Türkiye'm Yine de Ayakta!
·
Türkiye'de
yaşam görüntüleri ne kadar da güllük, gülüstanlık gözüküyor..
·
Deniz
kıyısına kurmuşlar o güzelim masaları, üzerinde her türlü yiyecek ve içecekler,
gülüp, sohbet eden mutlu , insanlar, verecekleri hesabı düşünmeden ödeyen şık,
zarif insanlar kendilerine ayrılan özel masalarda yerlerini almışlar.
·
Bahçelerde,
yeşillikler üzerinde, parklarda, ağaç altlarında, kayalıklar üzerinde kendi
masalarıyla, sandalyeleriyle, neşeleriyle sohbet edip bir şeyler yiyip, içen
halkımızın "mutlu kesimi"...
·
Türkiye
"sorunları" olan, "geçim derdi" olan bir ülke mi?
·
Doğal
afetler bu ülkede oldu mu?
·
Bir
yerlerde eğitim sorunu var mı?
·
İşsizlik
kimler için var?
·
Geçim
derdini dile getirenler oluyor mu?
·
Küçük
esnafı, küçük memuru, topraksız köylüsü, işçisi ile bu ay nasıl geçecek, diyen
yurttaşları olan bir Türkiye var mı?
·
Koca,
koca yüksek okulları bitirip de ne iş bulabilen, ne de aş bulup, aile kurabilen
bir gençlik mi var?
·
Son
yıllarda iş yerlerini kapatmış, kredilerini ödeyememiş, ailesini geçindiremeyen
insanlar da mı varmış?
·
Bir
yerlerde bir masa, bir koltuk, bir mevkii bulup da çok huzurlu olabilen, pek de
aşağılara bakmayanlar da mı varmış?
·
Bir
partinin içerisinde yerini alıp da o rozetle her bir yerlere girip, çıkabilen
kendini pek de beğenen birileri de mi varmış...
·
Köyünden
göçüp de kentin gecekondularında bir yer edinebilmek için o parlak ışıklı
kentlerin sokaklarında kağıt toplayan görünmez insanlar da mı varmış
·
Adını
her yerlere yazdırıp, halka hizmet yaptıklarını gösteren, şenlikler düzenleyen,
çok başarılı belediyeciler de varmış..
·
Ellerinde
akıllı telefonlar, sosyal medyada beğeniler bekleyen, onu bunu beğenen, moda
diye yırtık pantolonları giyen, her bir
yerine dövme yaptırmayı düşünebilen bir gençlik kuşağı da mı varmış..
·
Her
bir haberde cinayetler, tecavüzler, yolsuzluklar mı duyulur olmuş...
·
Kadın
hakları, insan hakları, çocuk hakları... diye bir şeyler anlatmak isteyen,
çağırılarda bulunmayı isteyen insanlar da mı varmış...
·
Kart
üstüne kart alıp, kredilerin altında kamburu çıksa da sesi çıkamayan insanlar
da mı varmış...
·
Sokaklarının
çukurlarından hoplaya zıplaya ilerleyen komşular hep de ayni konuları mı
konuşurlarmış?
·
Suların
düzenli akmadığından, içme suyuna hasret kaldıklarından söz etmeye çalışanların
duyulmadığı kentler mi varmış?
·
Çöp,
çöp diye ortaya hep ayni konuları atan, devletten, belediyelerden yardım
bekleyen birileri de mi varmış?
·
Amaann,
o güzelim binalarda, pırıl, pırıl dairelerde oturan mutlu azınlıklar da mı
varmış...
·
Sokaklarda
bildiğimiz halkın içinde göze çarpan birileri başka komşu ülkelerden gelip de
yer kapmak mı istiyorlarmış...
·
Ne
bir ustalık, ne de bir çıraklık eğitimini doğru dürüst alamamış ama o mesleği
yapmak için uğraşanlar mı varmış?
·
Ülkenin
doğal zenginlikleri, varlıkları diye birileri bir şeyler anlatmaya kalksa
bunları hiç bilmeyen, anlamayan koca, koca yığınlar mı varmış...
·
Temel
yurttaşlık bilgileri, hak, hukuk, devlet, demokrasi, adalet ... falan sözlerini
kulaktan duyup bir türlü anlayamayan, kavrayamayan milyonlar mı varmış...
·
Çökmelerle,
üstüne geçirmelerle, el koymalarla birilerinin nelere sahip olduklarını,
böylesi haberleri duyduklarında neyin nasıl olduğunu, ortada dönen paraları
anlayamayan, kavramaları mümkün olmayan on milyonlar mı varmış...
·
Mahallelerinde
kendisine öğretilenleri yıllarca ezberleye, ezberleye düşünmeden, eleştirmeden
yaşayıp giden ve kendilerine söylenilen her yalana inanan on milyonlar mı
varmış....
·
Vatan,
millet Sakarya... denilen ama içi pek de kavranılamayan coşkulu, iman dolu
büyük kahramanlıklar heveslisi vurma, kırma sporlarını çok seven milyonlar da
mı varmış...
·
Olsun!
·
Hiç
fark etmez!
·
Güzelim
Türkiye'm kendi, kendine yine de ayakta durmaya çalışıyor...
·
Nasıl
olsa mutlu azınlıklar kaptıkları yerlerde tatlı, tatlı ve sorunsuz, güle oynaya
yaşayabiliyorlar.
·
Öyle
"sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, şans eşitliği, hak, hukuk..."
demenin ne yeri kalmış, ne de kıymeti, ne de söyleyeni, ne de sahip çıkanı...
·
Belki
oralarda bir yerlerde birileri soruyor da olabilir: "böyle gelmiş, böyle
mi gidecek?"
·
Olsun,
sağlık olsun, bu da geçer....
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 12.08.2021, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: