. İnanç ve Eylem:
. Müslümanların Hırsızlık, Rüşvet ve Yolsuzluğa
Karşı Duruşu
Allah'a ve
Kur'ana inanan temiz müslümanlar hırsızlığa, rüşvete ve yolsuzluklara baş
kaldıracak mı?
Evet bu bir temel sorudur ve tüm dünya insanlığını
hep etkilemiştir.
İslam inancının temel ilkeleri ile güncel sosyal
sorunlar arasındaki ilişkiyi irdeleyen önemli bir sorudur.
İslam
dininde hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk gibi davranışlar kesinlikle
yasaklanmıştır.
Kur'an-ı
Kerim'de bu konuda pek çok ayet bulunmaktadır.
Peygamber
Efendimiz (sav) de hadislerinde bu tür davranışları şiddetle kınamış ve
müminlerin dürüst olmalarını emretmiştir.
Peki, bu kadar net bir şekilde yasaklanan bu
davranışlara rağmen neden birçok kişi "ben müslümanım" dese bile bu
tür eylemlere başvuruyor olabilir?
Ya da her türlü hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, çıkar
sağlama.. işlerine karışanlara yandaş olup, karşı çıkmıyor?
A - Bu soru oldukça karmaşık olup,
bireysel, toplumsal ve siyasi birçok etkene dayanmaktadır.
1-Bireysel
Faktörler:
Anlayış
eksikliği: Bazı
insanlar dini metinleri tam olarak anlamayabilir veya yanlış yorumlayabilir.
Kişisel
çıkar: Dünya malına
ve güce olan aşırı düşkünlük, insanları haram yollara sevk edebilir.
Zayıf
irade: Bazı insanlar,
toplumdaki olumsuz örneklerden etkilenerek yanlış davranışlara
yönelebilir.
2-Toplumsal
Faktörler:
Adaletsizlik: Toplumda yaygınlaşan adaletsizlik ve
eşitsizlik, insanların hırsızlık gibi suçlara başvurmalarına neden olabilir.
Yolsuzluğun
normalleşmesi: Bir
toplumda yolsuzluk yaygınlaştığında, insanlar bu durumu normal karşılamaya
başlayabilir.
Kötü
örnekler: Toplumdaki
liderlerin veya etkili kişilerin yolsuzluğa karışması, diğer insanları da bu
davranışa teşvik edebilir.
3-Siyasi
Faktörler:
Zayıf
yönetim: Devletin
adil ve şeffaf bir şekilde yönetilememesi, yolsuzluğun yaygınlaşmasına zemin
hazırlar.
Yasaların
yetersizliği:
Yolsuzlukla mücadeleye yönelik yeterli yasaların olmaması veya mevcut yasaların
etkin bir şekilde uygulanamaması, sorunu çözmede önemli bir engeldir.
B
- Müslüman olarak bu duruma, bu insanlara karşı nasıl bir tutum
sergilenmelidir?
1-Bilgi
sahibi olmak: İslam
dininin bu konudaki emirlerini doğru bir şekilde güvenilir kaynaklardan öğrenmek
ve anlamak. Başkalarının kendisini kandırmasına izin vermemek.
2-Vicdanını
dinlemek: Her durumda
"doğru" olanı yapmaya çalışmak ve vicdanın sesini dinlemek, adaletten
ve hukuktan ayrılmamak.
3-Topluma
örnek olmak:
Çevresindeki insanlara dürüstlük ve adaletli davranışlarla örnek olmak. İnsanların
kandırılmasına engel olmak
4-Sistemi
değiştirmek için çalışmak:
Adaletsizlikleri ortadan kaldırmak ve daha iyi bir hukuk toplumu oluşturmak
için çaba göstermek.
5-Din adına öne çıkanların sömürmesine izin
vermemek: Kendilerini din konusunda önder, alim ve mürşit… gibi kavramlarla
öne çıkarıp, insanları kendi çıkarları için toplayıp, topluluk kuranlara karşı
uyanık olmak ve bunların insanları sömürmesine engel olmak.
6-Hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk gibi davranışlar, hem
dinin emirlerine aykırıdır hem de topluma büyük zararlar verir.
7-Bu nedenle, tüm Müslümanların bu tür davranışlara karşı
durmaları ve "adil" bir toplum oluşturmak için çalışmaları
gerekmektedir.
8-Hukuka, kurallara, hak ve adalete hem kendisi uymak
zorundadır, hem de uymayanlardan uzak durum onları uyarmak zorundadır.
9-Gerçek bir Müslüman aslında "kendi inancı gereği"
Allah'ın emirlerine ve Hz. Muhammed'e inanır ve bu temeller üzerine de yaşamını
bu "temel ilkelere" uygun olarak yaşamak ister.
10-Unutmamak
gerekir ki, insanın dış
görünüşü veya söylediği sözler, onun gerçekte ne olduğunun bir göstergesi
değildir.
11-İnanç, sadece kalpte ve zihinsel işlevlerde, davranış ve
tutumlarda, dilde ve yaşamda kendini gösterir.
12-Dünya üzerindeki egemen güçlerin, görünen görünmeyen
örgütlerin ülkeleri, insanları etkilemek, sömürmek ve kendi çıkarları ve
hedefleri doğrultusunda yönetmek istemesi durumunda gerçek imanlı bir müslüman
birey olarak neler düşünmeli ve nasıl davranmalıdır?
13-Her bireyin durumu ve yaşadığı koşullar farklı olduğu
için, kişisel olarak yaşanan sorunlar konusunda incelemeler ve araştırmalar
yapılmalıdır.
14-Bu konuda
daha fazla bilgi almak, öğrenmek için "güvenilir" kaynaklardan yararlanabiliriz.
15-Dünya
insanlık tarihinde olduğu gibi bugün de bu sorular "herkesi"
ilgilendirmelidir.
16-Önemli olan
belki de bilgilenip, bilinçlenildiğinde "kula kul olmamayı" ezilmeden,
aşağılanmadan ve sömürülmeden, kandırılmadan… yaşamayı ve bunların yollarını,
neler yapılması gerektiğini öğrenebiliriz.
17-Devletin ve
kamunun yönetimini kendi inançları doğrultusunda ele geçirip, çıkar sağlamak
isteyen ve dini- inançlı "görünümdeki" örgütlenmelere karşı gerçek
bir adil, hukuk devletini ve yasalar önünde herkesin eşitliğini savunmak
gerekir.
18-Toplumun "temel
eğitiminin" devletin en birincil görevi olduğunu bilip, insanların,
çocuklarımızın en iyi bir eğitimi almasını, fenden, bilimden geri kalmamasını,
hak ve adaleti bu öğretimlerde almalarının sağlanmasını ve böylece bilgili, bilinçli,
dürüst yurttaşlar olmalarını istemeliyiz.
C
- Kısaca:
Bu yazdıklarım
genel bir bilgi verme amacı taşımaktadır.
Ç
- Konu hakkında şu konularda araştırmalar yapabilir:
-İslam'da
adalet kavramı, hak ve hukuk anlayışı
-Peygamber
Efendimizin (sav) hayatı ve örnekliği
-Toplumsal
sorumluluk, karşılıklı bilgilenme ve dayanışma
-İyi
yönetim, kamuda adil ve hakça davranmak
-Yolsuzlukla
mücadelede devlete ve bireylere düşen sorumlulk ve görevler.
-Hukuk
devleti ve adalet, eşitlik
-Sosyal
devlet, yardımlaşma, dayanışma
. Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.19, MŞ. ...........................................................
. (Araştırma,
değerlendirme ve yazı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: