__ Ulusal Para ve Ekonomi
__
·
Son
günlerde TL çok değer yitirdi.
·
Bazı
KURUMLARIN kendi başına bağımsız olması ve bağımsız (özerk) karar vermesi
gerekirken bu mümkün olmadığı için Türk ekonomisi, banka sistemi kendini
denetleyemiyor ve dengeleyemiyor.
·
Merkez
bankası faizi yükseltmesi gerekirken yükseltemiyor: MB
·
Piyasaya
likide sunulan paranın (TL) belli bir süre sonra, denetlenerek bir plan
çerçevesinde geriye alınması gerekirken, bu yapılmadı.
·
Yabancı
paraya olan talebin ana nedeni de bu temelde.
·
İktidar
ile olan siyasi ilişkiler bağımsız olması gereken MB'nın çalışma ve görev
sorumluluğunu temelden etkiliyor.
·
Gelişmiş
ülkelerde MB en önemli özerk bir kurumdur.
·
Hem
tüm bankalar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde ve de denetlenmesinde görev
yaparken ülkenin ulusal para politikasının yönetiminden hem de yabancı paranın
ülke içindeki hareketliliğini belirler.
·
Bir
ülkede ulusal paranın satın alma değeri onun asıl gücünü belirler.
·
Ayrıca
diğer küresel değer ölçüsü de o paranın yurt dışındaki kabul gören değeridir.
·
Genelde
günümüzde DOLAR ve EURO üzerinden orantısal olarak yapılan hesaplamalarda TL
gittikçe değer yitirmektedir.
·
Bu
da alttan alta sürekli gelişen bir devalüasyon işaretidir.
·
Ülke
içindeki etki altında kalan kesimlere baktığımızda sıradan yurttaşların TL
olarak elde ettiği aylık ve gelirler artık esiksi gücünü gösteremiyor.
·
Borçlar
ve geri ödemeleri döviz üzerinden yapmak zorunda olan sanayiciler ve ticari
şirketler ise gittikçe daha da zorlanmaktadır.
·
Dövizin
artış göstermesi ile birlikte tüketim maddelerinde orantısal bir artış görülecektir
ki bu da doğrudan sıradan tüketicini sırtına ayrıca bir yük getirecektir.
·
Ekonominin
düzenli ve olumlu bir gelişim gösterememesi durumunda bankacılık ve finans
sektörü gittikçe daha da zorlanacaktır.
·
Kalıcı
ve yasal yollarla ülkeye getirilen yabancı para ise güven veren bir ortam
olursa artacaktır.
·
Ayrıca
yabancı finansörler ve yatırımcılar daha garantör politikalar isteyeceklerdir.
·
Gelen
dövizin yasal ve kalıcı olmasının yanı sıra ekonomiyi güçlendirecek ve üretimi
artıracak alanlara kaynak olması gerekecektir.
·
Dışarıdan
getirilen yabancı paranın, (dövizin) tüketim alanlarına ve de yüksek
borçlandırmayı gerektiren anlaşmalara aktarılması ise ulusal borç yükünü çok
daha artıracaktır.
·
Enflasyon
oranı tüketici değerlendirme istatistikleri ise gerçekten bilimsel verilerle ve
güven verici bir modelle hesaplanmalıdır.
·
Şu
an gerçek bir enflasyon oranını tam olarak görebilmek zor gibidir.
·
Özellikle
son haftaların gösterdiğine bakarsak faiz ve doları bir kargaşa yaşıyor.
·
Döviz
ve faizler aynı anda baskılanıyor.
·
Faizler
yükselmesin diye yapılan baskılar daha kötü etkiler getirmiştir.
·
Bu
nedenle de "gizli faiz" artışlarına gidilerek bir rahatlama
sağlanabilecektir.
·
Bankalar
birliği de bu durumda MB ile görüşmeler yaparak faizleri artırmak isteyecektir.
·
Faizleri
indirerek kredi artışları modeli ise hiç bir işe yaramamış gözükmektedir.
·
TL
tüm paralara karşı çok değer yitirdi.
·
Sanki
TL yere çakıldı.
·
Altın
fiyatları da buna paralel olarak yükseldi.
·
Borsa
ise çalkantılar yaşıyor, çökmeler bekleniyor.
·
Anlık
kararlar ve politik baskılar etkiler ekonomiyi gittikçe zor boğaza sokmaktadır.
·
Gerçekleri
görerek akılcı ve çağdaş kararlar alabilmenin zamanı çoktan gelmiştir.
·
Ekonomi
bu durumda iken sıradan yurttaşlar çok daha da derinlere düşmekte ve gittikçe
de psikolojik bir gerilime girmektedir., seslerini bile yükseltememektedirler.
·
Türkiye
ekonomisi gittikçe artan bir gerilimle patlamaya hazır bir bomba gibi küresel
piyasalarda yerini almıştır.
·
Birkaç
çok iş yapan büyük şirketlerin dışında tüm kesimler büyük endişeler
içerisindedir.
·
Sonuç
olarak şöyle toparlamak gerekir:
·
Paranın
kendisinden çok paranıza olan güven önemlidir uluslar arası piyasalarda.
·
Ekonominin,
finans politikalarının çok iyi planlanması ve programlanması gerekir.
·
Merkez
bankasının kendi görevlerini yerine getirmesi, sorumluluklarının bilincinde
çalışabilmesi için özerk, bağımsız çalışabilmesi sağlanmalıdır.
·
Tüm
bunları bir formüle dönüştürmek ister isek şunu söyleyebiliriz: Ülkenin çok
daha "çağdaş, demokratik ve uygar yöntemlerle" yönetilebilmesi acilen
sağlanmalıdır.
·
Bunu
söylemek ve buna inanmak için ülkeyi ve milletini seven bilime ve de demokrasiye
gerçek anlamlarıyla inanmış bir bakış açısına ihtiyacımız olacaktır....
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.08.07, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: