: Aile içi iletişim sorunları, tutarsız disiplin uygulamaları veya otoriter ebeveyn tutumları, bireyin kurallara karşı olumsuz bir tutum geliştirmesine neden olabilir.

c-Sosyal Faktörler: Akran baskısı, toplumun değer yargıları veya sosyoekonomik koşullar, kurallara uymama davranışını etkileyebilir.

ç-Kültürel Faktörler: Bazı kültürlerde, kurallara uymak daha önemli görülürken, bazı kültürlerde bireysel özgürlük daha ön planda olabilir.

C)   Hukuk tanımazlığın yaygın olduğu toplumlar:

Genellikle geri kalmış ya da gelişmekte olan geçiş döneminde olan ülkelerdir.

Bu ülkelerde, "devlet" kurumları genellikle zayıftır ve "hukuk sistemi" etkin bir şekilde uygulanamaz.

Ancak, "hukuk tanımazlık" sadece gelişmekte olan ülkelere özgü bir sorun değildir.

Gelişmiş ülkelerde de zaman, zaman hukuk tanımazlık sorunları yaşanabilir.

Ç)   Hukuk tanımazlıkla mücadele, çok boyutlu bir yaklaşım gerektirir.

Bu yaklaşım, aşağıdaki unsurları içermelidir:

a-Hukuk sisteminin güçlendirilmesi: Hukuk sisteminin etkin bir şekilde uygulanması ve adaletin sağlanması, hukuk tanımazlıkla mücadelede önemli bir adımdır.

b-Eğitim ve farkındalık: Bireylerin hukuk kuralları ve toplumsal değerler konusunda bilinçlendirilmesi, hukuk tanımazlığın önlenmesinde önemli bir rol oynar.

c-Sosyal adaletin sağlanması: Sosyal adaletsizliklerin giderilmesi ve toplumda eşitlik ve fırsat eşitliğinin sağlanması, hukuk tanımazlığın nedenlerinden bazılarını ortadan kaldırabilir.

ç-Ekonomik kalkınma: Ekonomik kalkınma, işsizliği ve yoksulluğu azaltarak hukuk tanımazlığın nedenlerinden bazılarını ortadan kaldırabilir.

D) İNSAN BEYNİ "KURALLARA UYMA" KONUSUNDA NASIL ÇALIŞIR?

İnsan beyni, kurallara uyma konusunda karmaşık bir etkileşim içinde çalışan çeşitli bölgeleri ve mekanizmaları içerir.

Bu süreçte, hem bilinçli düşünce hem de otomatik tepkiler rol oynar.

İnsan beyninin kurallara uyma konusunda nasıl çalıştığına dair bazı önemli noktalar:

1. Prefrontal Korteks ve Bilinçli Karar Verme

a-Planlama ve Muhakeme: Beynin ön bölgesinde yer alan "prefrontal korteks", planlama, karar verme ve muhakeme gibi üst düzey "bilişsel işlevlerden" sorumludur.

Kurallara uyma durumunda, prefrontal korteks olası sonuçları değerlendirir, seçenekleri tartar ve en uygun eylemi seçmeye çalışır.

b-Çalışma Belleği: "Prefrontal korteks" ayrıca çalışma belleğiyle de ilişkilidir.

Çalışma belleği, bilgileri geçici olarak saklama ve işleme yeteneğidir.

"Kurallara uyma" sürecinde, "çalışma belleği" ilgili kuralları "hatırlar" ve bu bilgileri karar verme sürecinde kullanır.

2. Limbik Sistem ve Duygusal Etkiler

a-Duygusal Değerlendirme: Limbik sistem, duygusal tepkiler ve motivasyon gibi süreçlerden sorumludur.

Kurallara uyma veya uymama durumunda, limbik sistem duygusal bir değerlendirme yapar.

Örneğin, bir kuralı çiğnemenin olumsuz sonuçları (ceza, sosyal dışlanma vb.) duygusal bir rahatsızlık yaratabilir ve bu da kurala uyma davranışını güçlendirebilir.

b-Ödül ve Ceza Sistemleri: Limbik sistemdeki ödül ve ceza merkezleri, davranışları şekillendirmede önemli bir rol oynar.

Kurallara uyma davranışı, ödül (takdir, onay vb.) ile ilişkilendirildiğinde, bu davranışın tekrarlanma olasılığı artar.

Benzer şekilde, kuralı çiğneme davranışı ceza ile ilişkilendirildiğinde, bu davranışın tekrarlanma olasılığı azalır.

3. Alışkanlıklar ve Otomatik Davranışlar

a-Alışkanlık Oluşturma: Tekrarlanan davranışlar zamanla alışkanlık haline gelir. Kurallara uyma davranışı da zamanla bir alışkanlık haline gelebilir.

Bu durumda, kurala uyma kararı bilinçli bir düşünce süreci gerektirmez, otomatik olarak gerçekleşir.

b-Bazal Gangliya: Beynin derinliklerinde yer alan "bazal gangliya", alışkanlıkların oluşmasında önemli bir rol oynar.

Kurallara uyma alışkanlığı, "bazal gangliyadaki nöronlar" arasındaki bağlantıların güçlenmesiyle oluşur.

4. Sosyal ve Kültürel Faktörler

a-Sosyal Normlar: Bireyler, içinde yaşadıkları toplumun kurallarına ve normlarına uyma eğilimindedirler. Bu normlar, bireyin davranışlarını yönlendirir ve kurallara uyma konusunda bir motivasyon kaynağı oluşturur.

b-Kültürel Değerler: Kültürel değerler, kurallara verilen önemi ve kurallara uyma davranışını etkileyebilir.

Bazı kültürlerde kurallara uyma daha önemli görülürken, bazı kültürlerde bireysel özgürlük daha ön planda olabilir.

E ) Özetle baktığımızda:                   .

Hukuk tanımazlık, "toplumun her kesimini" etkileyen çok ciddi bir sorundur.

Kurallara uymak istemeyenlerin "ruh yapıları" ve "davranış nedenleri" oldukça karmaşıktır.

Bu davranışların altında yatan nedenleri anlamak için "bireysel, ailevi, toplumsal ve kültürel" etkenleri dikkate almak gerekir.

Bu sorunla mücadele, toplumun tüm bireylerinin ve kurumlarının işbirliği ile mümkün olabilir.

Kurallara uymama davranışı, her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemelidir.

Bazı durumlarda, bireylerin çeşitli platformlarda "kuralların değişmesi" için imza kampanyaları başlatması, daha iyi ve adil kuralların oluşmasına katkıda bulunabilir.

Yine de genel olarak, kuralların toplum düzenini sağlamak ve bireylerin haklarını korumak için önemli olduğunu unutmamak gerekir.

Özellikle de "bile bile" ve "boş vererek" kurallara, yasalara uymayan kişiler toplumun "genel yapısına" zarar vermektedirler.

Halkın genel algılaması zarar görmekte ve en küçüğünden, en önemlisine değin yasalara, kurallara uymamak, "bir şey olmaz yaa" düşüncesini yaymak tehlikedir.

Çağcıl parlamenter sistemlerde devlet bir "hukuk devletidir" ve "yasalar" çok dikkatlice ve özenilerek hazırlanmıştır ve bunlara "uymak" gerekir.

İnsan zihni de öylesine kendisini programlar ki en küçük kural uymazlık, zihinde "tolerans" tanımaya başladığında çok önemli durumlarda yine kurala uymamazlık ortaya çıkar ve kötü sonuçlar doğurur.

İnsan beyni, kurallara uyma konusunda karmaşık bir etkileşim içinde çalışan çeşitli bölgeleri ve mekanizmaları içerir.

Bu süreçte, bilinçli düşünce, duygusal etkiler, alışkanlıklar ve sosyal-kültürel faktörler rol oynar.

Kurallara uyma davranışı, hem bireysel özelliklerden hem de çevresel faktörlerden etkilenir.

Bunun için ailede ve okulda temel eğitim verilirken "kurallara" uymak özenle dikkate alınmalıdır.

Düzensizliğin, yasa tanımazlığın arttığı toplumlarda "suç oranları" devamlı artış gösterir.

. Üzerinde pek düşünülmeyen, akla gelmeyen bu konu bence önemli bir temel sorun olarak karşımızdadır.

. "Genel ve temel bilgi" olarak hazırladığım bu çalışmada oldukça "kısa veriler" yer aldı.

. Bu nedenle ilgi duyanların "geniş araştırmalar", okumalar yapması gerekir.

. Ben "temel bir yurttaşlık kültürü" oluşabilsin diye yaptığım araştırmalarda, yazılarımda böylesine "önemli" içeriklere önem vermek istiyorum.

. Dileğim yurttaşlarımızın "bilgili ve bilinçli yurtseverler" olarak kendilerini yetiştirebilmeleri ve doğru kararlar verebilmeleridir.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.21, MŞ.

 .     (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: