12 Mart 2025 Çarşamba

EĞİTİM VE ÖĞRETİM SORUNLARI

   EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN TEMEL SORUNLARI

Eğitim ve öğretim alanında karşılaşılan temel sorunlar oldukça geniş bir yelpazede yer alıyor.

Bu sorunlar, eğitim sisteminin farklı bileşenlerinden kaynaklanabildiği gibi, toplumsal ve ekonomik etkenlerden de etkileniyor.

Sorunların çözümü için eğitim paydaşlarının (öğretmenler, öğrenciler, veliler, yöneticiler, politika yapıcılar) işbirliği içinde çalışması ve eğitim sisteminin sürekli olarak iyileştirilmesi gerekiyor.

A) Eğitim ve öğretimdeki bazı temel sorunlar:

1. Eşitsizlikler:

Fırsat Eşitsizliği: Her çocuğun eşit eğitim imkanına sahip olamaması, özellikle sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde ve ailelerde büyük bir sorun teşkil ediyor.

Cinsiyet Eşitsizliği: Kız çocuklarının eğitime erişimi ve eğitimde kalma süreleri, bazı bölgelerde hala erkek çocuklarına göre daha düşük.

Engelli Bireylerin Eğitimi: Engelli bireylerin eğitimine yönelik yeterli altyapı ve kaynakların sağlanamaması, onların eğitimde karşılaştıkları en büyük engellerden biri.

2. Nitelikli Öğretmen Eksikliği:

Öğretmen Yetiştirme: Öğretmen yetiştirme programlarının niteliği ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik imkanların yetersizliği, nitelikli öğretmen eksikliğine yol açıyor.

Öğretmenlerin Motivasyonu: Öğretmenlerin çalışma koşulları, maaşları ve mesleki itibarları, onların motivasyonunu etkileyen önemli faktörler.

3. Müfredat ve Öğretim Yöntemleri:

Ezberci Eğitim: Öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık becerilerini geliştirmeyen, ezbere dayalı bir eğitim anlayışı, çağımızın ihtiyaçlarına cevap vermiyor.

Teknolojinin Entegrasyonu: Eğitimde teknolojinin etkin bir şekilde kullanılamaması, öğrencilerin dijital becerilerini geliştirmelerini ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmalarını zorlaştırıyor.

Öğrenci Merkezli Eğitim: Öğrencilerin ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarına uygun, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışının yeterince yaygınlaşmaması, öğrenme sürecinin verimliliğini düşürüyor.

4. Okul Altyapısı ve Kaynaklar:

Fiziki Yetersizlikler: Birçok okulun fiziki şartlarının yetersiz olması, öğrencilerin sağlıklı ve güvenli bir öğrenme ortamında bulunmalarını engelliyor.

Kaynak Eksikliği: Okulların yeterli ders materyali, laboratuvar, kütüphane ve diğer kaynaklara sahip olmaması, eğitim kalitesini düşürüyor.

5. Toplumsal ve Ekonomik Faktörler:

Ailelerin Bilinç Düzeyi: Ailelerin eğitim konusundaki bilinç düzeyi ve çocuklarının eğitimine verdikleri önem, öğrencilerin başarısını etkileyen önemli bir faktör.

Ekonomik Zorluklar: Ailelerin ekonomik zorlukları, çocukların eğitime devam etmelerini engelleyebiliyor veya ek ders, özel okul gibi imkanlardan yararlanmalarını kısıtlayabiliyor.

B) Eğitim ve öğretimin düzelmesi için neler yapılmalıdır?

Eğitim ve öğretimde kalıcı bir düzelme sağlamak için tüm paydaşların (öğretmenler, öğrenciler, veliler, yöneticiler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası) işbirliği içinde çalışması ve uzun vadeli bir "vizyonla" hareket etmesi gerekiyor.

Eğitim ve öğretimin düzelmesi için "çok yönlü" ve "kapsamlı" bir yaklaşım benimsemek gerekiyor.

Atılması gereken bazı önemli adımlar:

1. Eğitimde Fırsat Eşitliğinin Sağlanması:

-Engelli Bireyler İçin Özel Eğitim: Engelli bireylerin eğitimine yönelik altyapı ve kaynaklar artırılmalı, özel eğitim uzmanları yetiştirilmeli.

-Cinsiyet Eşitliğinin Güçlendirilmesi: Kız çocuklarının eğitime erişimini ve eğitimde kalma sürelerini artırmak için farkındalık çalışmaları yapılmalı ve destek programları uygulanmalı.

-Dezavantajlı Bölgelere Öncelik: Sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerdeki okullara daha fazla kaynak ve destek sağlanmalı.

-Burs ve Destek Programları: İhtiyaç sahibi öğrencilere burs, yemek yardımı, kırtasiye desteği gibi imkanlar sunulmalı.

2. Nitelikli Öğretmen Yetiştirilmesi ve Desteklenmesi:

-Öğretmen Yetiştirme Programlarının İyileştirilmesi: Öğretmen yetiştirme programlarının niteliği artırılmalı, öğretmen adaylarına pedagojik formasyonun yanı sıra alan bilgisi ve teknoloji kullanımı konularında da kapsamlı eğitim verilmeli.

-Öğretmenlerin Mesleki Gelişiminin Desteklenmesi: Öğretmenlere yönelik sürekli mesleki gelişim programları düzenlenmeli, yeni öğretim yöntemleri ve teknolojileri hakkında eğitimler verilmeli.

-Öğretmenlerin Motivasyonunun Artırılması: Öğretmenlerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, maaşları artırılmalı ve mesleki itibarları güçlendirilmeli.

3. Müfredatın ve Öğretim Yöntemlerinin Güncellenmesi:

-Uygulamalı Eğitime Ağırlık Verilmesi: Öğrencilerin teorik bilgilerini pratiğe dönüştürebilecekleri laboratuvar, atölye ve saha çalışmaları gibi uygulamalı eğitimlere ağırlık verilmeli.

-Ezberci Eğitimden Uzaklaşılması: Öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık ve iletişim becerilerini geliştiren, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı benimsenmeli.

-Yaşam Becerilerinin Kazandırılması: Müfredata öğrencilerin günlük yaşamda ihtiyaç duyacakları finansal okuryazarlık, girişimcilik, kişisel gelişim gibi konular dahil edilmeli.

-Teknolojinin Etkin Kullanımı: Eğitimde teknolojinin kullanımı yaygınlaştırılmalı, öğrencilerin dijital becerileri geliştirilmeli ve ders materyalleri dijital ortama aktarılmalı.

4. Okul Altyapısının ve Kaynakların İyileştirilmesi:

-Fiziki Şartların İyileştirilmesi: Okulların fiziki şartları iyileştirilmeli, derslikler, laboratuvarlar, kütüphaneler ve spor salonları modern ve kullanışlı hale getirilmeli.

-Kaynakların Artırılması: Okullara yeterli ders materyali, teknolojik ekipman, kütüphane materyali ve diğer kaynaklar sağlanmalı.

-Güvenli Okul Ortamının Sağlanması: Okullarda öğrencilerin kendilerini güvende hissedecekleri bir ortam oluşturulmalı, şiddet ve zorbalıkla mücadele edilmeli.

5. Ailelerin ve Toplumun Eğitime Katılımının Artırılması:

-Ailelerin Bilinçlendirilmesi: Ailelere yönelik eğitim seminerleri ve atölye çalışmaları düzenlenerek, çocuklarının eğitimine nasıl destek olabilecekleri konusunda bilinçlendirilmeli.

-Toplumun Eğitime Katılımının Teşvik Edilmesi: Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve iş dünyası ile işbirliği yapılarak, toplumun eğitime katılımı teşvik edilmeli.

-Medyanın Rolü: Medyanın eğitim konusunda farkındalık yaratıcı yayınlar yapması ve eğitim projelerine destek vermesi sağlanmalı.

C) TEVHİD-İ TEDRİSAT YASASI NEDİR

2 Mart 1926'da maarif teşkilâtı hakkındaki kanun kabul edildi. Bu kanunla lâik eğitime uygun, ilk ve ortaöğretim programları belirlendi.

"Tevhid-i Tedrisat Kanunu" Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaparak birliği ve laikliği hedefleyen önemli bir yasadır. (Kanun Numarası 430)

3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen bu kanun, eğitim ve öğretimde birliği sağlamayı amaçlamıştır.

Eğitim hizmetleri, modern bir hâle getirildi.

Bundan sonra millî ve lâik eğitimi yaygınlaştırmak için, hızla ilkokullar, ortaokullar, liseler ve yüksek okullar açıldı.

Bunların yanı sıra meslek okulları da açıldı. İlkokul zorunlu hâle getirildi.
Eğitim ve öğretimde çağdaş ülkeler seviyesine çıkmak için yeni programlar geliştirildi.

Atatürk, Türkiye'de millî eğitimin kuruculuğunu da yapmış oldu.

Kanunun çıkarılma nedenleri;

- Eğitimde yaşanan ikiliği sonlandırmak,

- Tüm okulları aynı çatı altında toplamak,

- Tekke ve Zaviyleri kapatmak,

- Latin harflerine geçmek,

- Eğitim ve öğretimi kolay bir şekilde denetlemek.

KANUNUN TEMEL AMAÇLARI:

Eğitimde Birlik:

Osmanlı İmparatorluğu döneminde var olan farklı eğitim kurumlarını (medreseler, azınlık okulları, yabancı okullar vb.) tek bir çatı altında toplamak.

Eğitimin Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanarak merkezi bir yönetim oluşturmak.

Laik Eğitim:

Eğitimi dini etkilerden arındırarak laik bir temel üzerine oturtmak.

Bilimsel ve çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmak.

Ulusal Eğitim:

Milli bir kimlik ve kültürün oluşturulmasına katkıda bulunmak.

Tüm vatandaşlara eşit eğitim imkanı sunmak.

KANUNUN GETİRDİĞİ BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLER:

Tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı.

Medreseler kapatıldı.

Eğitimde birlik ve laiklik ilkesi benimsendi.

Eğitimde çağdaşlaşma hedeflendi.

TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU'NUN SONUÇLARI:

- Eğitimde birlik sağlanmış,

- Medreseler kapatılmış,

- İlahiyat fakülteleri açılmış,

- İlkokul parasız ve zorunlu olmuş,

- İmam Hatip okullarının açılmasına karar verilmiş,

- Laik bir eğitim sistemi oluşturulmuş,

- Eğitim saha modern bir hale dönüştürülmüş,
- Eğitim sisteminin çağa ayak uydurması sağlanmıştır.

KANUNUN ÖNEMİ:

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Türkiye'nin "modernleşme" sürecinde önemli bir adım olmuştur.

Eğitimde birlik ve laiklik ilkelerinin yerleşmesine katkı sağlamıştır.

Ulusal bir eğitim sisteminin oluşturulmasında temel bir rol oynamıştır.

Türkiye'de eğitim ve öğretimin bir "merkezden" yönetilmesi fikrini uygulamaya geçirmiştir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim tarihinde "dönüm noktası" olarak kabul edilir ve günümüz eğitim sisteminin temellerini oluşturur.

Ç) GENEL DEĞERLENDİRME:

Öğretmen okullarının ve köy enstitülerinin kapatılması, Türkiye'nin eğitim ve toplumsal tarihinde önemli bir kayıp olarak değerlendirilebilir.

Bu okulların sunduğu özgün eğitim modeli ve toplumsal kalkınmaya katkıları, günümüzde hala özlemle anılmaktadır.

Günümüzde eğitim sisteminde yaşanan sorunların bir kısmının kökeninde, bu okulların kapatılmasının yattığı söylenebilir.

Son dönemlerde ise "Milli Eğitim"e bakış ve "okullaşma" büyük değişikliklere uğradı.

Devlet okullarının niteliği artırılması gerekir iken daha çok "paralı özel" okulların her yerde açılması, yayılması görüldü.

Gelir düzeyi "yüksek" kesimlerin çocuklarının bu tür paralı okullara gidebilmesi ile "eğitimde eşitlik" ilkesi sağlanamaz oldu.

Geçim sıkıntısı çeken kesimin birçok alanda olduğu gibi okul-eğitim alanında da temel sıkıntısı vardır.

Tevhid-i Tedrisat yasası uygulanmadı.

Olanakları olan ailelerde çocuklarını "batı" ülkelerine gönderme eğilimi ve özentisi başladı.

Yüksek okullar ve üniversiteler sayısal olarak artmasına rağmen "nitelik" sorunu yaşandığından birçok genç yurt dışına "okumaya" ya da "çalışmaya" gitmektedir.

Bu da bir "beyin göçü" olarak iyi bir durum değildir.

Kısaca söylemek gerekirse Türkiye birçok alanda olduğu gibi "eğitim ve öğretim, okullaşma" alanında ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.

Durum üzücü ve endişe vericidir.

Çağcıl, parlamenter, anayasal, demokratik, uygar bir hukuk devleti olmak ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için eğitime, öğretime, okullaşmaya ve milli ruh ve kültüre çok önem vermek ve önlemler almak zorundayız.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.0

.     (Araştırma ve değerlendirme yazım)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: