26 Haziran 2019 Çarşamba

24 Haziranda TÜRKİYE

24 Haziranda TÜRKİYE
·        24 hazirandan sonra İstanbul değil TÜRKİYE konuşulacak.
·        Türkiye'nin ekonomisi, siyasi devlet modeli, özgürlükler ve demokratik temel koşullar...vb. konuşulmağa hızla başlanılacaktır.
·        Dış politika ve savunma politikası gündemi çok meşgul edecektir.
·        Yeni oluşumlar, yeni parti kurma girişimleri, partilerin kaybedeceği oylar ... vb. konuşulacaktır. ..
·        Türk milleti son verilere de bakarak ülkenin genel gidişini, sisteme olan endişelerini vb. yeni baştan gözden geçirecek.
·        Türk milleti son verilere de bakarak ülkenin genel gidişini, sisteme olan endişelerini vb. yeni baştan gözden geçirecek.
·        Bu tür yapılanmalardan rahatsızlık duyan dindar kesim Türkiye'nin ana sorununun demokratikleşme olduğunu çok daha iyi anlayacak
·        Özellikle de islamî, ve kuranî kültürü ve bilgisi olan ve Kur'an- Kerim'i kendilerine kitap olarak kabul eden, tarikatlara karışmamış "dindar" kesim bundan sonra daha bir dik duracak ve adalet devletinden yana olacak.
·        Din adını kullanarak yapılan her türlü siyasi ve ticari suiistimaller, İslam referansı ile tezgahlanan işler ve örgütlenmeler eskisi gibi kabul görmeyecek.
·        Demokrasinin önemine ve kurumlarına inan kesim ise daha da bir derinlemesine düşünmeye ve yurt sever özelliklerini ve uygarlık düzeyini yükseltme girişimlerini geliştirecektir.
·        Marjinal kesimler ise içlerinde bulunduğu klik yaşamından çıkmaktansa o durumun kendilerine verdiği hazda yaşamaya devam edeceklerdir.
·        Genç kesim ise kendi çıkmazlarının analizlerini daha da yoğun bir şekilde yapmağa yönelecekleridr. Okumuş, yüksek tahsil yapmış ama işsizlikle boğuşan gençler ise içinde bulundukları sarmaldan kurtulabilme yollarını ararken daha da bir ülke sorunlarıyla ilgilenmeğe başlayacaktır.
·        Tahsil görememiş genç kesim ise içinde bulunduğu durumun suçunu kaderden ve çevresinden aramaktan vaz geçip, daha çözüme yönelik düşünceler üretmeğe yöneleceklerdir.
·        Türk entellektüelleri ise yine kendi içlerinde düşünüp, yorumlar yapmağa devam edeceklerdir. Çok az sayıda da olsa yazabildiklerinde her zaman olduğu gibi gizli bir korkunun izleri görülecektir.
·        Anneler ise artık daha da sorunlu bir yaşamın kendilerini ne denli etkilediğini göreceklerdir.
·        Yaklaştığı, sığındığı sosyal grupların ise bir çözüm getirmediğini yavaş da olsa kavrayacaklardır.
·        Bireysel sıkıntıların bir sistemsel hatalardan kaynaklandığını anlayacaklardır.
·        Özellikle aile içi dayanışma ve çocuklarına destek verme konusunda en büyük yükü üstlenmiş olan anneler artık bir anlamda seslerini daha da çok çıkaracaklardır.
·        Onlar örgütlü çalışmalarda görülmese de sokakda daha çok kendilerini hissettireceklerdir.
 
     Saygılarımla ...
     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 18.06.2016
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: