- BAYRAM GÜNLERİNDE
Eskiden bayramlar hepimizindi ve halk, herkes... tamamıyla sahip
çıkardı birbirine.
İnanırdı devletine, cumhuriyete ve devrimlerine...
ATATÜRK’ü tanımayan, inanmayan, sevmeyen olmazdı.
Halkın kendi arasında bölünmüşlüğü, düşmanlıklar, çekememezlikler
olmazdı.
Partizanlıklar, adam kayırmalar, rüşvetler, hukuk dışı davranışlar pek
olmazdı...
TİRE tek yürek kutlardı bütün bayramlarını.
Sokaklar her bir yöne koşuşan insanlarla dolardı bayramlarda...
Hemen, hemen herkes yaya giderdi gideceği yere...
Akrabalar ziyaret edilir, eller öpülürdü.
Çocuklar, en çok onlar sevinirlerdi ramazanda, kurbanda.
‘’Sen ne kazandın?’’ diye sorulurdu hep.
Evler dolar, dolar taşardı.
Hiç kimsenin aklına bayram ziyaretinden “kaçmak” gelmezdi.
İnsanlar tanırdı, sayar ve severdi birbirlerini...
Temiz giyinilirdi.
Yeni giysiler, ayakkabılar alınırdı.
Yemekler, tatlılar hazırlanırdı, lokum, şeker, kolonya alınırdı.
Bazı teyzeler çocuklara “şımarmasın” diye mendiller hazırlarlardı
onlara bayram hediyesi olarak.
Bozuk paralar, kağıt paralar çok önceden hazırlanırdı.
Kime ne verileceğini bilirdi büyükler.
Kimler ziyarete gelecek, hep bilinirdi.
Gelmeyen olursa bir burukluk bir üzüntü olurdu.
Gözler pencereden gelen geçeni izlerdi...
Kulaklar kapıdan gelecek bir sese dikilirdi...
Büyükler bilirdi kimlerin kendisine bayram ziyaretine geleceğini..
Bayram geldiğinde aslında bir “karşılaştırma” zamanı da gelirdi:
Geçen bayramda... diye başlanılan ANILAR anlatılırdı.
Ben o zamanların “mütevazi” bayram ziyaretlerini hep sevdim.
O günler, o anılar, o zamanların insan ilişkileri çok doğaldı, katıksız
sevinçler, sevgiler ve gerçek saygılar vardı..
Dinsel bayramlarda çocuklar ellerinde paraları ile “BAYRAM YERİ”ne
koşarlardı:
Dönme dolaplar, salıncaklar vardı...
En son aklımda kalan yerlerden birisi TEKEL’in arkasındaki top sahası
ile olan ara boşlukta kurulan “Bayram Yeri”dir.
Bayram günlerinde bakkaldan “KAZI KAZAN” da alırdık.
Bir de mantar tabancası...
Tire insanı, köylüsü, kentlisi hem sevgi dolu idi, hem de özgüvenli ve
saygılı.
Hiç de öyle kadın erkek ayrımı olmazdı.
Çarşı pazar gezerdi kadınlar, kızlar alışverişlerini yaparlardı
rahatça.
Birçok dükkanda da kızların, bayanların ilk çalıştığı kentlerin başında
gelir TİRE.
Tahtakale meydanında salı günü açılan ELİŞİ pazarı ne büyük bir
emek ve zenginlik gösterisi olurdu...
Bir şey almağa kalksanız, çok akıllı da geçinseniz pek fazla pazarlık
şansınız olmazdı.
Emeğinin değerini ve ürününün fiyatını iyi bilirdi ablalar, teyzeler....
Bir kez edinilen komşuluklar, arkadaşlıklar bir ömür boyu sürer
giderdi Tire’de.
Arkadaşlarınıza koşarsınız, en yakın var olan bir fırsatta buluşursunuz,
devam edersiniz sohbetinize.
Burnu büyüklük ve art niyetlilik yoktu Tire’linin arkadaşlığında “o
zamanlar”.
Bu güzel dostluklar umarım bugün de devam ediyor olsun, tüm yeni dönemin
getirdiği yozlaşmalara ve kirlenmelere rağmen...
Arkadaşlıklarının tadını ve değerini bildiklerine eminim.
Hemen, hemen herkes büyüklerini, akrabalarını görmek, onları ziyaret
etmek, bayramlaşmak isterdi.
Bugünlerde ise insanların yeni huylar ve yozlaşmalar içine düşmelerini
duyar olduk her yerden.
Her zaman duyardık:
- Eski bayramlar kalmadı! Dediklerini....
Eski zamanlarda var olan içten ve inandırıcı insan ilişkileri karşılıklı
sevgi ve saygı bugün artık kalmadı.
Her yerde ve her şeyde beğenilmek, çok beğenilmek üzerine kurulu
gösteriler, ilişkiler ile birlikte tüketim toplumunun tüm gücüyle ele geçirdiği
insanlar aslında kendi özlüklerini, kemdi özgünlüklerini, içtenliklerini
yitirdiler.
Bayram geldiğinde artık eski sadelikler, incelikler, karşılıksız
sevgiler, saygılar bulunmaz oldu...
Umursamazlık, görmemezlikler, boş vericilikler sardı insanlarımızı...
Yeni yeni toplumsal ve ekonomik sıkıntılar halkı, dar gelirlileri çok
büyük sıkıntılara sokar oldu..
Ne diyelim, sağlık olsun...
Gelecek günler, gelecek yeni zamanlar ülkemize ve insanlarımıza çok daha
iyi ve güzel koşullar getirsin.
Çağdaşlık yolunda ilerleyen bir ülke olalım.
Daha nice sağlıklı, huzur dolu, mutlu bayramlara erişmenizi diliyorum.
Hoşça kalın...
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
22.07.2023, Mff.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: