5 Haziran 2022 Pazar

Türkiye'm Yine de Ayakta

  Türkiye'm Yine de Ayakta!                       

·       Türkiye'de yaşam görüntüleri ne kadar da güllük, gülüstanlık gözüküyor..

·       Deniz kıyısına kurmuşlar o güzelim masaları, üzerinde her türlü yiyecek ve içecekler, gülüp, sohbet eden mutlu , insanlar, verecekleri hesabı düşünmeden ödeyen şık, zarif insanlar kendilerine ayrılan özel masalarda yerlerini almışlar.

·       Bahçelerde, yeşillikler üzerinde, parklarda, ağaç altlarında, kayalıklar üzerinde kendi masalarıyla, sandalyeleriyle, neşeleriyle sohbet edip bir şeyler yiyip, içen halkımızın "mutlu kesimi"...

·       Türkiye "sorunları" olan, "geçim derdi" olan bir ülke mi?

·       Doğal afetler bu ülkede oldu mu?

·       Bir yerlerde eğitim sorunu var mı?

·       İşsizlik kimler için var?

·       Geçim derdini dile getirenler oluyor mu?

·       Küçük esnafı, küçük memuru, topraksız köylüsü, işçisi ile bu ay nasıl geçecek, diyen yurttaşları olan bir Türkiye var mı?

·       Koca, koca yüksek okulları bitirip de ne iş bulabilen, ne de aş bulup, aile kurabilen bir gençlik mi var?

·       Son yıllarda iş yerlerini kapatmış, kredilerini ödeyememiş, ailesini geçindiremeyen insanlar da mı varmış?

·       Bir yerlerde bir masa, bir koltuk, bir mevkii bulup da çok huzurlu olabilen, pek de aşağılara bakmayanlar da mı varmış?

·       Bir partinin içerisinde yerini alıp da o rozetle her bir yerlere girip, çıkabilen kendini pek de beğenen birileri de mi varmış...

·       Köyünden göçüp de kentin gecekondularında bir yer edinebilmek için o parlak ışıklı kentlerin sokaklarında kağıt toplayan görünmez insanlar da mı varmış

·       Adını her yerlere yazdırıp, halka hizmet yaptıklarını gösteren, şenlikler düzenleyen, çok başarılı belediyeciler de varmış..

·       Ellerinde akıllı telefonlar, sosyal medyada beğeniler bekleyen, onu bunu beğenen, moda diye yırtık pantolonları giyen,  her bir yerine dövme yaptırmayı düşünebilen bir gençlik kuşağı da mı varmış..

·       Her bir haberde cinayetler, tecavüzler, yolsuzluklar mı duyulur olmuş...

·       Kadın hakları, insan hakları, çocuk hakları... diye bir şeyler anlatmak isteyen, çağırılarda bulunmayı isteyen insanlar da mı varmış...

·       Kart üstüne kart alıp, kredilerin altında kamburu çıksa da sesi çıkamayan insanlar da mı varmış...

·       Sokaklarının çukurlarından hoplaya zıplaya ilerleyen komşular hep de ayni konuları mı konuşurlarmış?

·       Suların düzenli akmadığından, içme suyuna hasret kaldıklarından söz etmeye çalışanların duyulmadığı kentler mi varmış?

·       Çöp, çöp diye ortaya hep ayni konuları atan, devletten, belediyelerden yardım bekleyen birileri de mi varmış?

·       Amaann, o güzelim binalarda, pırıl, pırıl dairelerde oturan mutlu azınlıklar da mı varmış...

·       Sokaklarda bildiğimiz halkın içinde göze çarpan birileri başka komşu ülkelerden gelip de yer kapmak mı istiyorlarmış...

·       Ne bir ustalık, ne de bir çıraklık eğitimini doğru dürüst alamamış ama o mesleği yapmak için uğraşanlar mı varmış?

·       Ülkenin doğal zenginlikleri, varlıkları diye birileri bir şeyler anlatmaya kalksa bunları hiç bilmeyen, anlamayan koca, koca yığınlar mı varmış...

·       Temel yurttaşlık bilgileri, hak, hukuk, devlet, demokrasi, adalet ... falan sözlerini kulaktan duyup bir türlü anlayamayan, kavrayamayan milyonlar mı varmış...

·       Çökmelerle, üstüne geçirmelerle, el koymalarla birilerinin nelere sahip olduklarını, böylesi haberleri duyduklarında neyin nasıl olduğunu, ortada dönen paraları anlayamayan, kavramaları mümkün olmayan on milyonlar mı varmış...

·       Mahallelerinde kendisine öğretilenleri yıllarca ezberleye, ezberleye düşünmeden, eleştirmeden yaşayıp giden ve kendilerine söylenilen her yalana inanan on milyonlar mı varmış....

·       Vatan, millet Sakarya... denilen ama içi pek de kavranılamayan coşkulu, iman dolu büyük kahramanlıklar heveslisi vurma, kırma sporlarını çok seven milyonlar da mı varmış...

·       Olsun!

·       Hiç fark etmez!

·       Güzelim Türkiye'm kendi, kendine yine de ayakta durmaya çalışıyor...

·       Nasıl olsa mutlu azınlıklar kaptıkları yerlerde tatlı, tatlı ve sorunsuz, güle oynaya yaşayabiliyorlar.

·       Öyle "sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, şans eşitliği, hak, hukuk..." demenin ne yeri kalmış, ne de kıymeti, ne de söyleyeni, ne de sahip çıkanı...

·       Belki oralarda bir yerlerde birileri soruyor da olabilir: "böyle gelmiş, böyle mi gidecek?"

·       Olsun, sağlık olsun, bu da geçer....

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 12.08.2021, MŞ.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: