13 Ağustos 2018 Pazartesi

Onları Da Anlıyorum

  Onları Da Anlıyorum!
Şöyle yazmış bizden biri bir diğer arkadaşına:
- ”Yeri geldiğinde ülkemizin barışseverliğini ve barışa katkılarını hamasetle anlatmakta birlik olanların, mevzuubahis olan vatansa gerisi tefarruattır diyenlerin militarist zihniyetini alenileştiren bu fotoğrafları paylaşan arkadaşımı kutluyorum.”
Hemen bir yerde fırsat bulduklarında ''kendi kaderini paylaşmış, en azından zamanında tertemiz bir kalp taşıyan, taze beyinleri'' taa yıllar sonra öğrendiği, daha doğrusu öğrendim sandığı kalıplarla yargılamak kolaycılığına düşenler oluyor.
Bu tür bir küçümsemeyi geçende bir başka üst seviyedeki bir kişiden de duydum, çok üzüldüm.
Nedir bu Türk olmanın zorluğu?
Hiç beklemediğin yerde bir kompleks ile, bir düzeysizlik ile, bir ucuz kişilikle, bir üçüncü dünya insanı tiplemesi ile karşılaşıyoruz.
Açık ve dürüstce cevap vermek, kendi hakkımıza, kardeşlik hakkımıza sahip çıkmamız gerekir.
Yoksa birisi sizi, sizleri küçük görüyorsa, acınacak kişilermiş gibi göstermek istiyor ise siz yine de hakdan, vicdandan yana olun!
Gösterdiğiniz saygı ve sevgi de aslında hak edebilen insanlar içindir.
Şunu da belirtmek de yarar var: Bazı sözcükler çok kullanılsın diye uğraştılar zamanında egemen güçler. Bir sürü ezberi nakşettiler.
Hemencecik sosyalist olundu, okumak bile olmadan, kavramadan, anlamadan...
Özümsemeden birileri hemen bir -izm yoluna girdiler.
Sonuç ortada...
Bunun daha geniş bakış açısı için ise ''emperyalizm-oligarşi neler yapar, neyi nasıl planlar ve uygulatır? Diye düşünmektir.
Sonuç olarak şunu da kabul ediyorum:
- Türkiye bir geri kalmış ülkedir. Elinde var olan ulusal kültürü de saldırı altındadır. Ulusal sınırlar ise parçalanmak istenmektedir, ulus devlet hedeflerindedir.
İşte bu sıkıntılar altında kalan, yaşamına devam etmek isteyen ve de onurunu kurtarmak isteyen küçük memur, küçük burjuva, orta sınıf bireylerini de anlıyorum.
Ne yapsınlar?
Dert büyük, çare hiç yok gibi.
Ellerinden hiç bir şey gelmiyor.
Birbirlerine çatmayıp da ne yapsınlar, sokaklara mı dökülsünler? (Gerçi bugün artık yöneticilerimiz milleti sokaklara davet ediyor, ama o iş ayrı bir şey)
Ayni yolda yürümemiz gereken arkadaşlarımızın da mümkünse artık rakı-balık muhabbetinden başlarını kaldırıp, daha sade ve mütevazi olup gerçeklerle karşılaşmaları gerekir.
Hep mutlu ve sevinçli, başarılı, dostlarınca çok sevilen, sayılan olmak çok güzel bir dünya bakışı olabilir ama bir gün bu da doyurmayacaktır ruhları.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 12.08.2016, 01:47, KUŞADASI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: