8 Mayıs 2020 Cuma

Normale Dönüşe Hazır Mıyız?

Normale Dönüşe Hazır Mıyız?
·        Pazarlar yeniden kurulacak.
·        AVM, pasajlar yeniden açılacak.
·        Okullar açılacak.
·        Halkın (?) yoğun isteği üzerine diye gösterilen gerekçelerin ardından önümüzdeki hafta "halk pazarları"nın açılmasına izin verilecek.
·        11 mayıs başlangıç tarihi ile tüm ülkede "pazarlar" açılacak.
·        Belediyeler kendi olanakları ve anlayışları çerçevesinde yiyecek ve giysi pazarlarında korunmalı yöntemler uygulayacak.
·        Nerede ne yapılır, görevli personel ne denli bu işi becerir, "halk" adını verdiğimiz kitle nasıl ve ne gibi yöntemlerle pazarda yönlendirilir?
·        Bu soruların şu an kafalarımızda yer ettiğini biliyoruz.
·        Çünkü birçok kentte, mahallede hiç bir önleyici mesafeye uyulmadığı, görevlilerin iyi bir denetim sağlayamadıklarını basından hep izliyoruz.
·        Bunların nasıl ve hangi önlem paketleri ile olabileceği konusunda bildiriler yayınlanıyor.
·        Bunun yanı sıra AVM adı verilen büyük alış veriş binaları, pasajlar da yeniden açılarak, sanki bir "normal yaşam"a dönülücek....
·        Oralarda da koruyucu önlemler uygulaması oluşturulacak.
·        Tüm ülkeler kendi halklarına böylesine bir normalleşme planları ile yaklaşmağa başladıklarında, doğal olarak da o halkın içinde çok farklı düşünceler ve gruplar oluşmaktadır.
·        Bir grup insan hemen sevinebilmekdedir.
·        Çünkü onlar "bekledikleri iyi gün"ler yaklaşıyor, diye düşünmektedirler.
·        Bir diğer grup ise çok daha (temkinli), dikkatli davranmak gerektiğini ve zamansız bir ferahlamanın çok daha ağır sonuçlarıyla geri döneceğini düşünmektedir.
·        Belki de bir bölüm insan duygularıyla, bir diğer bölüm ise akıl ve deneyimleriyle "karar" verebiliyor.
·        Bugünkü duruma bir bakar isek virüs tehlikesi geçti, salgın (epidemi) bitti, demek imkansız bir durum.
·        Birçok uzman ve araştırmacı kişilerin görüşleri içerisinde çok şüpheci ve dikkatli görüşler dikkati çekiyor.
·        Çok erken bir "normale dönüş" planlaması görülüyor!
·        Evet, şu son günlerde birçok Avrupa ülkesine de bir cesaret geldi ve önlemleri daraltmağa, kısıtlamaları kaldırmağa doğru bir eğilime girdiler.
·        Okulların açılması konuşuluyor.
·        Çarşı, pazar, dükkanlar ve de AVM açılışları üzerinde görüşmeler, tartışmalar, haberler duyuluyor.
·        Bu eğilimlere bakıldığında nelerin etken olabileceğini şöyle bir düşünelim:
-Hastalık tehlikesi azaldı.
-Salgının hızı zayıfladı.
-Yurttaşlar artık kendilerini çok iyi disipline ettiler, kurallara uyuyorlar.
-Halk artık sıkıldı ve panik dönemine yaklaşılıyor.
-Toplumun psiko-sosyal durumuna bir rahatlama getirmek gerekir.
-Küçük esnaf, dükkan sahipleri, pazarcılar... çok gelir yitirdi.
-Halk "normal bir yaşam olsun" özlemi içerisinde.
-Profesyonel sporlar, klüpler çok gelir yitirimine girdi, toplumu etkileyerek spor karşılaşmalarının olmasını istiyor.
-Büyük sermaye, yatırımcılar AVM kapatılmasının önüne geçerek, kendi kapitallerinin yeniden canlandırılmasını istiyor.
-Küresel olarak devletler arası sıralamada ülkenin daha başarılı olduğu imajı elde edilmeğe çalışılıyor.
-Virüs, hastalık ve salgın... konularında ülkemizin çok başarılı bir alt yapıya ve sağlık modeline sahip olduğu ispatlanılmağa çalışılıyor.
-Kriz yönetiminde "yönetici" durumunda olanların çok başarılı bir taktik uyguladıkları ve çok doğru yönettikleri algısı kabul ettirilmeğe çalışılıyor.
 -Salgın hastalıkla mücadele "hastalanan" da olacaktır, "ölümler" de olacaktır, biz büyük bir ülkeyiz, 83 milyonluk nüfusumuza göre bu elde edilen tablo normaldir.
-Bazı kent yönetimleri de kendilerinin çok başarılı ve halktan yana olduklarını kanıtlamak isteyerek, siyasal yatırım düşünce davranabilmektedir.
-
·        Bu gerekçelerin, etkenlerin her biri tek, tek önem taşımış olabilir.
·        Az ya da çok kendi içlerinde etki sağlamış olabilirler.
·        Karşılıklı olarak birbirlerini etkilemiş, tetiklemiş nedenler var sayılabilir.
·        Asıl "ana soru" da şurada yatıyor:
·        "Tamam mı devam mı?"
·        Bunu sorduğumuzda iki tür farklı düşünce ortaya çıkar:
        a)-Yani çok dikkatli olarak, kurallara ve kısıtlamalara çok önem vererek daha daha da uzun bir epidemi dönemini var sayarak "çekinceli-kuşkucu" bir strateji uygulayalım.
    Daha çok hasta ve ölüm olmasın! (Skeptic bakış)
    b)-Bugüne değin edindiğimiz deneyimler bize yeterlidir.
      Uygulamalarımız ve yöntemlerimiz doğrudur.
      Epidemi denetim altındadır.
      Normal yaşama daha hızlı geçmeğe hazırız!
·        Bugünlerin bizi en çok etkileyen düşünceleri bunlardır sanırım.
·        Yurttaşlar artık haftalardır virüs ve hastalık, salgın... konularında uzmanları dinleye, dinleye birçok konuda bilgi sahibi oldular.
·        Günlük yaşamdaki önlem ve kurallar, kısıtlamalar ile de çok deneyim kazandılar, yaşadılar, gördüler.
·        Siyasi olarak düşünüp, partizanlık tipi şekillenen düşüncelerle tarafgar davrananlar da çok olacaktır. Onlar için asıl bakış açısı ve etken, sadece kendi siyasal çizgileri ve partileridir.
·        Birey olarak bu durumda yapabileceğimiz bir şey yok gibi gözüküyor.
·        Günlük konuşmalarda bizleri kurtaran söz kalıplarını kullanıp, işin içinden çıkacağız:
-Yapsınlar, bakalım, görelim!
-Allah büyük!
-Her şey olacağına varır!
-Napalım, elimiz, kolumuz bağlı!
-Sağlık olsun! Ne diyelim!
-Allah devletimizden, büyüklerimizden razı olsun!
-Derdi veren, derman da verir!
-
·        Yeni bir dönüm noktasına gelinmek üzere olduğumuzu görerek aklıma gelenleri yazdım.
·        Evet, bu ilk akla gelenlerin ne denli doğru ve gerçek olduğunu bize zaman gösterecek.
·        Yazılarımı sabırla sonuna değin okuyan kişilere de burada teşekkür ederim.
·        Sağlıklı, huzurlu ve mutlu olunabilecek günlere kavuşmak dileklerimi sunuyorum.
   
    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
    2020.05.08, MŞ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: