5 Temmuz 2024 Cuma

FUTBOL ve BOZKURT İŞARETİ

FUTBOL ve BOZKURT İŞARETİ
Milli futbolcu Merih Demiral'ın, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası son 16 turunda Avusturya'yı 2-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldiğimiz maç sonrası yaptığı 'bozkurt işareti' hakkında çıkan tartışmalar her yere yayıldı.
UEFA, Türk  Milli Futbol Takımının EURO 2024'te Avusturya'ya ile maçında gol attıktan sonra 'Bozkurt' işareti yapan Merih Demiral hakkında soruşturma açıldığını bildirdi.
UEFA, soruşturmanın "uygunsuz davranış" iddiasıyla başlatıldığını duyurdu.
Yapılan açıklamada, soruşturmanın UEFA Disiplin Yönetmeliği'nin 31(4) maddesi uyarınca açıldığı belirtildi.
Söz konusu madde futbol sahalarında "siyasi, ideolojik, dini veya ırksal propaganda içeren her türlü davranışı" yasaklıyor.
UEFA, Avusturya maçında attığı golün ardından yaptığı bozkurt işareti nedeniyle hakkında soruşturma başlattığı milli futbolcumuz Merih Demiral'a 2 maç ceza verdi.
TFF bu karara itiraz edecek: CAS'a baş vuracak (CAS: Spor Tahkim Mahkemesi olarak bazı uyuşmazlıkların çözümü açısından yardımcı olan bir kurum olarak görev faaliyetlerini üstlenmektedir.)
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “UEFA tarafından milli futbolcumuz Merih Demiral hakkında disiplin soruşturması açılması kabul edilemez” açıklamasında bulunmuş.
Bu konu hiç akla gelmez iken birden "gündeme" düştü ve milyonlarca Türk gerek Türkiye'de, gerekse, Almanya'da ve diğer ülkelerde hemen bu konu üzerine tepkilerini göstermeye başladı.
İnsanlar, genç, yaşlı pek düşünmeden ve araştırmadan duygularını gösterdi.
Birçok insan ise hemen araştırmaya girişti:
-Merih Demiral ceza aldı mı, alır mı, almalı mı? Karar belli oldu mu?
-Bozkurt işareti nedir, ne demek? Bozkurt işaretinin anlamı nedir?
-Bozkurt işaretini kimler kullanır?
Bu olay üzerine düşünmek, bilinenleri bir toparlamak istedim:
BOZKURT bir güç ve yol gösterici olarak varlığıyla TÜRK tarihinde ve mitolojisinde kesin ve derin yeri olan "ana" simgedir.
BOZKURT Asya topraklarından gelen Türkiye'ye ve diğer Türk halklarına yayılmış "kabul görmüş" bir simgedir.
Prof. Dr. İlber Ortaylı şöyle açıklar:
-"Biz çöl takımından değiliz, steplerden gelen bir milletiz. O yüzden kurt bizim için mühim ve manalı bir semboldür. Destanları, hikâyeleri var. Tür olarak da çok dayanıklıdır. Kurt sırtını herhangi bir şekilde dayamadan, sırtını garantiye almadan öyle bir ihtiyaç duymadan savaşabilen bir hayvandır. Yaşam savaşı verme bakımından çok beceriklidir. Sürü halinde de avlanır ama tek başına da çok dirayetli ve dirençlidir.
O yüzden yaşam savaşı veren, özgürlük savaşı veren milletler için ayrı bir sembolik değeri ve önemi vardır. Millî Mücadele’de de sembol olarak vardır. Devlet çok kullandı. Ecnebiler de Atatürk’e ‘Bozkurt’ diyordu. Atatürk de bozkurt sembolünü benimserdi. Paraların üzerinde kullanıldı, hatırlayın o dönemi. Başka yerlerde de semboldü. Dönemin siyasi ortamı gereği İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kalktı o semboller.”
Türkiye Futbol Federasyonu, bugün sabah saatlerinde yerli ve yabancı avukatlarca hazırlanan 30 sayfalık savunma dosyasını, UEFA Disiplin Kuruluna gönderdi.
Dosyada, daha önce yaşanmış çok sayıda örneğe yer verilip, bozkurt işaretinin Anadolu, Orta Asya ve dünyanın birçok yerindeki Türk kökenli halkların 1000 yıllık simgesi olduğu öne çıkarıldı.
Görüldüğü gibi tartışmaların içerisinde iki ana unsur var:
-Birincisi BOZKURT adı verilen kurt, diğeri ise elle yapılan "BOZKURT İŞARETİ"…
Bu iki temel unsur birbiri ile çok ilintili olsa bile çok dikkatlice durup, tartışılan olaya yönelmek gerekir.
Milyonlarca kişinin izlediği "uluslar arası" bir futbol maçında bir sporcunun yaptığı "el işareti" olan harekettir; tartışılması gereken bu "işaret olmalıdır".
Şu an tartışılan işaret "ülkücü" kesimin, ülkü ocaklarının, MHP'nin kendilerine mal ettikleri "el hareketi"dir ve bu "günlük siyasetin" içinde bir yerdedir.
Türkiye'de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve ona bağlı Ülkü Ocakları tarafından sıkça kullanılan bu işareti aynı zamanda Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları da kullanıyor.
Türkeş, Azerbaycan ziyaretini tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüğünde bu işareti MHP’nin simgesi haline geldi, diye yazılar çıktı.
O tarihte iki eli havada birleştirmek ANAP’ın hareketi, sağ elin baş parmağını açık ve dik tutup öteki dört parmağı kapatmak nasıl Refah Partisi’nin sembolü ise ‘Bozkurt’ işareti de MHP’nin sembolü oldu.
Bu el işareti ne yazık ki artık "partiler üstü değildir" ve siyasette "dar bir kesimin" çok "sık kullandığı" bir işaret olmuştur.
"Ülkücü gençlik" olarak tanımlanan kesim birçok yerde ve olayda "sertlik ve şiddet" kullandığı için kınanmakta ve ayrıştırılmaktadır.
Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da "ülkücü gençlik grupları" bozkurtlar üzerinde olumsuz değerlendirmeler vardır.
Eleştirilerin "ne için ve neden" olduğunu dikkatlice anlamak gerekir.
Şu an beklenilmeyen bir durum da ortaya çıkmıştır:
-Türk olup, ülkücü olmamasına rağmen ülkesini, Türkiye'yi seven ve özleyen büyük bir kesim "ülkesini korumak duygusu" ile bu el işaretine sahip çıkmaya çalışmaktadır, her yerde, sosyal medyada kendilerince ülkesine sahip çıkmak istemektedirler.
Sağ duyulu ve bilinçli insanların pek de ortaya çıkmadığı günümüzde PARALI FUTBOL'un ne olduğunu, gücünü ve milyarlarca insan üzerindeki etkisini, zihin yönetimini pek anlayan yok… Yalnızca bir "eğlence, bir taraftarlık, bir keyif, bir kazanma hırsı" .. ile bakılıyor ki en büyük "tuzak" da budur.
Bir siyasi kitlenin kendi sembolü olarak kullanılmakta olan bu "el işareti"nin dünya kamu oyu önünde kullanılır olması üzerinde iyi düşünmek gerekir.
Bir "tesadüf" müdür, o gencin kendi başına içten gelen duyguları ile yaptığı bir davranış mıdır? (Raslantı mı?)
Yoksa, çok iyi "planlanmış" bir toplumcu-siyasal görünmeyen bir "operasyonun" bir parçası mıdır?
İki ana adres de bu konuda hemen tepki vermek istedi:
1) Türk olduğunu bilen, kabul eden insanların oluşturduğu kesim.
2) Türkiye devleti ile Futbol Federasyonu ile resmi kesim…
Bu sporcunun yaptığı bu hareket sonucu birçok yönden tartışılması gereken konu gündeme geldi ve edinilen ana duygu ise Türkiye oldu:
-Bu maçlarda o milli takım ve o sporcu bir zarar görür mü, Türkiye bu durumdan zararlı çıkar mı?
İnsanlar, kitleler, kurumlar… bu olayı çok daha "derinlemesine" ve "ciddi" olarak düşünebilir ise belki bir yarar getirir.
Asla unutulmaması gereken ise tüm dünya üzerinde "paralı sporların" ve en başta "FUTBOL"un gücü ve "zihin-algı yönetimindeki" etkisi, siyasal ve ekonomik yapısı, devletler üzerindeki kullanımı…
Belki, sağ duyulu, eleştirel, sorgulayıcı, analitik düşünebilen bireyler bu konuda araştırmalar yapabilir, fikir geliştirebilirler.
Biliyorum, futbolun ne gücüne karşı konulabilir, ne de sorgulanabilir, ne de onların düzenine hesap sorulabilir.
Ne de futbola, "paralı sporlara karşı" insanlarla sağlıklı konuşmalar yapılabilir..
Herkes "büyük taraftar", çok önem veriyor, çok zevk alıyor, kendi dünyasının içinde en "önemli yeri" futbola vermiş…
A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) çeyrek final maçında Hollanda ile karşılaştı: Hollanda 2, Türkiye 1….
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.07.07, MŞ.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: