27 Haziran 2025 Cuma

KAYYUM

  KILIÇDAROĞLU ve KAYYUM TARTIŞMASI

.  Kurultay Süreci ve Yargıya Taşınan Anlaşmazlıklar:

Türkiye'deki siyasi gündemde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile ilgili önemli tartışmalar devam ediyor.

Partinin genel başkanlığına kayyum atanması iddiaları, siyaset çevrelerinde ve kamuoyunda geniş yankı buldu.

Bu tür bir gelişme, siyasi partilerin iç işleyişine müdahale olarak algılandığı için çeşitli tepkilere yol açıyor.

CHP Genel Başkanlığı'na kayyum atanması yönündeki söylemler, özellikle partinin mevcut yönetimine karşı çıkan çevrelerden dile getiriliyor.

Bu iddiaların arka planında, partinin iç dinamikleri, genel seçimlerde alınan sonuçlar ve geleceğe yönelik stratejiler gibi konuların etkili olduğu düşünülüyor.

Kayyum atanması, yasal süreçler gerektiren ve genellikle ciddi anlaşmazlıklar veya yasal usulsüzlükler durumunda gündeme gelen bir durumdur.

Ancak bu tür bir adımın atılması, CHP'nin kurumsal yapısına ve demokratik işleyişine yönelik bir müdahale olarak yorumlanabilir.

Kayyum konusu nasıl oldu da gündeme geldi?

CHP'ye kayyum atanması iddiaları, özellikle 38. Olağan Kurultay'ın ardından parti içindeki tartışmalar ve hukuki süreçlerle gündeme geldi.

Bu konunun ortaya çıkışında birkaç temel etken bulunuyor:

Kurultay Süreci ve Yargıya Taşınan Anlaşmazlıklar

CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine Özgür Özel genel başkan seçilmişti.

Ancak bu kurultay sürecine ilişkin bazı “itirazlar ve usulsüzlük iddiaları” ortaya atıldı.

Özellikle kurultayın "mutlak butlan" (yok hükmünde sayılması) kararıyla iptal edilmesi talebiyle dava açılması, kayyum tartışmalarının fitilini ateşledi.

Bu tür davaların temel amacı, kurultayda alınan “kararların ve seçimin geçerliliğini” sorgulamaktır.

Dava sürecinin başlamasıyla birlikte, özellikle sosyal medya üzerinden "CHP'ye kayyum atanacak" şeklinde iddialar yayılmaya başladı.

Bu iddiaların, parti içindeki “muhalif kesimler” ve “siyasi rakipler” tarafından ortaya atıldığı düşünülüyor.

Hatta dönemin “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi” (DMM) bile bu iddiaları "manipülasyon" olarak nitelendirip yalanlamıştı.

Özgür Özel'in Açıklamaları ve Olağanüstü Kurultay Kararı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyum atanması iddialarının ciddiye alınması gerektiğini belirterek, partiyi bu tür bir “müdahaleye karşı” koruma amacıyla bazı adımlar attı.

Özellikle Ekrem İmamoğlu'nun da dahil olduğu "oylamaya hile karıştırma" soruşturması gibi paralel süreçlerin de gündeme gelmesiyle Özel, parti yönetimine kayyum atanması ihtimaline karşı olağanüstü kurultay kararı aldığını duyurdu.

Özel'in bu hamlesi, parti içindeki “iradenin tazelenmesi” ve olası bir kayyum atamasının “önüne geçilmesi” amacı taşıyordu.

Özel, "Atatürk'ün partisine kayyum atatmadan yola devam ediyoruz" diyerek bu konudaki kararlılığını vurguladı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tutumu

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da kayyum tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, "Partiyi kayyuma teslim etmem" ifadesini kullanarak, kendisinin görevi kabul etmemesi durumunda “kayyum riskinin” ortaya çıkabileceğini ima etti.

Bu açıklamalar, parti içinde farklı yorumlara neden oldu ve Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlık koltuğuna dönme isteği olup olmadığı konusunda “spekülasyonları” artırdı.

Sonuç olarak, kayyum konusu CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın hukuki geçerliliği üzerine açılan davalar, bu davalarla ilgili ortaya atılan sosyal medya iddiaları ve parti içindeki liderlik mücadelesi gibi faktörlerin birleşimiyle gündeme gelmiştir.

Hukuki süreçlerin devam etmesi ve parti içi tartışmaların sürmesi, bu konunun sıcaklığını korumasına neden oluyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rolü

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu süreçteki rolü de merak konusu.

Kılıçdaroğlu'nun parti içinde yeniden “etkin bir pozisyon” arayışı içinde olduğu ve parti liderliğine yönelik iddialarının devam ettiği belirtiliyor.

Özellikle yerel seçimlerin ardından parti içindeki değişim rüzgarları ve liderlik tartışmaları daha da alevlenmiş durumda.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları ve siyasi hamleleri, parti içindeki dengeleri ve gelecekteki “liderlik mücadelesini etkileme” potansiyeli taşıyor.

Türk halkının bu gelişmelere ve özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi pozisyonuna yönelik farklı görüşleri bulunuyor.

Bazı kesimler, kayyum iddialarını CHP'ye yönelik bir dış müdahale olarak görürken, bazıları ise partinin “iç hesaplaşmalarının bir sonucu” olarak değerlendiriyor.

Kılıçdaroğlu'nun “yeniden genel başkanlık koltuğuna oturması” ihtimali ise kamuoyunda farklı tepkilere neden oluyor.

Destekleyenlerin yanı sıra, parti içinde köklü bir değişimin gerektiğini düşünenler ve yeni bir liderlik arayışında olanlar da bulunuyor.

Bu süreçte CHP'nin içinden ve dışından gelen açıklamalar, partinin gelecekteki yol haritasını ve Türk siyasetindeki konumunu belirlemede etkili olacak.

Özetle, açıkça anlaşılıyor ki CHP parti başkanlığına kayyum atamak istiyorlar.

Bu açıkça bir chp karşıtı girişimdir.

Kılıçdaroğlu da kendine bir pay çıkarmak ve partinin başına geçmek istiyor.

Türk halkı ise gittikçe artan bir hızla tüm bunlara ve Kılıçdaroğlu'na karşı duruyor, istemiyor.

Gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği ise önümüzdeki günlerde netleşecek.

. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 2025.06.27, Mff.

. (Araştırma ve incelemeye dayanan değerlendirme yazım.)

**************************************************************************



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: