Kurallara Uymak Zorundayız.

              Kurallara UYMAK Zorundayız

§        Kriz ve "seferberlik" durumu, "olağan üstü" koşullar o ülke için, o bölge için yeniden bir yapılanma ve kendini koruma dönemi olarak görülmelidir.

§        Önlemler için getirilen uygulamalar ve öneriler ile uyulması zorunlu olan yasakları birbirinden ayırarak düşünmek gerekir.

§        Uygulamalar ve öneriler daha çok bir özendirme ve kanalize etme durumudur.

§        Yasaklarda ise uyma zorunluluğu vardır.

§        Yasaklara uyulmaması durumunda cezalarla karşılaşırsınız.

§        Bir kural koydunuz diyelim, bunun bir gerekçesi ve uygulamadaki çerçevesi olacaktır.

§        Kimler, nerede, nasıl... bu kurala uymak durumundadır?

§        Peki ya uymazlarsa?

§        Ne olacak?

§        Uymayanları kim denetleyecek, kimler görevlendirilecek?

§        Uymayanlara hangi yaptırımlar uygulanacak, ne gibi cezalar verilecek?

§        Yasaklara bir defa uymamakla bir şey olmaz, mu diyorsunuz?

§        Devletin ve kurumların aldığı kararların, önlemleri uygulanması gerekir ki tüm insanlar korunabilsin.

§        Bunun için de sadece "gönüllülük" rica etmek ... yetmez.

§        Karar verildiğinde denetlemeler de yapılması gerekir.

§        GÖREVLİLER göz yumarlar ise ve de kurallara uymamanın bir yaptırımı yoksa (ceza) hiç bir işe yaramaz.

§        Halk dediğimiz koca kalabalıklar buna uymaz!

§        Çünkü onların algı durumları ve öz bilinçleri o toplumda "kendi" asıl menfaatlerini kurtarmaktan yana gelişmiştir.

§        Kurallara uymayanların haklı olduğunu anlatmak için dil döken, çene patlatan insanlar dolu sosyal medyada.

§        Ne yazık ki "halk" çok yetersiz bilinç düzeyine sahip.

§        Sorunlara karşı gösterdikleri tepkiler genelde sadece "duygusal" oluyor.

§        Bir yerlerde "kuralları delenler" ile ilgili bir haber, duyuru olsa hemen onun altına o kişileri savunan yazılar yazmağa başlıyorlar: "Ama, o ne yapsın, mecbur ............"

§        Bugün için bir SALGINA KARŞI KORUNMA durumu var mı?

§        Var!

§        Alınması gereken önlemler belirlenmiş mi?

§        Belirlenmiş.

§        Devlet bazı yasakları getirmiş mi?

§        Belediyeler bazı yasakları getirmiş mi?

§        Evet, diyorsanız, bu sadece bir ilk adımdır.

§        Bundan sonra o koyduğunuz yasakların takibini yapmalısınız?

§        Neler yasak?

§        Bu yasağa uymayanlara verilecek cezalar nedir?

§        Çok açık bir biçimde bunların duyurulması ve bildirilmesi, izlenmesi gerekir.

§        Bu kriz döneminde bunu yapmak zorunda olan devlet baskıcı ve totaliter olarak adlandırılamaz.

§        Tam tersine güvenilir ve güçlü bir devlet böylesine acil kararları alır ve önler.

§        Çünkü şu an olağan üstü bir durum vardır.

§        Salgın hastalık gittikce yayılmaktadır.

§        Bir biyolojik varlığa karşı, virüse savaş vardır.

§        Devlet çok daha güçlü olma durumundadır.

§        Hem kendi yurttaşlarına, hem de dünya insanlığına karlı bu bir sorumluluk ve görevdir.

§        Hiç kimsenin de kızma hakkı yoktur.

§        Belediyeler ve devlet kurumları halkın sağlığını korumak için en önemli ve en acil kararları alacaktır ve uygulayacaktır.

§        Yurttaşlar da, ama her grup ve her sınıf insan bunlara uymak zorundadır.

§        Bu konuda bir hoş görü, bir ayrımcılık beklenilmez.

§        Şu an için elimizde açık ve net bir "yasaklar" listesi yok.

§        Her gün yeni eklemeler yapılmakda...

§        Bu da işi zorlaştırıyor, açık bir kavrayış getirmiyor...

§        Bir görüş olarak şunu sunmuş olan da var:

- (Konulan kuralların caydırıcı olması açısından ceza gereklidir. Ancak çok mecbur kalmadıkça PARA CEZASINA karşıyım. İşin kolayına kaçıp devlete para kazandırmanın en kolay yolu. Millet zaten aç, yiyecek ekmeği yok, üstüne para cezası. Yok böyle bir şey.)
(Onu evde tutacak önlemleri almak sosyal devletin görevidir. Babasıyla işine giden delikanlıya da ceza kesildi. Bir ceza vermek istiyorsan bu kişileri al tecrit edilebilen bir yerde tut, ertesi sabah evine gönder. Bak bakalım bir daha sokağa çıkıyor mu.)

§        Bu en etkili ceza biçimi diğer uygar ülkelerde de böyledir.

§        Halk ancak bu tür yaptırımlardan etkilenir.

§        0 insanları alıp, bir yere hapsetmek ise pek de akılcı değildir.

§        Orada yine salgın tehlikesi bir kez "daha artacaktır", birbirlerine virüs bulaştırabileceklerdir.

§        Kesilen cezaların, paraların ise devlete gitmesinin dışında önerilecek olan model şu olabilir:

§        -Ceza paraları bir fonda toplanır ve oradan da yine "salgınla savaş"da kullanılır.

§        Bu fon sağlık bakanlığında şeffaf bir biçimde tutulabilir.

§        "Millet, aç, parası yok" sözü ise popülizmdir.

§        Bunun yerine sosyal devlet ve sosyal belediyeciliğin bu alt gelir düzeyindeki yurttaşlara destek yardımları yapmasını istemek gerekir.

§        Bu da son günlerde yapılmaktadır.

§        Halkcılık demek "kural tanımazlık" ve "ilkesizlik" demek olmamalıdır.

§        Onları "hoş görmek", "ayrımcılık" yapmak değildir.

§        Tam tersine alt gelir düzeyindeki yurttaşlara hem "eğitim yardımı" hem de "sosyal hakları" temin edebilmek olmalıdır.

§        Sosyal adaleti istemek ise zaten gereklidir ve anayasal da bir görevdir. TC-Anayasası)

§        Cezaların verilmesinin kaynağı,olan yasalar ve maddeleri ise açıkca bellidir.

§        Eksik olan bu maddelerin daha iyi duyurulmasında olabilir.

§        Yurttaşın kurallara uymasını kabul etmemek ve ayrı ayrı kategorilerde onları gruplayarak, haklı görebilmek ise ilkesel olarak da yanlıştır.

§        Şu an küresel olarak da bir olağan dışı koşulların yaşandığı dönemde caydırıcı kurallar ve kısıtlamalar ve bunların yaptırımları "salgınla mücadelede" çok gereklidir.

§        Bu da zaten gelişmiş ülkelerde de yapılmaktadır.

§        Bizim gibi ülkelerde ise en büyük eksiklik örgün eğitim sistemindeki eksiklikler, yanlışlar ve gereksiz içeriklerdir. Bir hayal de olsa çok daha bilinçli ve donanımlı yurttaşlar yetiştirebilmeyi hedeflemeliyiz.

§        Bu yazımı okuyan, bu konuya düşünce üreten arkadaşlara çok teşekkür ederim. 

§        İnanıyorum ki Türkiye gelecek günlerde çok daha sıkı ve ciddi kurallar alacaktır ve yaptırımlar uygulayacaktır.

§        Sokağa çıkma kısıtlamaları arttırılacak ve maske kullanımı bir zorunluk haline getirilecektir.

§        Sosyal mesafe (bence en az 2 metre) hem açık alanda hem de kapalı bölgelerde zorunlu bir korunma yöntemi olacaktır.

§        Halkın kurallara uymadığı gözlendikce de cezalar getirilecek ve uygulanacaktır.

§        Zamana karşı bir savaş, görünmeyen varlıklara karşı bir savaş ancak birlikte doğru ve bilinçli davranırsak kazanılacaktır.

§        Huzur dolu, sağlıklı günler diliyorum...

    

Saygılarımla...

     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

     2020.03.29, 15:00, MŞ.