ŞİDDET, ÇETELEŞME
. ŞİDDET, ÇETELEŞME, YASA
DIŞILIK,
. Sinemada, filmlerde, dizilerde “şiddet,
çeteleşme, mafyalaşma, yasa dışılık”... neden gösterilir?
. Dizilerde şiddet, çeteleşme, mafyalaşma ve
yasa dışılığın gösterilmesinin birçok sebebi var.
. Bu konular genellikle izleyiciyi ekrana
bağlayan güçlü unsurlar olarak kullanılıyor.
. İşte bu durumun başlıca nedenleri:
-Dramatik
Gerilim ve Çatışma
Şiddet ve yasa
dışı unsurlar, hikayeye yüksek düzeyde dramatik gerilim katıyor.
Karakterler
arasındaki çatışmalar, hayatta kalma mücadeleleri ve güç savaşları, izleyicinin
merakını artırıyor.
Mafya ya da
çete gibi yapılar, bu çatışmaları daha karmaşık ve tehlikeli hale getirerek öyküyü
daha sürükleyici kılıyor.
-Toplumsal
Eleştiri
Bazı yapımlar,
bu temaları kullanarak toplumsal sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Dizi, şiddetin
kökenlerini, yozlaşmayı, adaletsizlikleri veya yasa dışı yapıların toplum
üzerindeki etkilerini eleştirel bir gözle inceleyebilir.
Bu sayede
izleyiciyi düşündürmeyi ve farkındalık yaratmayı hedefliyor.
-Gerçeklik
Hissi
Dünyanın birçok
yerinde yasa dışı faaliyetler, mafya ve çeteleşme gibi sorunlar maalesef
mevcut.
Bu konuların
dizilerde işlenmesi, öyküye bir gerçeklik duygusu katıyor.
İzleyiciler, bu
durumların kendi hayatlarına veya çevrelerine ne kadar yakın olduğunu düşünerek
diziyle daha derin bir bağ kurabiliyor.
Ancak, bu
durumun gerçekliği ne kadar yansıttığı da tartışılan bir konudur.
-Karakter
Gelişimi
Bu tür
dizilerde ana karakterler genellikle ahlaki açıdan gri alanlarda bulunuyor.
Kötü yola düşenler, intikam peşinde koşanlar ya da sisteme karşı gelenler...
Bu durum,
karakterlerin karmaşık psikolojisini ve motivasyonlarını derinlemesine işlemeye
olanak tanıyor.
İzleyiciler,
karakterlerin aldığı zor kararlara ve yaşadığı dönüşümlere şahit oldukça öyküye
daha çok dahil oluyor.
-Ticari
Başarı
Son olarak, bu
tür konuların izleyici nezdinde ilgi çekici olduğu biliniyor.
Aksiyon,
gerilim ve “suç öğeleri” içeren diziler, genellikle yüksek izlenme oranları
elde ediyor.
Yapımcılar da
bu “ticari başarıyı” göz önünde bulundurarak bu temalara sıklıkla yöneliyor.
Her ne kadar bu
temalar dizilere güç katsa da, “şiddetin normalleştirilmesi” veya “suçun
romantize” edilmesi gibi eleştiriler de yapılıyor.
Bu “dengeyi”
kurmak, yapımcılar için önemli bir zorluk oluşturuyor..
. Toplumun temel değerlerini etkilemek,
huzursuzluk ve kaos yaratmak, hukuka bağlılıktan uzaklaşmak duyguları
aşılanıyor olabilir mi?
. Dizilerdeki şiddet, çeteleşme ve yasa dışı
unsurların toplumun temel değerlerini etkileme, huzursuzluk yaratma ve hukuka
bağlılıktan uzaklaştırma gibi etkileri olabileceği yönünde ciddi tartışmalar
mevcut.
Bu durumun
nedenleri ve olası sonuçları şöyle açıklanabilir:
1-Şiddetin
Normalleşmesi
Dizilerde
şiddetin sürekli ve bir "çözüm yolu" olarak gösterilmesi, izleyicinin
bu duruma karşı duyarsızlaşmasına yol açabilir.
Suçun,
intikamın ve yasa dışı eylemlerin cazip veya haklı gösterildiği senaryolar,
gerçek hayattaki şiddet algısını normalleştirebilir.
Özellikle genç
izleyicilerde, bu durumun doğru bir davranış biçimi olduğu yanılgısını yaratma
riski taşıdığı düşünülür.
2-Hukuka
Güvenin Azalması
Dizilerde
adalet sisteminin yavaş, yetersiz veya yozlaşmış olarak tasvir edilmesi,
izleyicinin hukuk sistemine olan güvenini sarsabilir.
Karakterlerin
kendi adaletlerini sağlaması, yasa dışı yollara başvurması ve bu eylemlerin
başarıyla sonuçlanması, "haklının değil, güçlünün kazandığı" mesajını
verebilir.
Bu durum,
toplumsal düzenin temeli olan “hukuka bağlılık duygusunu” zayıflatır.
3-Olumsuz
Rol Modeller
Mafya babaları,
çete liderleri veya kanunsuz kahramanlar gibi karakterler, bazı izleyiciler
için birer rol model haline gelebilir.
Bu
karakterlerin sahip olduğu güç, zenginlik ve saygı gibi unsurlar, “yasa dışı
yolların” cazip ve ulaşılabilir olduğu algısını yaratabilir.
Bu da
bireylerin, toplumsal “kuralların dışına çıkma” eğilimini artırabilir, hukuka
saygıyı eksiltir.
ÖZETLE:
. Elbette, her dizi bu etkiyi yaratmaz ve
izleyicilerin bilinçli bir şekilde izlediği de unutulmamalıdır.
. Ancak, medya okuryazarlığının “düşük” olduğu
durumlarda ve özellikle “genç kitleler” üzerinde bu tür içeriklerin “olumsuz
etkileri” daha belirgin olabilir.
. Yapımcıların, öykünün bu olası etkilerini göz
önünde bulundurarak daha “sorumlu” bir yaklaşım sergilemesi gerektiği
savunulmaktadır.
. Sizce bu tür diziler topluma ne gibi
etkilerde bulunuyor?
. Genel olarak “toplumsal değerler” üzerindeki “olumsuz”
etkisi ve bireylerin kişilik yapıları üzerinden “olumsuz” yönlendirmesi bir
gerçektir.
. Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.29. G.
. (Araştırma,
inceleme ve değerlendirme yazısı)
. YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: