___ İNSAN "NEYİN TARAFINDA" OLABİLİR? ___
__
Dünyanın neresinde olursa olsun insanlar yaşadıkları toplumda, yönetildikleri
devlet içinde hep bir YERDE durular.
__
İnsan "tek tek", birey olarak, yurttaş olarak kendince edindiği
kültüre ve öz bilincine, dünyaya bakışına göre BİR YERDE durur.
·
Tek,
tek bireylerden yola çıkarak da o
"toplum" genel bir yapı kazanır ve
dünyadaki yerini alır.
·
İçinde
bulunulan toplumun tarihsel ve kültürel yapısına dayanılarak siyasi ve toplumsal, ekonomik anlayışlar ise bireyin seçebileceği kendi "taraf"ını belirler.
·
Seçenek çoktur aslında...
·
Dinci bir bakış, tutucu bakış, geleneksel toplum
biçimine duyulan yakınlık, belli bir siyasi partiye yakınlık duymak,
feodal düzene yakınlık duymak, boş verici bir
bakış.... ve bunlara benzer diğer tutun ve davranışlarla bireyler kendilerini ve bulundukları yeri "ifade" ederler.
·
Birey olarak içinde bulundukları kültür çemberi, mahallesi, ailesi ve toplumsal,kültürel
çevresi, çıkar ilişkileri, aldığı kurumsal eğitim ve öğretim, kendini geliştirme çizgisi.... ve benzerleri ile biçim almış olan birey tüm bu etkenlere bağlı olarak kendi "seçimini" yapar ve de
"taraf"ını belirler.
·
Tüm bunların
üstüne şunu sormak
gerekir: "Bugün içinde bulunulan duruma ve düzeye bakarak mı bir kişisel seçim yapılıyor ya da
bilinçli olarak geleceğe yönelmek
üzere mi bir seçim yapılıyor?
·
Son sorumu
sorarken sanki insanların birer
birey olarak özgür ve bağımsız, bilinçli bir seçme, karar verme yetisi
varmış gibi
oldu....
·
Böyle bir durum doğal
olarak koskoca kitlelerde bile yok sayılabilir.
·
Çok az sayıda
birey bilinçli ve donanımlı olarak, özgür düşüncesi ve seçimi ile NEYE TARAF olduğunu bilir ve ona göre davranır, yaşar.
·
Elimde bir kaynak, bir istatistik yok ama kişisel kanım ancak
toplumdaki ergin nüfusun belki de %2 ya da 3'lük bir kesimi
böylesine bir süzgeçten ve bilinçli analitik düşünce
ile kendisine ve yaşamına yön veriri seçimini belirler.
·
Genel kitle ise içerisine girdiği geniş ya da dar
toplulukların (sürü)
etkisinde ve yönlendirmesinde kalır ve yolunu da onlara göre belirler....
·
Hem günün sorunlarına
çözüm bulabilecek hem de geleceğin toplumuna yönelik istemler taşıyacak daha "ideal"e yakın bir "seçim" nelerden yana
olmalıdır.
·
Peki bunun tanımlanması nasıl olmalıdır, neler istenmelidir?
·
Kısaca ve öz
olarak, bence, "gelişen
koşullara" ve "ortaya çıkan
sorunlara" göre şunlardan
yana olmak gerekir:
- "Çağdaş" bir toplumdan yana olmak
gerekir.
- "Uygar" bir toplumdan yana olmak
gerekir.
- "Demokratik" bir toplumdan yana
olmak gerekir.
- Parlamenter ve kuvvetler ayrılığına dayanan
bir hukuk sistemi ve devlet yapılanmasından yana olmak gerekir.
- Yer altı ve yer üstü tüm doğal kaynakların "ulusal
devletten" ve "halkın genel çıkarından" yana olmasını istemek
gerekir.
- Küresel ilişkilerde "kendi hak ve
özgürlüklerinden" ödün verilmemesinden yana olmak gerekir.
- Görünen ve görülmeyen "küresel çıkar
odaklarının" emellerine alet olmamaktan yana olmak gerekir.
- İnsanlığın genelini ilgilendiren "doğal
sorunlara" olumlu çözümlerden yana yaklaşabilmek gerekir.
- İnsanın "temel gereksinimlerinin"
karşılanmasından yana olan adil bir yapılanmayı istemek gerekir.
- Bilimden ve "bilimsel gelişim"den, "bilimsel
bakış açısı"ndan yana olabilmek gerekir.
- Eğitimde, kurumsal olarak okullarda "herkesin
eşit haklara" ve "şansa sahip" olmasını istemek gerekir.
- Gelecek "kaygısını taşımadan"
oluşturulabilecek bir çalışma ve sosyal haklarla donatılmış bir iş dünyasının
gerçekleştirilmesini istemek gerekir.
- Tüm bu isteklerin ve taraf olmaların bir
hayal olmadığına inanmak gerekir.
- Bunları istemek ve bunların gereğinden yana
olmak için de bir insan olarak kendimizi bu yönde yetiştirmemiz ve
geliştirmemiz gerekir ve emek harcamak, çaba göstermek gerekir.
- Böyle bir dünyanın, böylesine bir toplumun
olabileceğine inanan insanın sayısının artması için de umudumuzu
yitirmemeliyiz.
Saygılarımla......
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.10.20., MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: