10 Eylül 2021 Cuma

İMZA KAMPANYASI

İMZA KAMPANYASI

''Turizmde çöküş çok şiddetli ve toplumsal çalkantılara gebe devlet somut tedbirler almalı''

''Kampanyanın muhatabı: Turizm Bakanlığı:

Bu yazı, bu kampanya "esnaflar için" düzenlenmiş.

İmzaya açılmış. Onların sıkıntılarını dile getirmek istemişler.

Esnaf hem kent içinde, hem de Türkiye genelinde örgütlüler.

Esnaf örgütleri kendi aralarında dayanışarak, seslerini duyursunlar.

Hükümetle, bakanlıklar ile ve diğer kuruluşlarla görüşsünler.

Dilerim seslerini duyan olur.

ASIL sıkıntı sadece esnafta değil ki...

Esnaf kendince haklı.

Esnaf dükkanını döndürmeğe çalışıyor da halk ne olacak? Burada yaşayan nüfus ne durumda?

Kuşadası'nın nüfusu 100 bin diye söyleniyor. Halk hem tek, hem de ailece temiz bir yerlere gitmek, iyi ve uygun hizmet almak istemez mi?

İnsanlarımız, kendi insanlarımız Kuşadası'nda para harcamasın mı?

"Onları kazanmak" diye bir düşüncesi yok mudur, esnafımızın ve esnaf örgütlerinin?

Her bir mekan sadece yabancı turist gelecek diye hazırlanmış ve beklemekte sanki...

Bu mantık ve tutum doğru mudur? Bizim insanlarımızın normal fiyatlarla, temiz ve hizmeti güzel mekanlarda ağırlanması neden hiç düşünülmez? Bir akşam yemeği, bir içecek, çaydır, kahvedir... bunu neden bizim insanlarımız da ödeyemesin?

"Parası olan gelir, parası yoksa otursun evinde!" diye düşünmek bence çok yanlıştır.

AMA yüksek tutulursa hesaplar ve bunu da sorgulayamazsanız, denetleme de yoksa, o "100 000" diye anılan insanlarımız da çekinir ve evinde oturur.

Esnaf örgütleri hiç merak ettiler mi acaba, çay, kahve, bira, köfte, lahmacun, pide, pizza vb... günlük tüketimde en önemli olan ürünler nerelerde, kaça satılmaktadır? Bunun açık seçik bir tutanağı, listesi var mıdır?

Esnaf örgütlerinin etkileri ve yetkileri ne durumdadır? Bunları ben bilemem. Ama bir şeyler yapıldığına da inanıyorum.

Ben 60lı yıllardan beri gözlüyorum ve de içinde, kıyısında yaşıyorum Kuşadası'nın. İnanın en az bir esnaf kadar üzülüyorum, içine düşülen bu durumun.

Şehir elden gitmiş durumda.

Diğer yazılarımda yazmıştım:

- ADANIN bir modeli, bir hedefi olmalı ki gelip, görsünler, gezsinler ve döndüklerinde de memnuniyetlerini anlatsınlar.

Bizler, Kuşadası'nda yaşayanlar, Kuşadası'na yerleşenler daha iyi yaşanılabilecek, temiz ve huzurlu bir kent istemeyelim mi? Bizlerin varlığı ve gücü yok mu? Hedef kitle olarak bile burada yaşayanlar neden görülmezlikten gelinir?

Hem turistin gelip, gezeceği, konaklayacağı, hem de Kuşadası'nda yaşayan insanların seve seve yaşayacağı bir ortamı sağlayın esnaf olarak, kent yönetimi ve odalar olarak, mülki amirlikler olarak. El ele verip başaramayacağımız bir konu değildir aslında!

Ama herkes üzerine düşeni yapacak ve kendi alanında bu hedefleri gerçekleştirecek. Kısacası şudur özetle:

- Fiyatlar ve hizmet gözden geçirilmelidir.

- Temizlik en üst düzeye çıkarılmalıdır.

- Personel çok daha iyi yetiştirilmelidir.

- Esnaf, gastronomide, kafeteryacılıkta, lokantacılıkta, büfecilikte, hediyelik... sektöründe yeni alternatifler yaratmalıdır.

Bazı girişimcilerin uygun fiyat politikası uyguladığı yerler her zaman doluluk göstermektedir. Bunun tanıtımı ve gerçekleşmesi için çaba harcanmalıdır.

Örneğin, belli bir günde belli bir menü ile yerli halk hedeflenmelidir. Yeni satış modelleri geliştirilmelidir. Tabii daha akıllı ve mütevazi yollara girerek, büyük felaketlerden kurtulabilmek istenilirse...

Bu konuda da tabii ki belediye ve diğer örgütler, kaymakamlık sizlere yardımcı olacaktır.

Ama önce siz istemelisiniz! Girişim sizden gelmelidir.

Basın da bunu kesinlikle destekleyecektir.

Saygılarımla.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 

12.09.2016

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: