2 Ocak 2019 Çarşamba

DEĞERLER EĞİTİMİ

DEĞERLER ve DEĞERLER EĞİTİMİ NEDİR?
İnsana tüm yaşamı boyunca gerekli olacak olan ve onu asıl “insan” yapacak olan nedir?
·        Bir insanın DEĞERLER adı verilecek bir sürü kavramı, duyguyu ve davranış biçimini, düşünce tarzını içselleştirebilmesidir.
·        Bunları kendi öz benliğinde özümsemesi ve uygulayabilmesidir.
·        Tek, tek bireylerin varlığı ile oluşan o toplum ve de geniş anlamıyla toplum da böylece kendi rengini alacaktır.
·        Aydınlık ve mutlu, huzur dolu bir toplumu oluşturabilmek ya da böyle bir toplumda yaşayabilir olmak için ise tek tek bize bir şeyler düşmektedir. Sizler de böyle düşünüyorsunuz değil mi?
·        Toplumu oluşturan bireylerin yaşam içerisindeki davranışları sorgulanmalıdır. İnsanları olumlu etkileyen, güzel ve anlamlı, “işe yarar” davranışlara baktığımızda bunların tek, tek birer” değer” olduğunu görürüz.
·        Bu değerler insanlığın edinimlerinden, kültürlerden ve tarihsel deneyimlerinden süzüle süzüle oluşmuş, olgunlaşmış ve de insanlığa nal olmuş, kabul görmüş özelliklerdir. Her biri birer değerdir ve çok kıymetlidir.
·        Toplumu “ayakta tutan” insanların “huzurlu ve dengeli” bir yaşam sürebilmelerine de çok katkıları olmuştur.

·        Değerlerin ne olduğunu ya da nelerin birer “değer” olduğunu en küçük yaşlarda önce aile içerisinde öğreniriz. Sokak, mahalle, köy, kent ve okullar... her biri bize “değerleri” öğretirler, “değerler eğitimi” verirler.

·        Böylelikle bir yandan köklerini sımsıkı tutan, diğer yandan da dünya ile uyum içerisinde olabilen, bilgiye, yeniliğe açık, vizyonu geniş, ön yargısız insanlar yetiştirmek amaçlanacaktır.

·        İyi ve doğru olanı bilmek önemlidir ama asıl olan ise doğru ve iyi olanı yapmak, uygulayabilmektir. Böyle bir karaktere sahip olabilmektir.

·        Sadece öğretim yaparak bir yerlere gelinmez, önemli olan eğitim ve öğretimin bir arada başarılı bir şekilde verilmesidir. Yoksa değerleri “eksik” olan insanlar, insanlığın başına çok kolay bir şekilde sorun olabilmektedir.
·        Değerlerini, değerlerinin bir bölümünü yitiren topluluklar, toplumlar sıkıntıya düşerler, yaşam daha bir tatsız ve huzursuz olmağa başlar.
·        İnsanlığın kendince oluşturduğu değerlerden yola çıkılarak da yasalar hazırlanır. Uluslararası anlaşmalar, bildirgeler hazırlanır. “İnsan hakları evrensel bildirgesi” buna bir örnektir.
·        Anneler, babalar ve öğretmenler her an önlerinde bulunan çocuklar için bu “değerler eğitimi”ni düşünmek ve uygulamak zorundadırlar. Bunu ciddiye almayan, aksatan ya da hiç önemsemeyenler ise o kücük insanlara yararlı olamamışlardır. “Değerleri sonraları kazanabilirler” demek ise doğru olamaz.
·        Bir devletin kendi öz eğitim amaçları da yine bu yönde olmalıdır:
·         - Bir yurttaşın “nasıl” oluşmasını hedeflediklerini bilmeleri ve bunu da okul öğretim planlarının içine dağıtmaları gerekir.
·        Doğru hedefleri saptayarak bunları okul yaşamında uygulatabilen bir “milli eğitim” başarılı olabilir.

·        Çocuğun yaşına uygun olarak kazanacağı “değerler” onu daha insansıl ve de mutlu yapar. Eğer değerler eğitimi ve geliştirilmesi doğru bir biçimde ve zamanında yapılmamışsa sıkıntılar oluşabilir.
·        Çağın getirdiği oluşumlar, hızlı teknolojik gelişimler, tüketim toplumunun baskısı ...gibi birden ortaya çıkabilecek olan olumsuzluklar ise bir değerler kargaşasını ortaya çıkarır.
·        Artık bilinen, öğrenilen değerlerin yitirildiği ve yerine bambaşka özelliklerin yeni değer olarak ortaya konulduğu bir zaman başlamış olur.
·        Nerede, neyi, nasıl uygulayacağını bilemeyen modern çağın insanı kendini “değerler” konusunda geliştiremez ise daha da boğ şeylerle ve anlamsız bir biçimde uğraşmak durumunda kalacaktır.
·        Tüm bu yeni yeni oluşumların arkasında çoğunlukla da global bir “zihin yönetimi  olduğu is çok açıkca bellidir. 
    TV, sinema, moda, kitap, gazete ve dergiler, sosyal medya aracılığı ile bu uygulama çok uzun yıllardır sürmektedir.
·        Sağlam ve güvenilir bir “maarif” uygulaması ve milli bir okullaşma olmaması durumunda ise ülkenin insanları en küçük yaşlardan ittibaren de kendi başlarına terk edilmiş gibidirler.
·        Anne ve babalar ise bu durumda yine yalnız bırakılmış, desteksiz bırakılmış gibidirler.
·        Çocuklar ise doğup, büyüyüp, topluma katıldıkca bu kargaşaları her alanda hissedeceklerdir.
- Değerler eğitimi nasıl olmalıdır? 
- Değerler eğitiminin amaçları nelerdir?
·        Toplumda yer alacak iyi karakterli bireyler yetiştirmek istenmelidir.
İnsanlığın geliştirip günümüze değin gelegelmiş temel değerleri kavratmak ve içselleştirmek.
·        Çocukların en küçük yaşlardan başlanılarak kendilerine ve topluma yararlı olacak temel değerleri kendi toplumsal gelişimlerine uyhun olarak kazanmaları sağlanmalıdır.
·        Öğrenilen değerlerin yaşamlarında davranışlarıyla uygulanabilmesi sağlanmalıdır.
·        Aile içi eğitim ile okul içi öğrenme ve eğitimde bir paralellik ve uyumluluk kazandırılmalıdır.
         Değerler de kendi içerisinde ruhsal, kültürel, ahlaki, bireysel ve toplumsal alanlarda kendisini gösterir.
·        Değerler eğitimince sağlanması hedeflenen temel hedefler şunlardır:
  Bir insanın taşıması, kazanması ve uygulaması gereken temel değerler şunlar olabilir:
·        Acıma duygusu taşıyabilmek
·        Başka insanlara empati duymak
·        Bilgiye ve emeğe saygı gösterebilmek
·        Burnu büyük olmamak.
·        Çalışkan olabilmek
·        Çevreye ve insanlara karşı duyarlılık sahibi olmak
·        Davranışlarında ve sözlerinde dürüst olmak.
·        Diğer insanlara dostca yaklaşabilmek.
·        Diğer insanlarla dayanışmak
·        Doğru davranabilmek
·        Dürüst olabilmek
·        İnsanlara karşı hoşgörü sahibi olabilmek
·        İnsanlara ve çevresindekilere iyilik yapabilmek
·        İnsanlara ve çevresine karşı sevgi dolu olabilmek
·        Kendi kişiliği için öz güven kazanabilmek
·        Kendi nefsine sahip olabilmek
·        Kendisine yapılan iyiliklere karşı vefa göstermek, müteşekkir olmak.
·        Ruhsal olarak özgür düşünebilmek
·        Sabırlı olabilmek
·        Toplum için, insanlar için cesaret gösterebilmek
·        Toplumsal sorumluluk taşıyabilmek
·        Tüm davranış ve kararlarında adil olmak
·        Üzerine düşen görevleri yapmak.
·        Yardımlaşmaya hazır olabilmek.
·        Yaşlılara ve bakıma muhtaç olanlara karşı hassa olup, yardım edebilmeğe hazır olmak.
·        Sakince davranabilmek.
·        Şiddete ve saldırılara, sömürülere destek vermemek.
·        Başkasının malına göz koymamak.
·        Kamu mallarına zarar vermemek.
·        Sahtekarlığa izin vermemek.
·        Barışcıl bir insan olabilmek.
·        Kendisine zarar verecek alışkanlıklardan uzak durabilmek.
·        Teknik olanakları suistimale girmeden doğru kullanabilmek. TV, PC...
·        Vicdanlı davranabilmek
·        Sahip olduğu şeyleri başkaları ile paylaşmağa hazır olabilmek.
 
DEĞERLERİN öğrenilmesi toplumsal bir süreçtir.
·        Çocuğun gördüğü ilk sosyal kurum aile olduğu için çocuğun değer sisteminin oluşmasında aile en önde yer alır.
·        AİLE içerisinde anne ve baba “çocuğuna” en iyi olanları, doğru olanları öğreterek onları eğitir iken, kendileri de “örnek” olmak zorundadırlar.
·        Çünkü çocuk öğrenir iken onları taklit de edecektir. 
   Çocuğun tepki, ve davranışları, ruhsal durumu birinci dereceden en yakın çevresinden etkilenir. Daha sonra arkadaşları ve kentin genel yapısından etkilenmeler başlar.
·        Özellikle de okulların ders programlarında sunulan bilgilerin doğru seçilmiş olması gerekir. 
   Çocuklar da bu alanda “öğrenir” iken kendisine yardımcı olacak olan onun almış olduğu “eğitim”dir. 
   Doğru eğitilmiş, huzurlu ve özvgüvenli öğrenci çok daha iyi ve kalıcı olarak öğrenir. 
   Okulların kendi içerisinde öğrencilere her zaman yardımcı olacak psikologlar, rehber uzmanlar olmalıdır.
·        Değerleri iyi ve doğru kavramış, içselleştirmiş bireylerin bunları yaşamında uygulaması yaşamının kalitesini artıracaktır. 
   Hata yapmasını çok aza indirecektir. 
   Onu gereksiz ötelemelerden, ön yargılardan kurtarır. 
   Değerlere sahip olmak, onu korumak,  özümsemek, değerini bilmek oldukça önemlidir.
·        Değerlere sahip olmanın içerisinde bir de “kıymet bilmek” vardır. 
   Yapılan iyiliklerin, güzelliklerin unutulması veya yok sayılmaması gerekir. 
   Kendimize bir “iyilik” yaptığımızda ise bunu gerçekten bir iyilik olarak yapabilmeliyiz, bir maddi karşılık beklenilmemelidir. 
   Bu durumda ise vefa beklemek gayet doğaldır. 
   Vefalı olan insan kıymet bilir, vefasız insan ise bilmez.
·        Değerleri bilmek ve uygulayabilmek çok iyi bir teraziye sahip olabilmek gibidir. Yaşamı ve günlük olayları, insan ilişkilerini en iyi bir biçimde ölçüp değerlendirmemize yarar.
·        Vefasız kimse, değerleri, kıymetleri ve değerli olanları yok ederek, kırarak yoluna devam eder. 
   Bu ise toplumsal anlamda da bir “felaket” gibidir. 
   Çünkü bir toplumun kalitesi ve “yaşanılabilir” olması içindeki bireylerin teke tek kalitesi ile de “doğrudan” bağlantılıdır.
·        Günlük yaşantımızda da çevremizdeki insanların iyi değerlere sahip olduklarını, kişilik özelliklerinin değerli olduğunu görmemiz bize mutluluk verir, güven verir.
·        İyi bir değerler eğitimi alabilmiş, sağlıklı ve huzur dolu bir toplumda “yaşamak” dileği ile sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
 
  Öğretmen, Gönen Çıbıkcı, 
   01.01.2019, M.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: