FESTİVAL 2018
Festivaller,
şenlikler üzerine:
Bu FESTİVALLER nasıl yapılıyor?
·
Madem "uluslar+arası" adını kullanmak hoşunuza gidiyor, tamam...
·
zaman bu ünvana sahip festivaller nerede var, nasıl organize
ediliyor, düzeyleri nasıl, kimler görev alabiliyor, hedef kitleleri kimler,
kimler destekliyor....
·
İnsan bir bakar değil mi?
·
Bavul turizmine kapılmadan, yerinde gerçek bir gözlem yapılır...
·
Türkiye (Kuşadası) artık bazı konulardan ya elini ayağını çekmeli,
ya da doğru dürüst yapmalı.
·
Özel olarak insanların (memleketimin halkının) zevklerinin, bilinç
ve kültürel düzeyinin düşürülmesi için bir PROGRAM var da ona uyuluyor gibi...
·
Yazık!
·
Bu son yıllarda yetişen kuşaklara bir bakın, nasıl bir kültüre,
beğeniye sahipler?
·
Sokaklarda dolaşırken neler hissettiğinizi, neler ile
karşılaştığınızı bir açıkça düşünün...
·
Tabii bazıları için hava hoş olabilir.
·
Onlar ellerindeki güçleri ile durumları ile kendi çocuklarını
koruyup, onlara en iyi imkanları verebilirler.
·
Bunu düşünenler, yönetimin ve de etki gücünün başında olanlar,
halka pek karışmayanlar çok doğru yolda olabilirler.
·
Haklıdırlar da ilk bakışta...
·
Öyle sanılıyor olabilir.
·
Ama hepsinin bir "kayıkta" yol aldıklarını unutmasınlar.
·
Yani "adanın yolları" ne ise, nasıl ise "bu
yoldan" herkes geçmektedir. İster Anadol'a bin, istersen Mercedes'e...
·
Yolda yaya yürüyecek olsan, bir düşün, herkesin başına gelen senin
de başına gelebilir.
·
Şenliklerle insanları toplayıp, geniş bir kargaşa içerisinde ve de
düzensizce yapılan "bi şey"ler artık çağın çok çok gerisinde kaldı.
·
Çok iyi planlanmamış, her bir detayı cevaplandırılmamış, şeffaf ve
hesap verilebilir projelerin adıdır artık çağımızın
"organizasyon"ları.
·
İster devlet parası kullanın, ister belediyelerin ya da
sponsorların paralarını kullanın.
·
Sizden bir "değerlendirme" bekleyecek kurumlar olmalıdır.
·
Bir "hesap" verilecek "tarafsız" kurum ve kuruluşlar olmalıdır.
·
İşin beğenisini sadece benim "HALKIM"a bırakırsanız,
zaten en büyük hatayı burada yapmış olursunuz.
·
Türkiye (Kuşadası) kendisine daha iyi sahip çıkacak, dürüst, çalışkan
ve güvenilir insanlara muhtaçtır.
·
Kentleşme ve çağdaş kent kültürü ancak yıllar içerisinde kendini
bulur ve olgunlaşır.
·
Bunun ön koşulu ise o kentte yaşamak için bulunan kitlenin
"yerleşik" olmasıdır.
·
Kent içi göç alımı ne kadar devam ederse ve de
sosyo-kültürel-ekonomik düzeyleri düşük kitlelerin hiç bir planlama ve alt yapı
olmaksızın sürekli kente göçü devam ediyorsa, kentleşme sorunu gittikçe
artacaktır.
·
Yönetime gelmek isteyenlerin tüm düşünce ve planların küçük
(bireysel) rant-çıkar hesapları üzerinden yapılmasının ne denli yanlış
olduğunun da çok iyi anlatılması ve kavranması gerekir.
·
Bunun da zamanı çoktan gelmiştir.
·
Bu da sadece partizanlıkla, parti bakışlarıyla olacak bir durum
değildir.
·
Asıl olan bu "memleketi çağdaşlaştırma ruhu"na sahip olabilmektir.
·
Bunu konuşmak gerek, ufak tefek laflar, taşlara takılmadan.
·
Toplumda okuryazar, aydın, entelektüel, münevver... oranı ne kadar
az ve de var olanlar ne denli ürkek ve çekingen iseler "yol gösterici"
öncü bir ekip olarak onlardan yararlanabilmek çok zorlaşacaktır.
·
Ülkenin genel yapısı görüldüğü gibi her konuda kendisini
göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: