__ OKUMAYAN TOPLUM
__
·
Okumayan,
araştırmayan, düşünmeyen toplumlar oldukları yerden ileriye gidemedikleri gibi
bu günkü fikir yapılarını ve de sosyo-ekonomik düzeylerini ve yaşamlarındaki
estetiği yitireceklerdir.
"Ben
zaten biliyorum, ne gereği var!"
"Şimdi
bir de bununla mı uğraşacağım!"
"Aman
sen de!"
·
Böyle
düşünüp böyle davranıldığı sürece de "O" karşı olduğunuz kişiler,
kitleler ve çıkar grupları sahip olduğunuz ortamları ele geçireceklerdir.
·
En
"tehlikeli insan yapısı" böylesine umursamaz, çok bildiğini sanan, biraz
da burnu büyük ve kendinden başka değerleri kabul etmeyen türden olanlardır
sanırım.
·
Sevgi
ve saygı isteyenler, kendisinin beğenilmesini isteyenler ve de sadece kendi
günlük hoşlandıkları ile zaman geçirenler ama ülkenin ve toplumun sorunları
gittikce arttığında, çirkin ve beklenmedik olaylarla karşılaştıklarında "en
önce" feryat edip, yakınanlar olacaklardır.
·
Bağırmak,
feryat etmek, yakınmak bir işe yaramayacağı gibi onlar olayları ve nedenlerini
de çözümleyemeyeceklerdir.
·
Kaldı
ki bu toplumsal sorunların "sağlıklı ve başarılı çözümlere kavuşabilmesi
için ise hiç de bir çabada bile bulunamayacaklardır.
·
Bu
tür insanlar sadece cahil ve de okumamış kişilerden de olmayabilirler.
·
Hele
bazıları olabilir ki çok diplomaları ve çok yüksek mevkileri bile olmuş olabilir.
·
Bir
de oturup, fırsat bulduklarında çok çok ama hem tatlı, hem de bilgiçce
konuşabilirler.
·
Ne
çare ki bir insanın asıl tükenmişliği ve de yaşamdaki bazı savaşları yitirmesi
her şeyden önce "kendini yenileyememesi", "entelektüel bakış
açısını" geliştirememiş olmasından kaynaklanır.
·
İnsanlık
tarihindeki tüm gelişmelerin, bilimsel çalışmaları en önemli ve belki de ilk
etkeni "merak" etmektir.
·
Yani
bir konuda merak duyabilmek, araştırıp, düşünüp, deneyebilmektir.
·
Ama
yine bu türden kişiler kendi ana karakterleri gereği "sadece" bir küme
insanı kendilerine yakın olarak hissederler ve o çemberin içerisinde
geliştirdikleri bir "ortak kültür" ve iletişim ile tüm zamanlarını
geçirirler.
·
Zaten,
bu çember içinde olmak onlar için en büyük gurur olabildiği gibi en çok da
zevki oradan alırlar.
·
Tüm
bunlara rağmen, bir toplumu düştüğü zor günlerden, sıkıntılardan çekip
çıkaracak ve aydınlık günlere, çağdaşlığa ve uygarlığa ulaştıracak olanlar da
olacaktır.
·
Böylesi
insanlar da vardır.
·
Bu
tür insanlar her zaman "olumlu" düşünüp, "çok yönlü yetenekleri"ni
de kullanarak zamanlarını ve çalışma alanlarını "en iyi bir biçimde"
değerlendirirler.
·
Onlar
sıkıntıların nedenlerini görüp, kavrayıp, analiz edebilirler ve entelektüel bakış açısını da kullanarak en iyi "çözüm yollarını" tez zamanda
önlerine koyalar.
·
Büyük
bir "öz güvenle" ve ivedilikle "inandıkları" ve "doğru
bildikleri" yolda ilerlerler. Hem de arkasında hiç bir kimse olmasa
bile...
·
Bu
insanlar o toplumların önderleri de olabilirler.
·
Ait
oldukları halkın kurtarıcıları ve aydınları da bunlardır.
·
Tarih
içerisinde kendilerini göstermiş olan bilim insanları, devlet büyükleri, önemli
askerler ve devlet kurucuları da bu tür ikinci model insanlardandır.
·
Bizim
için ise en yakın ve önemli kişilik ise her türlü yönü ile Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'tür.
·
Onun
çalışma ve düşünme yöntemleri, öz güveni, ileriyi görüşü, cesurluğu ve de
önderliği, askerliği ve de devlet kuran kişiliği, devrimciliği, estetiği ve
zevkliliği, düzgün konuşması, yılışmamazlığı, küfür etmemesi, doğruculuğu,
verdiği sözleri tutması, yılmaz azmi, temiz duruşu... ne kadar tek tek önemli
ve birbirini tamamlayıcı ise de kendini devamlı geliştiren kişiliği, okumaya ve
araştırmaya verdiği önem tüm bunların yanı sıra onu hep besleyen bir
alışkanlığı olmuştur.
·
Bugün
Türkiye için iyi, ve güzel şeyler bekleyen insanlarımızın da daha önceki
zamanlarda olduğu gibi Mustafa Kemal'in özelliklerini ve insan modelini
kendilerine örnek almalıdırlar.
·
Biliyorum,
günümüzde artık insanlarımız "her şeyi biliyor" olup, "okumaya
gereksinimleri yoktur" diye düşüyorlar.
·
Buna
rağmen, ben kendimce "üzerime düşen" kadarıyla okuyup, araştırıp,
yazmağa çabalıyorum.
·
Belki,
yazılarımı benim hiç görmediğim, tanımadığım insanlar okuyup, sevinebilirler.
·
Birilerine
belki de "düşünce ortamında" yararlı olabilirim.
·
Onlar
bana bir "geri dönüm" yapmasalar bile, ben yine de hem kendim için,
hem de inandığım ilkeler için, umutlarım için yazmak istiyorum.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25.08.2019, K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: