Onları Da Anlıyorum!
Şöyle
yazmış bizden biri bir diğer arkadaşına:
-
”Yeri geldiğinde ülkemizin barışseverliğini ve barışa katkılarını hamasetle
anlatmakta birlik olanların, mevzuubahis olan vatansa gerisi tefarruattır
diyenlerin militarist zihniyetini alenileştiren bu fotoğrafları paylaşan
arkadaşımı kutluyorum.”
Hemen
bir yerde fırsat bulduklarında ''kendi kaderini paylaşmış, en azından zamanında
tertemiz bir kalp taşıyan, taze beyinleri'' taa yıllar sonra öğrendiği, daha
doğrusu öğrendim sandığı kalıplarla yargılamak kolaycılığına düşenler oluyor.
Bu
tür bir küçümsemeyi geçende bir başka üst seviyedeki bir kişiden de duydum, çok
üzüldüm.
Nedir
bu Türk olmanın zorluğu?
Hiç
beklemediğin yerde bir kompleks ile, bir düzeysizlik ile, bir ucuz kişilikle,
bir üçüncü dünya insanı tiplemesi ile karşılaşıyoruz.
Açık
ve dürüstce cevap vermek, kendi hakkımıza, kardeşlik hakkımıza sahip çıkmamız
gerekir.
Yoksa
birisi sizi, sizleri küçük görüyorsa, acınacak kişilermiş gibi göstermek
istiyor ise siz yine de hakdan, vicdandan yana olun!
Gösterdiğiniz
saygı ve sevgi de aslında hak edebilen insanlar içindir.
Şunu
da belirtmek de yarar var: Bazı sözcükler çok kullanılsın diye uğraştılar
zamanında egemen güçler. Bir sürü ezberi nakşettiler.
Hemencecik
sosyalist olundu, okumak bile olmadan, kavramadan, anlamadan...
Özümsemeden
birileri hemen bir -izm yoluna girdiler.
Sonuç
ortada...
Bunun
daha geniş bakış açısı için ise ''emperyalizm-oligarşi neler yapar, neyi nasıl
planlar ve uygulatır? Diye düşünmektir.
Sonuç
olarak şunu da kabul ediyorum:
-
Türkiye bir geri kalmış ülkedir. Elinde var olan ulusal kültürü de saldırı
altındadır. Ulusal sınırlar ise parçalanmak istenmektedir, ulus devlet hedeflerindedir.
İşte
bu sıkıntılar altında kalan, yaşamına devam etmek isteyen ve de onurunu
kurtarmak isteyen küçük memur, küçük burjuva, orta sınıf bireylerini de
anlıyorum.
Ne
yapsınlar?
Dert
büyük, çare hiç yok gibi.
Ellerinden
hiç bir şey gelmiyor.
Birbirlerine
çatmayıp da ne yapsınlar, sokaklara mı dökülsünler? (Gerçi bugün artık yöneticilerimiz
milleti sokaklara davet ediyor, ama o iş ayrı bir şey)
Ayni
yolda yürümemiz gereken arkadaşlarımızın da mümkünse artık rakı-balık
muhabbetinden başlarını kaldırıp, daha sade ve mütevazi olup gerçeklerle
karşılaşmaları gerekir.
Hep
mutlu ve sevinçli, başarılı, dostlarınca çok sevilen, sayılan olmak çok güzel
bir dünya bakışı olabilir ama bir gün bu da doyurmayacaktır ruhları.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
12.08.2016, 01:47, KUŞADASI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: