11 Nisan 2021 Pazar

Öğretmen ve Şiddet

     Öğretmen ve Şiddet

·       Şiddet konusu çok hassas ve temel bir konudur.

·       Bu konuda yazdıklarımın içeriği de şiddete karşı bir duruşu yansıtır.

·       Hiç kimse, kim olursa olsun bir başka insana şiddet uygulayamaz.

·       "İnsan onuru dokunulmazdır" Die Menschenwürde ist unantasbar!

·       Hele bir öğretmenin kendisine emanet edilmiş olan çocuğa sözlü ya da bedensel şiddet ya da moging uygulaması asla kabul edilemez.

·       Bunun her hangi bir özrü ya da bağışlaması bile olamaz.

·       Bir de düşünün ki devlet parasız yatılı okuluna sığınmış, devlete emanet edilmiş çocuklara şiddet uygulayan kişi "öğretmen" olabilir mi?

·       Bunları yapan o kişilerin bir "özür" dilemeleri kabul edilebilir mi?

·       Şiddetin çeşitlemeleri ve hukuken tanınmış olan biçimleri vardır.

·       Sözlü ve küçük düşürücü davranışlar dahil, işkenceye kadar süren her türlü "şiddet" kınanmalıdır ve de cezalanmalıdır.

·       Ben bizim okulun ilk tokatını hiç de suçlu olmadığım halde ve de söz söyleme hakkı bile tanınmadan okul müdür tarafından aldım.

·       Hem de bir diğer öğretmenin var olduğu müdür odasında...

·       Yaşamımda başkaca, ne ailemden ne de bir başka kişiden hiç bir tokat da yemedim.

·       Meslek yaşamımda da hiç bir öğrencime ne şiddet uyguladım ne bir tokat attım, ne de mobing uyguladım.

·       Sözde "hoşgörü" taşıyan diğer kişilere ise asla katılmıyorum.

·       İnsan onuruna hiç kimse dokunamaz.

·       Okulda şiddet sadece fiziksel olarak öğrenciye zarar verme anlamına gelmemektedir.

·       Psikolojik olarak öğrenci üzerinde baskı oluşturma ya da öğrenciye sözlü saldırı da okulda şiddet anlamındadır.

·       Öğretmenler çok rahat koşullarda çalışamamaktadır, demek asla kabul edilemez.

·       Yapılan araştırmalar öğrencilerine şiddet uygulayan öğretmenlerin çoğunun çocukluklarında ailelerinden şiddet gördüğü gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

·       Ezilmiş ve bastırılmış bir çocukluk yaşamış olan kişi "öğretmen" olarak mesleğe başladığında bilinçaltına itilmiş olan bu durumu canlandırarak içinde yatan şiddet dürtüsünü ortaya çıkarabilmektedir.

·       Freud her insanın bilinçaltında şiddet dürtüsü barındırdığını söylemiştir.

·       Öğretmen tarafından öğrenciye dayak atmak, sözlü şiddet uygulamak o çocuğun ruhunda onarılamaz hasarlar yapar ve de bu zarar tüm yaşamı boyunca sürer.

·       Öğrenci, arkadaşlarının gözü önünde şiddet görmüşse küçük düşme ve arkadaşlarına karşı mahcubiyet de ayrıca bir yük ve hasar olarak ruhunda yer alır..

·       Tüm bu durumlar yine de öğretmenlik görevini üstlenmiş olan kişinin öğrencisine şiddet uygulamasını ne kabul edilir, ne de hoş görür olamaz.

·       Çağdaş, demokratik hukuk devletinde buna asla izin verilemez ve de bu uygulamalar suçtur.

·       Eskiden toplumda öğretmenleri disiplin sağlamada baskıcı olabilmeleri ve şiddet uygulamaları hoş karşılanıyor olabilirdi, ama günümüzün çağdaş hukuk bunu asla kabul etmez.

·       Hiçbir aile çocuğunun şiddet görmesini istemez, istememelidir, kabul etmemelidir.

·       Öğretmenin öğrencisine şiddet uygulaması asla kabul edilemez.

·       Böyle bir suçun engellenebilmesi için ciddi önlemler alınmalıdır.

·       Ailelerin çok bilinçli olması ve her koşulda çocuklarını savunabilmeleri gerekmektedir.

·       Okul yöneticileri bu konuda çok duyarlı olup, şiddete izin vermemelidir.

·       Anayasa ve buna uygun olan diğer yasalar şiddeti kınamakta ve yasaklamaktadır.

·       Şiddetin her türlüsü suçtur.

·       Ama okulda bir öğretmenin öğrenciye şiddet uygulaması, dayak atması, tokat atması, sözlü hakarette bulunması, kötü not vermesi, küçük düşürmesi v. b. kesinlikle kabul edilemez.

·       Böylesine bir öğretmenin yaptıklarını görüp de engellemeyen ve ona karşı çıkmayan diğer öğretmenler de bu suça iştirak etmiş durumdadır ve de suç ortağı olmuştur.

·       Kendisine böyle bir hak ve yetki verilmeyen kişi eğer, öğretmenlik yapamayacak ise onun hemen o görevden ayrılması gerekmektedir.

·       Şiddete uğrayanın hakkını araması için de o kurumda, okulda, yasalar çerçevesinde toplumda olanaklar sağlanmalıdır.

·       Öğretmen yetiştiren kurumlarda, okullarda bu hassas ve çok önemli konu çok derinlemesine işlenmelidir.

·       Şiddete özür bulacak, kabul edecek, hoş gösterecek her türlü sözlerden, davranışlardan kaçınılmalıdır.

·       Okulların her türünde şiddetin özellikle de öğretmen şiddetinin önlenmesi gerekmektedir.

·       Özellikle de öğretmen yetiştiren kurumlarda, öğretmen olacak öğrencilere şiddet uygulayan bir öğretmenin, yöneticinin asla kabul görmemesi gerekir.

·       İnsan ruh sağlığı ile yaşar, ruhundaki her türlü travmayı yaşamı boyunca taşır.

·       Tüm yaşamı boyunca ruh sağlığını koruması gereken insanın özellikle çocukluğu ve gençliği sevgi ve huzur dolu, barışçıl geçmesi gerekir.

·       Devlet, toplum bu konuda sorumludur ve de görevlidir.

·       Sağlıklı bireyler, sağlıklı çocuklar için hem kendimize hem de topluma sahip çıkmalıyız.

 

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

    2021.04.11, MŞ:

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: