___ "DEPREM"den DERS ÇIKARMALIYIZ ___
·
Türkiye
toprakları büyük ölçüde deprem tehlikesi altında bulunuyor.
·
Türkiye hem karaları
hem de denizleri ile denizlerle çevrili bir "DEPREM ÜLKESİ"dir.
·
Bu
gerçek üzerinde çok ciddi olarak ve bilinçle durmak gerekir.
·
Her türlü eğitim, öğretim aşamasında deprem ve yıkımlardan
korunma, önlemler ve cezaları işlenmelidir ki bilinçli, akıllı kuşaklar
yetişebilsin.
·
Okullarda
"deprem çantası"nı anlatmak çok baştan savmadır.
·
Yurttaşlık bilgisi,
coğrafya, hukuk, fen bilgileri - teknik dersleri yaşamın gerçeklerine uygun
olarak güncel ve işe yarayacak biçimde okullarda yer almalıdır.
·
Bir
deprem olduğunda TV sohbetlerinde ve haberlerde bir milletin uyandırılması,
bilinçlendirilmesi olamaz.
·
Esas olması gereken "sistemli ve çağdaş yöntemlerle,
sürekli bir bilinçlendirme eğitimi" olmalıdır.
·
Ülke gerçekleri ne yazık ki çok üzüntü verici ve de yaşamsal
tehlike arz eder durumdadır.
·
Yapıların
önemli bir kısmı kaçak ve mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir.
·
Oturma konusunda tehlike arz eden bina sayısı milyonları aşmış
durumda.
·
Hasarlı olup,
oturulmayacak durumdaki yapılar ne olacaktır, onları molozları nasıl
temizlenecektir, çevre sağlığına dikkat edilecek midir?
·
Çağdaş
ve güncel bir "afet yasası" olmadığını söylüyor uzmanlar.
·
Kentlerin olması gereken bir "deprem master planı"
yokmuş.
·
Sadece
geçen yıllarda İstanbul için düzenlenmiş, o da güncel değilmiş....
·
İnşaat
ve imar konularında bilimin, tekniğin ve mühendisliğin gereklerini uygulamanız
kesinlikle gerekiyor.
·
Şu an elde bulunan yönetmeliklerin bile uygulanmadığını, yapı
denetim mekanizmasının işlemediğini
söylüyor uzmanlar.
·
Yüksek
öğrenim, mühendis yetiştirme çok daha iyi duruma getirilmelidir.
·
Var olan kentleşmenin yeniden ve çok acil olarak incelenmesi,
değerlendirilmesi ve kaynaklarını sağlayarak tehlike oluşturanların bir an önce
ortadan kaldırılması gerekmektedir.
·
Yeni
yerleşimler için çok sıkı incelemeler ve denetlemeler yapılmalıdır.
·
İnşaat izinleri ve
inşaat takip sistemi yeniden düzenlenmeli ve asıl görevli yetkili devletin
kendisi, kendi kurumları olmalıdır.
·
Kişisel
ilişkilerin, çıkar ortamlarının ve göz yummaların kaldırılması için inşaat
konusundaki her türlü birim, yetki ve aşama, denetlemeler, izinler sadece
"devlet" eliyle, tarafsız ve uzman yetkililerce yapılmalıdır.
·
Deprem konusunda yurttaşlardan bir şeyler beklemek ve onları suçlamak olmaz!
·
Kaçak
ve eksik yapılar, sorumluları, göz yumanlar... kesin cezalar almalıdır.
·
Asıl sorumlu ve görevli olan, yetkili olması gereken tüm devlet mekanizmasıdır.
·
Halkı,
insanları, ekonomiyi, canı ve tüm yaşamı düşünecek, planlayacak, önlemeler
alacak ve de denetleyecek olan devlettir.
·
Devlet ve buna bağlı
olarak da belediyeler kesin olarak çağdaş ve bilimsel, hukuksal geçerliliği
yüksek yasalar çıkararak, "kendisi denetlemeli"dir.
·
Yaşam
hakkına yapılabilecek her türlü tedbirsizlik suçtur.
·
DEPREM ve diğer doğal afetler Türkiye'nin çok ihmal ettiği ve
ciddiye alıp, kesin bir MODEL oluşturamadığı konulardır.
·
Rant ekonomisi, çıkar çevreleri ve devletin denetiminin yetersizliği
çok açık...
·
Kişilere
suç yüklemekten ziyade devlet, kamu olarak sorumlulukla ve büyük bir
ciddiyetle, tarafsızlıkla, çağdaş yasalar çıkararak önlemler alınmalıdır.
·
Dünkü yazımda bunları dile getirdim....
·
Yurttaşlar çağdaş bir
hukuk devletini özlemeliler, geçici çözümler ve suçlamalar ile bir sonuç
alınamaz.
·
Milyonlarca
insanın, çoluk, çocuk, herkesin ruh sağlığını bozan, yaralanmalara ve ölümlere
neden olan, ekonomik olarak yıkımlara (felaketlere) neden olan ve kalıcı, çok
da zararlı etkiler bırakan DEPREM gerçeğini tüm yurttaşların büyük bir
ciddiyetle ve bilinçle takip etmesi ve çağdaş önlemler istemesi gerekir.
·
Öte yandan çağdaş
hukuk sisteminin geçerli olduğu uygar bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti istemini
de gündemin temelinde tutmak gerekir ki haksızlıklar, adaletsizlikler,
yolsuzluklar, denetimsizlikler engellenebilsin.
·
Sağlıklı,
bilinçli, özgür düşünebilen, iyi eğitimli yurttaşların olduğu bir ülke özlemi
ile en iyi dileklerimi iletiyorum.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.11.01, 15.45 MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: