NEDEN OKUMAZLAR?
. "FİKİR YAZILARINI" NEDEN OKUMAZLAR?
Neden ciddi yazıları, fikir yazılarını okumazlar?
Çok
genel bir durum ama birçok kişi, öğretim düzeyi ne olursa olsun uzun ve ciddi
yazıları okumamaktadır.
Ciddi ve fikir
yazılarının okunmama nedenleri oldukça çeşitli ve karmaşık bir yapıya sahiptir.
Sosyal
medya ve akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte insanların "dikkat
süreleri" kısaldı.
Ciddi ve fikir yazılarında kullanılan dil ve kavramlar
genellikle daha karmaşık ve akademik olabilir; bu dili de bazıları
anlayamayabilir.
Kısa
ve öz içerikler, "anlık tatmin" arayışı, ciddi ve uzun metinlerin
okunmasını zorlaştırıyor.
Bu durum, okuyucunun
düzeyini aşması durumunda metinden uzaklaşmasına neden olabilir
Günümüzde
insanlar çok yoğun bir tempoda yaşıyor.
İş,
aile ve sosyal hayat gibi birçok sorumluluk peş peşe sıralanınca okumaya
ayıracak zaman kısıtlanıyor.
Sosyal medyada ilgi çekici ve tıklama sayısını artıracak
başlıklar kullanılıyor.
Böyle
olunca içeriğin kalitesinden yerine "dikkat çekmeye" yönelik bir
yaklaşımlar ilgi görüyor.
İnternet sayesinde bilgiye
ulaşmak çok kolaylaştı denilse bile doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak zahmet
ister.
Çocukluktan
itibaren okuma alışkanlığı kazanamayan bireyler, yetişkinlikte de bu alışkanlığı
edinmekte zorlanabiliyor, okumak istemiyorlar.
Öğrenme merakı, inceleme ve araştırma alışkanlığı olmayan
kişilerin entelektüel düzeyleri de gelişmemektedir; bu nedenle de okumayı ve
öğrenmeyi ciddiye almamaktadırlar.
Belki
de kendilerinden daha başarılı, düzeyi yüksek kişilere karşı onları umursamama
duygusunu taşımaktadırlar.
Günlük yaşamda insanlar sıkıntılarından uzaklaşmak ve eğlenmek
için daha çok vakit ayırıyor.
Ciddi
ve fikir yazıları ise genellikle eğlenceli olarak algılanmıyor.; onun yerine
fotoğraflar ve videolar tercih ediliyor.
Bu
durumun böyle devam etmesinin sonuçları olacaktır:
Ciddi ve fikir
yazılarını okumayan bireyler, farklı bakış açılarıyla karşılaşma ve bilgi
birikimlerini artırma fırsatını kaçırırlar.
Fikir
yazıları, farklı düşünceleri ve argümanları değerlendirerek "eleştirel
düşünme" becerilerinin gelişmesine katkı sağlar; bunu yapamayan kişilerde
analitik düşünce gelişmez.
Bu becerinin zayıflaması, bireylerin olaylara farklı
perspektiflerden bakmasını "engelleyebilir".
Bu
durum, genel bir toplumsal bilinç düzeyini "olumsuz" etkileyebilir.
Farklı görüşlere "açık olmamak" ve yalnızca "kendi
inandığı" şeyleri okumak, toplumsal kutuplaşmayı artırabilir.
Bir toplumun
gelişmişlik düzeyi bireylerinin "okuma alışkanlıklarına" ve "okunulanların
niteliğine" de çok yakından bağlıdır.
. Burada genel bir değerlendirme yapılmıştır.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2025.01.11, MŞ.
. (Kişisel araştırma ve değerlendirme
yazım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: