28 Ağustos 2025 Perşembe

DEVRİMCİ, SOLCU, ATATÜRK DEVRİMCİSİ

.  devrİmcİ, Atatürk devrİmcİsİ, solcu

.  Türkiye için "devrimci, Atatürk devrimcisi, solcu" kavramları arasındaki ayırım nedir?
.  Türkiye'de "devrimci," "Atatürk devrimcisi," ve "solcu" kavramları sıklıkla birbiriyle karıştırılsa da, aslında aralarında önemli ayrımlar bulunur.
.  Bu kavramların her biri farklı ideolojik, tarihsel ve siyasi temellere dayanır.
  Devrimci   .
Devrimci sözcüğü, “toplumsal, siyasi ve ekonomik” düzeni kökten değiştirmeyi amaçlayan ve bu amaç için şiddet dahil her türlü aracı “meşru” gören kişileri veya hareketleri tanımlar.
Devrimciler, mevcut sistemi reformlarla değil, “topyekûn” bir yıkım ve “yeni bir düzen” inşasıyla değiştirmeyi hedefler.
Bu kavram, belirli bir ideolojiye (örneğin Marksizm, anarşizm) bağlı olabileceği gibi, daha genel bir anlamda “radikal değişimi” savunan herkes için de kullanılabilir.
Türkiye'de 1960'lar ve 1970'lerdeki birçok öğrenci hareketi ve yeraltı örgütü kendilerini "devrimci" olarak tanımlamıştır.
  Atatürk Devrimcisi     .
Atatürk devrimcisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde gerçekleştirilen Altı Ok'a dayanan inkılapları savunan kişidir. (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik, İnkılapçılık)
Bu kavram, “modernleşme, çağdaşlaşma ve ulus-devlet” inşası süreçlerini ifade eder.
Atatürk devrimcileri, Türkiye'nin “çağdaş uygarlık düzeyine” ulaşması için yapılan köklü değişimleri korumayı ve devam ettirmeyi esas alır.
(Harf Devrimi, Şapka Devrimi, Medeni Kanun gibi)
Onlar için "devrim," mevcut statükoyu yıkmak değil, Kemalist inkılapları savunmak ve ilerletmektir.
Bu yüzden, devrimci kavramından farklı olarak, “statükoyu koruma ve savunma” eğilimi daha baskındır.
   Solcu
Solcu kavramı, daha “geniş bir siyasi” yelpazeyi ifade eder.
Genellikle toplumsal eşitliği, sosyal adaleti ve devletin ekonomik hayata müdahalesini savunan kişileri ve partileri kapsar.
"Solculuk" içinde farklı ideolojiler (sosyalizm, sosyal demokrasi, komünizm gibi) yer alabilir.
Türkiye'deki sol hareketler, işçi haklarını, yoksullukla mücadeleyi, kamusal hizmetleri ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri gidermeyi hedefler.
Solcu olmak, “ille de devrimci olmak” anlamına gelmez; birçok sol parti, demokratik süreçler ve seçimler yoluyla toplumsal değişimi amaçlar.
  Üç Kavram Arasındaki Temel Farklar
 - İdeolojik Temel: Devrimci daha çok radikal ideolojilere (genellikle Marksist-Leninist) dayanırken, Atatürk devrimcisi Kemalizm'e, solcu ise daha geniş bir yelpazedeki “sosyalist ve sosyal demokrat” düşüncelere dayanır.
 - Amaç ve Yöntem: Devrimci “mevcut düzeni yıkmayı” ve yerine “yepyeni” bir düzen kurmayı hedeflerken, Atatürk devrimcisi mevcut Kemalist düzeni “korumayı ve ilerletmeyi” amaçlar.
Solcu ise genellikle “demokratik yollarla” toplumsal eşitliği ve adaleti sağlamayı hedefler.
 - Tarihsel Bağlam: Atatürk devrimciliği, Cumhuriyetin kuruluş yıllarından ve “inkılaplardan” beslenirken, devrimcilik ve solculuk daha çok 1960'lı yıllardan itibaren gelişen “uluslararası” siyasi akımların Türkiye'deki yansımalarıdır.
.   Bu üç kavram, Türkiye'nin “siyasi tarihinde” birbirleriyle etkileşimde bulunmuş, kimi zaman “kesişmiş”, kimi zaman ise birbirine “zıt kutuplarda yer almıştır.
Örneğin, bazı sol hareketler Atatürk devrimlerini burjuva devrimi olarak değerlendirip yetersiz bulurken, bazıları ise modernleşme ve bağımsızlık mücadelesi açısından değerli görmüştür.
   Sosyal demokratlık ne anlama gelir?
Sosyal demokratlık, “kapitalist” bir ekonomik sistem içinde, “sosyal adalet ve eşitliği” sağlamayı amaçlayan bir siyasi ideolojidir.
Tamamen “özel mülkiyete” dayalı bir “serbest piyasa” ekonomisini reddetmez, ancak devletin bu ekonomiye “müdahale” ederek toplumun tüm kesimlerinin “refahını artırması” gerektiğini savunur.
Bu ideolojinin temelini oluşturan üç ana ilke vardır:
- Özgürlük: Sadece siyasi özgürlükler değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal özgürlükler de önemlidir. İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir düzende gerçek özgürlüğe ulaşabileceği düşünülür.
- Eşitlik: Herkesin fırsat eşitliğine sahip olması esastır. Gelir dağılımındaki uçurumların azaltılması ve toplumun en dezavantajlı kesimlerine destek sağlanması hedeflenir.
- Dayanışma: Toplumun bireylerden oluştuğu, ancak bireylerin birbirine karşı sorumlu olduğu bir anlayıştır. Güçlü olanın zayıf olana yardım etmesi, ortak bir refah için birlikte hareket edilmesi gerektiği fikrini vurgular.
  Sosyal Demokratlığın Temel Özellikleri
- Karma Ekonomi: Sosyal demokratlar, ne tamamen serbest piyasayı ne de tamamen devlet kontrolünde bir ekonomiyi savunur. Bunun yerine, özel sektörün dinamizmini korurken, stratejik sektörlerin (enerji, sağlık, eğitim gibi) kamu kontrolünde olması veya devlet tarafından sıkı bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini düşünürler.
- Refah Devleti: En önemli unsurlarından biri refah devleti politikalarıdır. Bu, devletin vatandaşlarına sosyal güvenlik, işsizlik maaşı, ücretsiz veya düşük maliyetli sağlık hizmetleri, nitelikli eğitim ve barınma gibi temel hizmetleri sunmasını içerir. Amaç, yoksulluğu ve sosyal eşitsizliği azaltmaktır.
- Sendikal Haklar: Sosyal demokratlar, işçi haklarını ve sendikaların güçlenmesini destekler. İşverenler ve sendikalar arasındaki kolektif pazarlık süreçlerini teşvik ederek, adil ücret ve çalışma koşullarının sağlanmasını amaçlarlar.
- Vergi Politikaları: Bu ideoloji, artan oranlı vergi sistemini benimser. 
Yani, yüksek gelirlilerin daha fazla vergi ödeyerek sosyal hizmetlerin finansmanına daha fazla katkıda bulunması gerektiğini savunur. 
Bu, gelir dağılımını daha adil hale getirmeyi amaçlar.
.    Özetle, sosyal demokratlık, sosyalistlerin savunduğu gibi “devrimci bir dönüşüm yerine”, mevcut kapitalist sistem içinde “reformlar” yaparak daha “adil ve eşitlikçi” bir toplum kurmayı amaçlayan bir yaklaşımdır.
 . Gelişmiş Batı Avrupa ülkelerindeki pek çok “sosyal güvenlik ve refah devleti” modeli, bu ideolojinin uygulamalı örnekleri olarak gösterilebilir.

.      Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.28, G.
.     (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.                YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: