UMUTSUZLUĞA KAPILMADAN İLERLEMELİYİZ
.
UMUTSUZLUĞA KAPILMADAN İLERLEMELİYİZ
Yaşamın inişleri ve çıkışları olabilir ve bazen
kendimizi umutsuz hissetmemiz çok doğaldır.
Ama bu hissin üstesinden gelmek ve yeniden
umutlanmak mümkün.
Sakın umudunu kesme, ama boş da oturma.
Başarıya ulaşmak zaman alabilir, ancak pes etmezsen
sonunda hedeflerine ulaşabilirsin.
Umutsuzluğa kapılmanın ve eylemsiz kalmanın
üstesinden gelmek için bazı girişimlerimiz olmalıdır.
Her birimiz ülkemizin geleceği için sorumluluk
taşıyoruz.
Umudumuzu kaybetmeden, birlik ve beraberlik içinde
çalışarak, Türkiye'yi daha güçlü ve kalkınmış bir ülke durumuna getirebiliriz.
Umutsuzluğun üstesinden gelmek istemeliyiz.
Eylemsizliğin üstesinden gelmek için yararlı şeyler
yapmalısın.
Kendine
hedefler belirle, incelemeler, araştırmalar yap.
Hedeflerine ulaşmak için bir plan oluştur.
Planın adımlarını küçük parçalara ayır ve her bir
adım için bir zaman çizelgesi belirle.
Ertelemeye karşı koy ve düzenli olarak çalış,
düşün, fikir oluştur ve yazılar hazırla.
Kendine karşı da sabırlı ol ve iyileşme sürecine
güven.
İleride çok daha iyi günlerin olacağına, her
gelecek gün biraz daha iyi hissedeceğine inan.
Ülkemizin geleceği için umudu kaybetmemek çok
önemlidir.
Tarihimiz boyunca birçok zorlukla karşılaştık ancak
her zaman birlik ve beraberlik içinde bu zorlukların üstesinden geldik.
Tarihimizden,
Türk Kurtuluş Savaşı'ndan ilham almalıyız.
Geçmişte yaşadığımız zorlukları ve bunları nasıl
aştığımızı hatırlayalım.
Kurtuluş Savaşı'ndaki azmimiz, Çanakkale'deki
direncimiz bize ilham kaynağı olabilir.
Farklı düşüncelere sahip olsak da, ortak paydamız
Türkiye Cumhuriyeti ve onun değerleri olmalıdır.
Birlikte hareket ederek, sorunların üstesinden daha
kolay gelebiliriz.
Geleceğimizin teminatı bilinçli, kendini iyi
eğitmiş, geliştirmiş, donanımlı kuşaklardır.
Doğru ve gerçek bilgiye ulaşmaya, kendimizi
geliştirmeye devam edelim.
Ülkemizin kalkınması için çalışmaya, üretmeye,
değer yaratmaya devam etmeliyiz.
Her birimizin katkısı, ülkemizin daha güçlü bir
geleceğe sahip olmasını sağlayacaktır.
Girişimcilik, ülkemizin ekonomisini güçlendirecek
ve yeni iş imkanları yaratacaktır.
Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir ülke bırakmak
için doğamızı korumalıyız.
Çevre bilincini artırmalı, doğal kaynaklarımızı
verimli kullanmalıyız.
Umudumuzu koruyarak, daha iyi bir gelecek için
mücadele etmeye devam edelim.
Ülkemizi zor durumundan kurtulmak için Atatürk'ün
gösterdiği hedeflere yönelmeliyiz.
Kesinlikle, ülkemizin içinde bulunduğu zor durumdan
çıkış Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedeflere yönelmekle olasıdır.
Atatürk'ün vizyonu, Türkiye'nin bağımsızlığını,
egemenliğini ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasını içeriyordu.
Bu hedeflere ulaşmak için izlememiz gereken bazı
adımlar ve üzerimize düşen görevler vardır:
- Tam Bağımsızlık: Atatürk'ün en önemli hedeflerinden biri, Türkiye'nin
"tam bağımsızlığını" sağlamaktı.
Bu, yalnızca siyasi bağımsızlık değil, aynı zamanda
ekonomik, kültürel ve teknolojik bağımsızlığı da içerir.
Ülkemizin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için,
"milli ekonomik" bağımsızlığımızı sağlamalıyız.
Teknolojik alanda ilerlemeli ve kültürel
kimliğimizi korumalıyız.
- Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Millete Ait Olması: Atatürk, egemenliğin
kayıtsız şartsız millete ait olduğunu vurgulamıştır.
Bunu sağlamak için çabalamak ve bilinçli olabilmek
gereklidir.
Bu, ayni zamanda demokrasinin ve ulusal iradenin
önemini açıklar.
Ülkemizin zor durumdan kurtulması için,
demokrasimizi güçlendirmeli, halkın iradesine saygı göstermeli ve katılımcı bir
yönetim anlayışını benimsemeliyiz.
- Çağdaş Uygarlık Düzeyine Ulaşmak: Atatürk, Türkiye'nin çağdaş uygarlık
düzeyine ulaşmasını hedeflemiştir.
Bu da azimle ve bilimsel bakış açısını kazanmakla
olur; eğitim, bilim, sanat, kültür ve teknolojide ilerlemeyi gerektirir.
Ülkemizin kalkınması için, ulusal eğitime öncelik
vermeli, bilimsel araştırmaları desteklemeli, sanatsal ve kültürel etkenlikleri
desteklemeli ve teknolojik gelişmeleri izlemeliyiz.
- Yurtta Barış, Dünyada Barış: Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış"
ilkesi, bugün de Türkiye'nin dış politikasının temelini oluşturmalıdır.
Ülkemizin güvenliği ve refahı için, komşularımızla
ve diğer ülkelerle iyi ilişkiler kurmalı, barışçıl bir politika izlemeli ve
uluslararası iş birliğine önem vermeliyiz.
- Akılcılık ve Bilimsellik: Atatürk, akılcılığa ve
bilimselliğe büyük önem vermiştir.
Ülkemizin sorunlarını çözmek için, akılcı bir yaklaşımı benimsemeli,
bilimsel verilere dayanmalı ve hurafelerden arınmalıyız.
- Laiklik: Atatürk'ün en önemli devrimlerinden biri
olan laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasını açıklar.
Laiklik, özgür düşünceyi, farklı inançlara saygıyı
ve devletin tarafsızlığını sağlar.
Ülkemizin birlik ve beraberliği için, laiklik ilkesini korumalı ve her
inanca eşit mesafede durmalıyız.
- Devrimler (İnkılaplar): Atatürk'ün
gerçekleştirdiği devrimler Türkiye'yi çağdaş bir ülke haline getirmeyi
amaçlıyordu ve bu alanda birçok yenilik ve atılım yapılmıştır.
Bu devrimler, eğitimden hukuka, kılık kıyafetten
ekonomiye, sanayiye değin birçok alanda yenilikler getirdi.
Ülkemizin gelişmesi için, bu devrimlerin ruhunu anlamalı ve günümüzün
temel gereksinimlerine
göre yeni adımlar atmalıyız.
Devletçi ulusal ekonomi ile dışa bağımlılıktan
kurtulabiliriz, bu yönde yatırımlar yapılmalıdır.
Ülkemizin zor durumdan kurtulması için
"Atatürk'ün gösterdiği" hedeflere yönelmek, yani tam bağımsızlık, ulusal
egemenlik, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak, yurtta ve dünyada barış,
akılcılık, bilimsellik, laiklik ve devrimler doğrultusunda çalışmak, devleti bu
yönde yeniden kurmak ve güçlendirmek gerekmektedir.
"Çağdaş demokratik, parlamenter,
anayasal, güçler ayrımına dayalı, sınırlı yetkili bir cumhurbaşkanının olduğu,
bakanlar kurulu ve başbakanlı bir hukuk devleti modelini rejim olarak
gerçekleştirmek" bizim için, ülkemiz için ana hedef olmalıdır.
Bu hedeflere ulaşmak için "birlik ve
beraberlik" içinde çalışmalı, çağdaş ulusal eğitime, bilimsel girişimlere,
özgün sanatımıza, kültürümüze ve çağdaş teknolojiye yatırım yapmalıyız.
Her birimizin bu anlamda asla umutsuzluğa
kapılmadan bilinçli, çalışkan, akıllı ve uyanık yurtseverler olmamız
gerekecektir.
Atatürk'ün "Gençliğe Sesleniş" konuşması bize kısa da olsa tam
bir özetleme ile ana yolu göstermektedir.
Kendimize, milletimize, yurdumuza sahip çıkmak,
korumak ve geliştirmek bizim için, her birimiz için bir bilinç, ve görev
olmalıdır.
. Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 01.02.2025
.
(Araştırma, değerlendirme yazım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: