Deprem Korkusunun Yerleşmesi Durumu
·
Afetleri
görmüş, yaşamış olan birçok insanda beliren değişiklikler önlem alınmazsa çok
daha kötü ve kalıcı duruma düşebilir.
·
Ani
yıkıcı olaylar, deprem, sel, yangın gibi yıkımlar, doğa olayları eğer o kişi
bunları yaşamışsa çok büyük etkiler gösterir.
·
Kişilerin
dayanma direnci zayıflar ve sadece bir "felaket korkusu" sürekliliği
içine düşebilir.
·
Depremden
etkilenen, bir yangının içinde kalan kişiler hiç beklemedikleri bu durumları
yaşadıklarında bir anlamda yok olma, ölüm korkusunu yaşarlar.
·
Genel
anlamda insanların tümünü etkileyebilecek bu durumlardan bir an önce kurtulmak
gerekir.
·
En
çok görülen ise şudur: Birçok insan birbirini arayarak ne kadar korktuğunu ve
ne çok zor anlar yaşadığını anlatır. Sürekli bu anlatım durumunu devam ettirmek
isterler.
·
Artık
korku ve endişe yerine bir başka duyguya bırakmış olur.
·
Felaketi
ne denli yaşadığını anlatma ve bundan da bedensel ve ruhsal bir "haz"
alma duygusunun içine düşerler.
·
başkalarının
onu aramasını ve ayni duygularla konuşmalar yapmalarını beklerler.
·
Zayıf
kişilik gösterme ile doğrudan ilintili olan bu ruhsal durumun aslında bir an
önce sonlanması ve akıl sağlığını güçlendirerek "normal"
düşünebilmesi gerekir.
·
Kişiliğini
güçlendirecek olan konuşmalar çok yararlı olacaktır.
·
Kendisini
etkisi altına alabilmesi olası olan ve
devamlı bu konular üzerinde konuşmak isteyen kişilerden hemen ve kesinlikler
uzaklaşması gerekir.
·
Yoksa
o kişilerin etkisi altında kalır ve bir anlamda da onların oyuncağı olur.
·
En
çok hedeflenmesi gereken bir an önce "akıl sağlığını" düzeltmesi ve
sağ duyu ile düşünmesinin sağlanması olacaktır.
·
Kalabalıklar
içinde bu konular üzerinde konuşmak ve sürekli "korkular"
geliştirmekten uzak durmak iyi olur.
·
Bu
tür panik ve korku sürekliliğinde ayni zamanda hep kendilerini haklı çıkarmak
ve duygu ve düşüncelerinin doğru olduğunu savunmak isterler.
·
"Ben
böyle düşünüyorum" savı üzerinde kendilerini yinelerler.
·
Onlara
haklısın, doğru yapıyorsun, diyerek sakinleştirmek istenildiğinde bile yine
gittikçe artan bir panik durumu ile karşılık verirler.
·
Bence,
onlara asıl gerçeğin "kendilerini güçlendirmeleri" ve "akıl
sağlıklarını korumaları" olduğunu anlatmak olmalıdır.
·
bunun
kısa bir sürede sağlanması çok iyi olacaktır.
·
Uzun
süre böyle bir ruhsal takıntı ile yaşanması durumunda ise "eğitim
seminerleri, uzman hekim ziyaretleri
akla gelir ki bunlar çok daha fazladan yük de getirebilir.
·
Sağlıklı
bir insan olarak yaşam için üç türden sağlığın dengeli bir bütünlük içerisinde
bulunması gerekir:
·
Ruh
sağlığı, akıl sağlığı, beden sağlığı.... Bunların birlikteliği
ve dengesi ile bütüncül sağlığımızı korumuş oluruz.
Sağlıklı günler ve sağlıklı yaşam için...
Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 2020.10.31, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: