10 Kasım 2020 Salı

Deprem Korkusunun Yerleşmesi Durumu

 Deprem Korkusunun Yerleşmesi Durumu

·        Afetleri görmüş, yaşamış olan birçok insanda beliren değişiklikler önlem alınmazsa çok daha kötü ve kalıcı duruma düşebilir.

·        Ani yıkıcı olaylar, deprem, sel, yangın gibi yıkımlar, doğa olayları eğer o kişi bunları yaşamışsa çok büyük etkiler gösterir.

·        Kişilerin dayanma direnci zayıflar ve sadece bir "felaket korkusu" sürekliliği içine düşebilir.

·        Depremden etkilenen, bir yangının içinde kalan kişiler hiç beklemedikleri bu durumları yaşadıklarında bir anlamda yok olma, ölüm korkusunu yaşarlar.

·        Genel anlamda insanların tümünü etkileyebilecek bu durumlardan bir an önce kurtulmak gerekir.

·        En çok görülen ise şudur: Birçok insan birbirini arayarak ne kadar korktuğunu ve ne çok zor anlar yaşadığını anlatır. Sürekli bu anlatım durumunu devam ettirmek isterler.

·        Artık korku ve endişe yerine bir başka duyguya bırakmış olur.

·        Felaketi ne denli yaşadığını anlatma ve bundan da bedensel ve ruhsal bir "haz" alma duygusunun içine düşerler.

·        başkalarının onu aramasını ve ayni duygularla konuşmalar yapmalarını beklerler.

·        Zayıf kişilik gösterme ile doğrudan ilintili olan bu ruhsal durumun aslında bir an önce sonlanması ve akıl sağlığını güçlendirerek "normal" düşünebilmesi gerekir.

·        Kişiliğini güçlendirecek olan konuşmalar çok yararlı olacaktır.

·        Kendisini etkisi altına alabilmesi olası olan  ve devamlı bu konular üzerinde konuşmak isteyen kişilerden hemen ve kesinlikler uzaklaşması gerekir.

·        Yoksa o kişilerin etkisi altında kalır ve bir anlamda da onların oyuncağı olur.

·        En çok hedeflenmesi gereken bir an önce "akıl sağlığını" düzeltmesi ve sağ duyu ile düşünmesinin sağlanması olacaktır.

·        Kalabalıklar içinde bu konular üzerinde konuşmak ve sürekli "korkular" geliştirmekten uzak durmak iyi olur.

·        Bu tür panik ve korku sürekliliğinde ayni zamanda hep kendilerini haklı çıkarmak ve duygu ve düşüncelerinin doğru olduğunu savunmak isterler.

·        "Ben böyle düşünüyorum" savı üzerinde kendilerini yinelerler.

·        Onlara haklısın, doğru yapıyorsun, diyerek sakinleştirmek istenildiğinde bile yine gittikçe artan bir panik durumu ile karşılık verirler.

·        Bence, onlara asıl gerçeğin "kendilerini güçlendirmeleri" ve "akıl sağlıklarını korumaları" olduğunu anlatmak olmalıdır.

·        bunun kısa bir sürede sağlanması çok iyi olacaktır.

·        Uzun süre böyle bir ruhsal takıntı ile yaşanması durumunda ise "eğitim seminerleri,  uzman hekim ziyaretleri akla gelir ki bunlar çok daha fazladan yük de getirebilir.

·        Sağlıklı bir insan olarak yaşam için üç türden sağlığın dengeli bir bütünlük içerisinde bulunması gerekir:

·        Ruh sağlığı, akıl sağlığı, beden sağlığı.... Bunların birlikteliği ve dengesi ile bütüncül sağlığımızı korumuş oluruz.

    Sağlıklı günler ve sağlıklı yaşam için...

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.10.31, MŞ.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: