28 Temmuz 2025 Pazartesi

CHP NE YAPMALI

.    CHP NELER YAPMALI?

Atatürkçü Bir CHP'nin Demokrasi ve Hukuk Vurgusuyla Üniter Devlete Sahip Çıkması Nasıl Sağlanır?

Atatürkçü bir Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), demokrasiye ve hukuka çok daha fazla değer vererek üniter devlete sahip çıkması, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini güçlendirmek adına kritik öneme sahiptir.

Bu yaklaşım, hem devletin bütünlüğünü korumayı hem de vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına almayı hedefler.

Bu doğrultuda atılabilecek adımlar ve yapılması gerekenler:

- Demokrasinin Derinleştirilmesi ve Katılımın Artırılması

Üniter devletin sağlam temeller üzerinde durabilmesi için demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesi esastır.

Bu bağlamda CHP:

-Güçlü bir kuvvetler ayrılığı ilkesini savunmalı ve yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığını güvence altına alacak düzenlemeleri desteklemelidir.

Bu, keyfi yönetim anlayışının önüne geçerek devletin şeffaf ve hesap verebilir olmasını sağlar.

-Katılımcı demokrasi mekanizmalarını güçlendirmelidir.

Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmesi ve halkın doğrudan yasama süreçlerine katılımını sağlayacak araçların (halk oylaması, referandum gibi) etkin kullanımı teşvik edilmelidir.

Bu, vatandaşların devlete aidiyet duygusunu pekiştirir ve üniter yapıya olan inancı güçlendirir.

-Seçim sistemini daha adil ve temsil gücü yüksek hale getirecek değişiklikleri gündeme getirmelidir.

Milletvekili dağılımının nüfusa göre daha dengeli olması, barajların düşürülmesi gibi adımlar, tüm toplumsal kesimlerin parlamentoda temsilini sağlayarak demokratik meşruiyeti artırır.

-Farklı görüş ve düşüncelerin ifade özgürlüğünü güvence altına almalıdır.

Demokratik bir ortamda eleştiriye açık olmak, farklı ideolojilere saygı duymak ve kutuplaşmayı önleyici politikalar geliştirmek, toplumsal barışı ve üniter yapının sürdürülebilirliğini destekler.

- Hukukun Üstünlüğünün Sağlanması ve Yargı Bağımsızlığı

Üniter devleti ayakta tutan temel direklerden biri hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargıdır.

CHP bu alanda

-Yargı bağımsızlığını tam anlamıyla sağlayacak anayasal ve yasal düzenlemeler yapmayı önceliklendirmelidir.

Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette, herkesin kanun önünde eşit olduğu ve yargı kararlarının siyasi etkilerden arındırılmış olduğu güvence altına alınmalıdır.

-Adalete erişimi kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı mekanizmalar geliştirmelidir. Yargılama süreçlerinin şeffaflığı, davaların makul sürede sonuçlanması ve vatandaşların hak arama özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması önemlidir.

-Temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan evrensel hukuk ilkelerine bağlı kalmalıdır. Özellikle ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların korunması, demokratik bir toplumun ve üniter devletin vazgeçilmezidir.

-Hukuk devleti ilkesini zedeleyen uygulamalara karşı kararlılıkla durmalı, kanunların tarafsız ve eşit uygulanmasını sağlamalıdır.

“Yolsuzlukla mücadele”, şeffaflığın artırılması ve “hesap verebilirlik”, “hukukun üstünlüğüne” olan güveni pekiştirir.

- Üniter Devlet Yapısını Güçlendirirken Farklılıkları Kucaklamak

.  Atatürk'ün çizdiği yolda, üniter devlet, farklılıkları reddeden bir yapı değil, farklılıkları bir arada yaşatan ve ortak bir kimlik etrafında birleştiren bir yapı olarak anlaşılmalıdır.

Bu doğrultuda CHP:

-Ortak vatandaşlık bilincini güçlendirmelidir.

Etnik, dini veya kültürel kimliklerin ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın getirdiği ortak değerler ve sorumluluklar vurgulanmalıdır.

-Kültürel çeşitliliği zenginlik olarak gören bir anlayışı benimsemelidir.

Türkiye'nin kültürel mozaiği, üniter devletin birliğini tehdit eden değil, tam aksine onu zenginleştiren bir unsurdur.

Bu çeşitliliğin korunması ve teşvik edilmesi önemlidir.

-Daha kapsayıcı ve kucaklayıcı bir dil kullanmalıdır.

Toplumsal kutuplaşmayı artıran söylemlerden kaçınarak, farklı kesimler arasında diyalog köprüleri kurmalı ve ortak paydaları vurgulamalıdır.

-Devletin tüm kurumlarında liyakat ilkesine bağlı kalmalı, ayrımcılığa kesinlikle geçit vermemelidir.

Kamu hizmetlerinin adil ve eşit bir şekilde sunulması, üniter devletin her vatandaş tarafından

- CHP hangi partilerle iş birliği yapmalıdır?

CHP'nin hangi partilerle iş birliği yapması gerektiği, siyasi konjonktüre, seçim sistemine, parti programlarının örtüşme düzeyine ve ülkenin öncelikli ihtiyaçlarına göre değişebilir.

Türkiye siyasetinin dinamik yapısı göz önüne alındığında, CHP'nin potansiyel iş birliği stratejileri çeşitli senaryolar içerebilir.

- Geçmiş İş Birlikleri ve Potansiyel Ortaklar

CHP, yakın geçmişte özellikle Millet İttifakı çatısı altında birçok partiyle iş birliği yapmıştır.

Bu ittifakın temelini İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi gibi partiler oluşturmuştur.

Bu iş birliklerinde genellikle parlamenter sisteme geçiş, hukukun üstünlüğünün tesisi, demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmesi gibi ortak hedefler belirleyici olmuştur.

CHP'nin potansiyel iş birliği yapabileceği partileri değerlendirirken şunlar göz önünde bulundurulabilir:

-Merkez Sağ Partiler:

İYİ Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi gibi merkez sağda konumlanan partiler, CHP ile belirli konularda ortak zeminde buluşabilirler.

Özellikle demokrasi, hukuk ve ekonomi alanındaki bazı reform beklentileri bu partileri bir araya getirebilir.

Geçmişteki Millet İttifakı deneyimi, bu tür bir iş birliğinin mümkün olduğunu göstermiştir.

-Muhafazakar Partiler:

Saadet Partisi gibi muhafazakar çizgide yer alan partilerle de demokrasi ve adalet gibi evrensel değerler etrafında sınırlı iş birlikleri yapılabilir.

Bu tür iş birlikleri, siyasi yelpazedeki farklı kesimlerin ortak sorunlar etrafında buluşmasına olanak tanıyabilir.

Atatürk’ü benimseyen ve önder olarak gören diğer partilerle de ortak çalışmalar yapmalıdır.

-Sol ve Sosyal Demokrat Partiler:

CHP'nin kendi ideolojik tabanına yakın diğer sol veya sosyal demokrat partilerle doğal bir iş birliği zemini bulunabilir.

Ortak sosyal politikalar, işçi hakları, çevre politikaları gibi konularda bir araya gelinebilir.

-HDP/DEM Parti ile İlişkiler:

Kürt seçmenin önemli bir bölümünü temsil eden HDP/DEM Parti ile doğrudan bir ittifak yerine, yerel seçimlerdeki gibi iş birliği veya dışarıdan destek şeklinde bir ilişki kurulması siyasi faydalar sağlayabilir, diye düşünceleri savunanlar bulunabilir.

Bu tür bir iş birliği, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi konularda ortak adımlar atılmasını sağlayabilir.

Ancak bu, ulusalcı kesimlerden tepki çekme potansiyeli taşır.

Yarardan çok zarar verir.

İlkesel olarak da yanlıştır, ayrılıkçı ve bölücü idealleri olan partilerle birlikte olmamalıdır.

-AK Parti ile Olası "Normalleşme":

Son dönemde siyasette gözlemlenen "normalleşme" süreci bağlamında, bazı siyasi yorumcular AKP ile CHP arasında belirli konularda bir diyalog ve iş birliği olasılığını da gündeme getirmektedir.

Bu tür bir iş birliği, kutuplaşmanın azalması ve ülkenin temel sorunlarının çözümüne yönelik daha geniş bir uzlaşı zemini oluşturma potansiyeli taşısa da, her iki partinin tabanından da ciddi eleştiriler alabilir.

Ancak ülkenin geldiği bu sıkıntılı durumu gören birçok AKP seçmeni artık ondan tarafa olmayacaktır. Bu sağ duyulu seçmenler de kazanılmalıdır.

- İş Birliği Kriterleri

CHP'nin iş birliği yapacağı partileri belirlerken göz önünde bulundurması gereken temel kriterler şunlar olabilir:

-Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü:

İş birliği yapılacak partilerin temel demokrasi ilkelerine, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına bağlılıkları ortak payda olmalıdır.

Bir üniter devlet, bir ulus devlet olarak Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünden yana olanlarla çalışılabilir.

-Laiklik ve Cumhuriyet Değerleri:

Atatürk'ün kurucu ilkelerine bağlılık ve laik, demokratik Cumhuriyetin temel niteliklerini koruma iradesi önemlidir.

-Ekonomik ve Sosyal Politikalar:

Halkın refahını artıracak, yoksullukla mücadele edecek ve gelir adaletsizliğini azaltacak ortak ekonomik ve sosyal politikalar geliştirilebilmelidir.

Yolsuzluklara, kara para aklamaya, vergi adaletsizliğine karşı olanlarla çalışılabilir.

Milli ekonomiden ve iktisattan yana bir devlet isteminden yana olanlarla iş birliğine gidilebilir.

-Toplumsal Uzlaşı ve Kapsayıcılık:

Farklı toplumsal kesimleri kucaklayan, kutuplaşmayı azaltan ve diyalog kültürünü özendiren bir yaklaşım benimsenmelidir.

-Ortak Program ve Hedefler:

İş birliğinin sadece seçim odaklı değil, uzun vadeli ve somut hedeflere yönelik bir program üzerinde inşa edilmesi, güvenilirliği artıracaktır.

Çağdaş, parlamenter, demokratik, anayasal bir “laik, sosyal hukuk devletinin” sağlanması gereklidir.

Cumhurbaşkanı devleti temsilen “sembolik görev ve sorumlulukları” olan konumuna getirilmelidir.

Yeniden “sorumluluk taşıyan” başbakanlı bir “hükümet sistemine” geçilmelidir.

Güçler ayrımına önem veren ve uygulamalarda bunu sağlayan bir yapılanmaya gidilmelidir.

 - Zorluklar ve Fırsatlar

CHP'nin iş birlikleri, Türkiye siyasetindeki mevcut kutuplaşma ve ideolojik farklılıklar nedeniyle çeşitli zorluklar içerebilir.

Ancak bu zorluklar, aynı zamanda yeni siyasi dinamikler yaratma ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirme fırsatları da sunar.

Önemli olan, dar parti çıkarlarının ötesinde, ülkenin genel menfaatlerini ön planda tutan, şeffaf ve güvene dayalı iş birlikleri kurmaktır.

Sonuç olarak, CHP'nin iş birliği yapacağı partiler, Türkiye'nin demokratikleşme sürecini hızlandıracak, hukukun üstünlüğünü pekiştirecek ve toplumsal barışı güçlendirecek partiler olmalıdır.

Bu, hem kısa vadeli seçim başarıları hem de uzun vadeli ülke istikrarı için kritik öneme sahiptir.

CHP kesinlikle öz ve açıkça ilkelerini ve istemlerini ortaya koymalı ve bunları halka tanıtmalıdır.

Sonuç olarak,

Atatürkçü bir CHP'nin üniter devlete sahip çıkması, demokrasinin tüm kurumlarıyla işlediği, hukukun üstünlüğünün tartışmasız olduğu ve tüm vatandaşların hak ve özgürlüklerinin güvence altında olduğu bir Türkiye inşa etmekle mümkündür.

Bu yaklaşım, sadece devletin bütünlüğünü korumakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye'yi daha güçlü, daha adil ve daha “müreffeh” bir ülke yapar.

.  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.07.28, G.
.  (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.       YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: