19 Kasım 2024 Salı

Hırsızlık, Rüşvet ve Yolsuzluğa Karşı

 .     İnanç ve Eylem:

.  Müslümanların Hırsızlık, Rüşvet ve Yolsuzluğa Karşı Duruşu

Allah'a ve Kur'ana inanan temiz müslümanlar hırsızlığa, rüşvete ve yolsuzluklara baş kaldıracak mı?

Evet bu bir temel sorudur ve tüm dünya insanlığını hep etkilemiştir.

İslam inancının temel ilkeleri ile güncel sosyal sorunlar arasındaki ilişkiyi irdeleyen önemli bir sorudur.

İslam dininde hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk gibi davranışlar kesinlikle yasaklanmıştır.

Kur'an-ı Kerim'de bu konuda pek çok ayet bulunmaktadır.

Peygamber Efendimiz (sav) de hadislerinde bu tür davranışları şiddetle kınamış ve müminlerin dürüst olmalarını emretmiştir.

Peki, bu kadar net bir şekilde yasaklanan bu davranışlara rağmen neden birçok kişi "ben müslümanım" dese bile bu tür eylemlere başvuruyor olabilir?

Ya da her türlü hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, çıkar sağlama.. işlerine karışanlara yandaş olup, karşı çıkmıyor?

A - Bu soru oldukça karmaşık olup, bireysel, toplumsal ve siyasi birçok etkene dayanmaktadır.

1-Bireysel Faktörler:

Anlayış eksikliği: Bazı insanlar dini metinleri tam olarak anlamayabilir veya yanlış yorumlayabilir.

Kişisel çıkar: Dünya malına ve güce olan aşırı düşkünlük, insanları haram yollara sevk edebilir.

Zayıf irade: Bazı insanlar, toplumdaki olumsuz örneklerden etkilenerek yanlış davranışlara yönelebilir.

2-Toplumsal Faktörler:

Adaletsizlik: Toplumda yaygınlaşan adaletsizlik ve eşitsizlik, insanların hırsızlık gibi suçlara başvurmalarına neden olabilir.

Yolsuzluğun normalleşmesi: Bir toplumda yolsuzluk yaygınlaştığında, insanlar bu durumu normal karşılamaya başlayabilir.

Kötü örnekler: Toplumdaki liderlerin veya etkili kişilerin yolsuzluğa karışması, diğer insanları da bu davranışa teşvik edebilir.

3-Siyasi Faktörler:

Zayıf yönetim: Devletin adil ve şeffaf bir şekilde yönetilememesi, yolsuzluğun yaygınlaşmasına zemin hazırlar.

Yasaların yetersizliği: Yolsuzlukla mücadeleye yönelik yeterli yasaların olmaması veya mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanamaması, sorunu çözmede önemli bir engeldir.

B - Müslüman olarak bu duruma, bu insanlara karşı nasıl bir tutum sergilenmelidir?

1-Bilgi sahibi olmak: İslam dininin bu konudaki emirlerini doğru bir şekilde güvenilir kaynaklardan öğrenmek ve anlamak. Başkalarının kendisini kandırmasına izin vermemek.

2-Vicdanını dinlemek: Her durumda "doğru" olanı yapmaya çalışmak ve vicdanın sesini dinlemek, adaletten ve hukuktan ayrılmamak.

3-Topluma örnek olmak: Çevresindeki insanlara dürüstlük ve adaletli davranışlarla örnek olmak. İnsanların kandırılmasına engel olmak

4-Sistemi değiştirmek için çalışmak: Adaletsizlikleri ortadan kaldırmak ve daha iyi bir hukuk toplumu oluşturmak için çaba göstermek.

5-Din adına öne çıkanların sömürmesine izin vermemek: Kendilerini din konusunda önder, alim ve mürşit… gibi kavramlarla öne çıkarıp, insanları kendi çıkarları için toplayıp, topluluk kuranlara karşı uyanık olmak ve bunların insanları sömürmesine engel olmak.

6-Hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk gibi davranışlar, hem dinin emirlerine aykırıdır hem de topluma büyük zararlar verir.

7-Bu nedenle, tüm Müslümanların bu tür davranışlara karşı durmaları ve "adil" bir toplum oluşturmak için çalışmaları gerekmektedir.

8-Hukuka, kurallara, hak ve adalete hem kendisi uymak zorundadır, hem de uymayanlardan uzak durum onları uyarmak zorundadır.

9-Gerçek bir Müslüman aslında "kendi inancı gereği" Allah'ın emirlerine ve Hz. Muhammed'e inanır ve bu temeller üzerine de yaşamını bu "temel ilkelere" uygun olarak yaşamak ister.

10-Unutmamak gerekir ki, insanın dış görünüşü veya söylediği sözler, onun gerçekte ne olduğunun bir göstergesi değildir.

11-İnanç, sadece kalpte ve zihinsel işlevlerde, davranış ve tutumlarda, dilde ve yaşamda kendini gösterir.

12-Dünya üzerindeki egemen güçlerin, görünen görünmeyen örgütlerin ülkeleri, insanları etkilemek, sömürmek ve kendi çıkarları ve hedefleri doğrultusunda yönetmek istemesi durumunda gerçek imanlı bir müslüman birey olarak neler düşünmeli ve nasıl davranmalıdır?

13-Her bireyin durumu ve yaşadığı koşullar farklı olduğu için, kişisel olarak yaşanan sorunlar konusunda incelemeler ve araştırmalar yapılmalıdır.

14-Bu konuda daha fazla bilgi almak, öğrenmek için "güvenilir" kaynaklardan yararlanabiliriz.

15-Dünya insanlık tarihinde olduğu gibi bugün de bu sorular "herkesi" ilgilendirmelidir.

16-Önemli olan belki de bilgilenip, bilinçlenildiğinde "kula kul olmamayı" ezilmeden, aşağılanmadan ve sömürülmeden, kandırılmadan… yaşamayı ve bunların yollarını, neler yapılması gerektiğini öğrenebiliriz.

17-Devletin ve kamunun yönetimini kendi inançları doğrultusunda ele geçirip, çıkar sağlamak isteyen ve dini- inançlı "görünümdeki" örgütlenmelere karşı gerçek bir adil, hukuk devletini ve yasalar önünde herkesin eşitliğini savunmak gerekir.

18-Toplumun "temel eğitiminin" devletin en birincil görevi olduğunu bilip, insanların, çocuklarımızın en iyi bir eğitimi almasını, fenden, bilimden geri kalmamasını, hak ve adaleti bu öğretimlerde almalarının sağlanmasını ve böylece bilgili, bilinçli, dürüst yurttaşlar olmalarını istemeliyiz.

C - Kısaca:

Bu yazdıklarım genel bir bilgi verme amacı taşımaktadır.

Ç - Konu hakkında şu konularda araştırmalar yapabilir:

-İslam'da adalet kavramı, hak ve hukuk anlayışı

-Peygamber Efendimizin (sav) hayatı ve örnekliği

-Toplumsal sorumluluk, karşılıklı bilgilenme ve dayanışma

-İyi yönetim, kamuda adil ve hakça davranmak

-Yolsuzlukla mücadelede devlete ve bireylere düşen sorumlulk ve görevler.

-Hukuk devleti ve adalet, eşitlik

-Sosyal devlet, yardımlaşma, dayanışma

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.19, MŞ.   ...........................................................

.       (Araştırma, değerlendirme ve yazı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: