28 Ağustos 2025 Perşembe

ŞİDDET, ÇETELEŞME

 .   ŞİDDET, ÇETELEŞME, YASA DIŞILIK,
.   Sinemada, filmlerde, dizilerde “şiddet, çeteleşme, mafyalaşma, yasa dışılık”... neden gösterilir?
.   Dizilerde şiddet, çeteleşme, mafyalaşma ve yasa dışılığın gösterilmesinin birçok sebebi var.
.   Bu konular genellikle izleyiciyi ekrana bağlayan güçlü unsurlar olarak kullanılıyor.
.   İşte bu durumun başlıca nedenleri:
-Dramatik Gerilim ve Çatışma
Şiddet ve yasa dışı unsurlar, hikayeye yüksek düzeyde dramatik gerilim katıyor.
Karakterler arasındaki çatışmalar, hayatta kalma mücadeleleri ve güç savaşları, izleyicinin merakını artırıyor.
Mafya ya da çete gibi yapılar, bu çatışmaları daha karmaşık ve tehlikeli hale getirerek öyküyü daha sürükleyici kılıyor.
-Toplumsal Eleştiri
Bazı yapımlar, bu temaları kullanarak toplumsal sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Dizi, şiddetin kökenlerini, yozlaşmayı, adaletsizlikleri veya yasa dışı yapıların toplum üzerindeki etkilerini eleştirel bir gözle inceleyebilir.
Bu sayede izleyiciyi düşündürmeyi ve farkındalık yaratmayı hedefliyor.
-Gerçeklik Hissi
Dünyanın birçok yerinde yasa dışı faaliyetler, mafya ve çeteleşme gibi sorunlar maalesef mevcut.
Bu konuların dizilerde işlenmesi, öyküye bir gerçeklik duygusu katıyor.
İzleyiciler, bu durumların kendi hayatlarına veya çevrelerine ne kadar yakın olduğunu düşünerek diziyle daha derin bir bağ kurabiliyor.
Ancak, bu durumun gerçekliği ne kadar yansıttığı da tartışılan bir konudur.
-Karakter Gelişimi
Bu tür dizilerde ana karakterler genellikle ahlaki açıdan gri alanlarda bulunuyor. Kötü yola düşenler, intikam peşinde koşanlar ya da sisteme karşı gelenler...
Bu durum, karakterlerin karmaşık psikolojisini ve motivasyonlarını derinlemesine işlemeye olanak tanıyor.
İzleyiciler, karakterlerin aldığı zor kararlara ve yaşadığı dönüşümlere şahit oldukça öyküye daha çok dahil oluyor.
-Ticari Başarı
Son olarak, bu tür konuların izleyici nezdinde ilgi çekici olduğu biliniyor.
Aksiyon, gerilim ve “suç öğeleri” içeren diziler, genellikle yüksek izlenme oranları elde ediyor.
Yapımcılar da bu “ticari başarıyı” göz önünde bulundurarak bu temalara sıklıkla yöneliyor.
Her ne kadar bu temalar dizilere güç katsa da, “şiddetin normalleştirilmesi” veya “suçun romantize” edilmesi gibi eleştiriler de yapılıyor.
Bu “dengeyi” kurmak, yapımcılar için önemli bir zorluk oluşturuyor..
.    Toplumun temel değerlerini etkilemek, huzursuzluk ve kaos yaratmak, hukuka bağlılıktan uzaklaşmak duyguları aşılanıyor olabilir mi?
.  Dizilerdeki şiddet, çeteleşme ve yasa dışı unsurların toplumun temel değerlerini etkileme, huzursuzluk yaratma ve hukuka bağlılıktan uzaklaştırma gibi etkileri olabileceği yönünde ciddi tartışmalar mevcut.
Bu durumun nedenleri ve olası sonuçları şöyle açıklanabilir:
1-Şiddetin Normalleşmesi
Dizilerde şiddetin sürekli ve bir "çözüm yolu" olarak gösterilmesi, izleyicinin bu duruma karşı duyarsızlaşmasına yol açabilir.
Suçun, intikamın ve yasa dışı eylemlerin cazip veya haklı gösterildiği senaryolar, gerçek hayattaki şiddet algısını normalleştirebilir.
Özellikle genç izleyicilerde, bu durumun doğru bir davranış biçimi olduğu yanılgısını yaratma riski taşıdığı düşünülür.
2-Hukuka Güvenin Azalması
Dizilerde adalet sisteminin yavaş, yetersiz veya yozlaşmış olarak tasvir edilmesi, izleyicinin hukuk sistemine olan güvenini sarsabilir.
Karakterlerin kendi adaletlerini sağlaması, yasa dışı yollara başvurması ve bu eylemlerin başarıyla sonuçlanması, "haklının değil, güçlünün kazandığı" mesajını verebilir.
Bu durum, toplumsal düzenin temeli olan “hukuka bağlılık duygusunu” zayıflatır.
3-Olumsuz Rol Modeller
Mafya babaları, çete liderleri veya kanunsuz kahramanlar gibi karakterler, bazı izleyiciler için birer rol model haline gelebilir.
Bu karakterlerin sahip olduğu güç, zenginlik ve saygı gibi unsurlar, “yasa dışı yolların” cazip ve ulaşılabilir olduğu algısını yaratabilir.
Bu da bireylerin, toplumsal “kuralların dışına çıkma” eğilimini artırabilir, hukuka saygıyı eksiltir.
ÖZETLE:
.  Elbette, her dizi bu etkiyi yaratmaz ve izleyicilerin bilinçli bir şekilde izlediği de unutulmamalıdır.
.  Ancak, medya okuryazarlığının “düşük” olduğu durumlarda ve özellikle “genç kitleler” üzerinde bu tür içeriklerin “olumsuz etkileri” daha belirgin olabilir.
.  Yapımcıların, öykünün bu olası etkilerini göz önünde bulundurarak daha “sorumlu” bir yaklaşım sergilemesi gerektiği savunulmaktadır.
.  Sizce bu tür diziler topluma ne gibi etkilerde bulunuyor?
.  Genel olarak “toplumsal değerler” üzerindeki “olumsuz” etkisi ve bireylerin kişilik yapıları üzerinden “olumsuz” yönlendirmesi bir gerçektir.
.    Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.29. G.
.      (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.             YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: