21 Mart 2020 Cumartesi

Koronavirüs'den Kaynaklanan Ölüm Vakaları

    Koronavirüs'den Kaynaklanan Ölüm Vakaları
§        Salgın hastalıkların olduğu dönemler, kriz dönemleridir ve de kamu, devlet yeni ve günün koşullarına göre önlem almak zorundadır.
§        Aldığı karar ve yasal değişiklikler olabilir.
§        Bir seferberlik yasası oluşturulabilir.
§        Bir özgürlük, bir hak olarak baktığınızda bilgi edinme hakkı ve bilgilere ulaşabilme özgürlüğü vardır doğal olarak.
§        Bu hak ve özgürlükler normal dönemler için geçerlidir, diye düşünülebilir.
§        O zaman şunu düşünmeliyiz:
    -Yeni bir düzenleme ile bu bilgilendirme hak ve özgürlüğünü kısıtlamış mıdır ya da engellemiş midir?
§        Bunun da normal koşullarda yazılı olarak bir devlet prosedürü içerisinde yayınlanması ve duyurulması gerekir.
§        Bu anlamda da kimler ne hak ve özgürlükleri artık eskisi gibi kullanamaz?
§        Sınırlandırmalar nelerdir?
§        Her hangi bir yerden Koronavirüs'ün neden olduğu bir ölüm haberini duyduğunuzda nasıl davranmalısınız?
§        İlk olarak şunu düşünmek gerekir:
§        Bu bilgi, bu gelen haber doğru mudur, resmi bir teyit (doğrulama) var mıdır?
§        Sizin bu bilgiyi diğer kişilere, basına ya da internet üzerindeki sosyal medya kaynaklarına iletmeğe hakkınız var mıdır?
§        İlk adımda dört grup insan düşünülmelidir:
§        1-Resmi görevliler 2-Basın kartı olan gazeteciler 3-Sıradan yurttaşlar 4-Diğer ülke yurttaşlığını taşıyanlar.
§        Eğer, Koronavirüs'ün neden olduğu bir ölüm haberini sorguluyor isek, görevli ve yetkili, sorumlu olan kurum ve kişiler bellidir:
§        Sağlık bakanlığı, ilk sağlık müdürlüğü.... Bunlar bu duyuruları yapabilirler.
§        Ancak, devletin o anki uygulamaları ve kriz yönetim politikası gereği bu haber verme hakkı ve sorumluluğu kısıtlanmış ya da engellenmiş olabilir.
§        Sıradan yurttaşların verdiği, duyurduğu bilgiler ise pek de önemli değildir ve dikkate de alınmamalıdır.
§        Eğer hükümet "kriz yönetimi" içerisinde bir karar almışsa, bu tür kişisel duyurular "kışkırtma ve halkı yanlış yönlendirme" olarak da değerlendirilebilir.
§        Özel, ya da resmi hastane ve sağlık kurumları ise sadece oranın "başhekimi"nin bilgisi ve eğilimi yönünde davranmalıdır. Bu kişiler de yine bir ölüm vakasını kendi girişimleri ve sorumlulukları ile halka duyurmamalıdır. Tartışma yaratmamalıdırlar.
§        Basın özgürlüğü kavramı esasında daha genel bir kavram olan düşünce özgürlüğünün medya alanındaki yansımasıdır. *
§        Bu kavram insanların haber alma özgürlüğü ile de birleşince çift taraflı bir etkiyle hem düşünceyi açıklama hem de açıklanan düşünceye ulaşabilme özgürlüğünü oluşturmaktadır. *
§        Esasında düşünceye ulaşabilme veya daha genel adı ile "haber alma özgürlüğü"nün sağlanması öncelikle medyanın kitlelere ulaşabilmesinin sınırlandırılması sonucunu doğuracak etkilerin bertaraf edilmesiyle sağlanabileceğinden, dolaylı olarak basın özgürlüğünün de ""ana esasını" oluşturmaktadır. *
§        Basın kartlı, çalışır durumdaki basın mensupları ise böylesine Koronavirüs'e bağlı ölüm vakasını duyduklarında kesinlikle bir "resmi, yetkili kurum ve kişilerden" yazılı belge almalıdırlar ki daha sonra birçok yasal sıkıntılarla karşılaşmasınlar.
§        Basın özgürlüğü, bilgi ve haberleri serbestce duyurma ve yayınlama hakkı genel olarak demokratik bir hak olarak görülse de demokratik yönetimli ülkelerde "normal" dönemler" için geçerlidir.
§        Kriz dönemlerinde devlet halkı, halkın sağlığını ve güvenliğini, ulusal çıkarları korumak ve gözetmekle yükümlü olduğu için bazı özgürlükler yine "yasal olarak, gerekçeleri gösterilerek" ve alınan "hükümet kararları" olarak kısıtlanabilir.
§        Sıradan insanlar, halk genelde büyük bir çoğunlukla zaten ne zaman normal, ne zaman bir kriz dönemini yaşıyoruz, bunların sınırları ve yapısallığı nedir... gibi hassasiyetleri algılayamazlar ve de duygusal, kişisel davranırlar, ileri-geri sözler kullanıp, uygun ya da uygun olmayan davranışlarda bulunabilirler.
§        Tüm yukarıdaki açıklamalardan sonra şunu istemeli ve beklemeliyiz:
§        Devlet kendi kurum ve yetkilileri ile çok açık bir bilgilendirme ortamı sağlamalıdır.
§        Hiç bir şüpheye, hiç bir endişeye gerek kalmayacak bir biçimde ve de çok şeffaf olarak düzenli ve güncel "bilgi akışı" sağlanmalıdır.
§        Bunu da devlet, hükümet ya kendi yapabilir yada bir üst görevdeki sağlık kuruluşuna, enstitüye verebilir. Örneğin Berlin'deki Robert Koch enstitüsü gibi...
§        Sadece bakanın bir açıklaması ve gazete haberleri ile olmaz.
§        Her an herkesin "açıkca" ve "kolaylıkla ulaşabileceği" "güncel" bir "bilgi akış adresi" olmalıdır.
§        Bu da bir internet sitesinde bir adres biçiminde olur.
§        Sağlık bakanlığının resmi sayfasında çeşitli bilgiler devamlı yayınlanıyor ise de daha açık ve hemen anlaşılır bir tek adres yararlı olur.
§        Şu an Türkiye'de böylesine "tek, güncel, güvenilir, resmi bilgileri içeren, devamlı yenilenen" tek bir internet adresi var mı, bilmiyorum.
§        İlk akla gelen soruları ayrıntılarını da gözeterek bir bütünlük içerisinde sunmağa çalıştım.
§        Şu anki düşüncelerimi sizlere sunuyorum.
    
     Saygılarımla...
     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.03.20, 19.15, MŞ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: